16 Aklımızın gücü
Nefesimi adım adım yavaşlatırken, derinlerimde küçük ama engellenemez bir sesin, "Ne yapacağım? Artık yalnız mı kaldım? Güvende olduğumdan emin olmamı kim sağlayacak?" diye sorduğunu dikkatimi çekti.
Bu korkulu düşüncelerin, yetişkin bilincimden gelmediğini bilmenizi isterim. Mantık olarak, endişe hissetmemiz için hiç bir neden yoktu. Son yıllarda ebeveynlerimin desteğinden bağımsız yaşamıştım. Fakat aynı zamanda biliyorum ki bu mantık ve akıl yürütme, yaşadığım durumu bir panik atak olarak tanımam için yeterli değil, çünkü bu korkulu düşüncenin sesi daha derin bir yerden geliyor. Bilinç altımızdan. İlerleyen süreçlerde bilinçaltı ve özelliklerinden söz edeceğim.
Vücudumuzun her bir hücresi bir zekaya ve gelişmek, uyum sağlamak, iyileştirmek için bizim bütünüyle kavrayabileceğimizden çok fazla bir düzeyde sınırsız bir potansiyele sahiptir.
17 Bilinçaltımız konuşuyor
Vücudumuz hassas bir büyüme, iyileştirme ve ölüm dengesindeki trilyonlarca hücreyi korumada gerçekten ustadır ve tüm hücrelerimizi yöneten ve aralarında bağlantı kuran bir düzenleyici bilincin olduğunu belirtiyor.
Dipnot; Genelde, duyguları, bilinçaltımızın bizimle iletişim kurmaya çalıştığını anlamak yerine, korku ve kaygı gibi "olumsuz" olarak algıladığımız, kusurlar ve zayıflıklar gibi üstesinden gelmemiz, yönetmemiz gereken duygular olarak yorumlarız. Sonuç olarak "olumsuz" duygular yeterli düzeyde belirlenmediği için bilinçaltımızda birikerek çoğalır ve sonunda daha büyük bir duygusal ve ruhsal zorluklara neden olur. Başka bir deyişle, bilincimizi bir rehber olarak kullanmayı ve onunla birlikte çalışmaya bir kenara bırakın, gerçek problem olan bilinçaltımızı nasıl dinleyeceğimizi ya da onu duygularımızla nasıl ilişkili hale getireceğimizi bilmiyoruz.
Kullanmak için öğreneceğiniz araçlar ve süreçlerden daha da önemlisi, kendinizi ve kullanılmayan potansiyelinizdeki keşfettikleriniz olacak. Bu potansiyeli kuşanmak, korku ve kaygı gibi güçlükleri bastırmakla ilgili değil, bu duyguları daha büyük güvene, özdeğere ve noksansızlığa önderlik eden güçlü müttefiklere, habercilere ve iyileştirici unsurlara dönüştürmekle ilgilidir. Daha öncede bahsettiğim gibi gerçek iyileştirici içinizdedir.
Çaresiz değilsiniz çare sizsiniz. -Mustafa Kemal Atatürk
18 kaygıların sen değilsin
Mark Twain, "Hayatımda pek çok facia yaşadım, çoğu asla gerçekleşmemiş şeylerdi." demiştir. Bu bizim, kedileri hırsızlara ve bir mide bulantısını kansere dönüştüren aktif hayal gücümüzdür. Eğer insanların kaygılarının çok az bir kısmı gerçekleşseydi, dünya uzun zaman önce yok olurdu.
Korku ve anksiyete vücudumuzda depolanır depolanmaz, kronik ağrılar, yüksek kan basıncı, kalp krizi ve bağışıklık bozuklukları gibi ciddi fiziksel problemlere neden olabilir. Bu fiziksel sorunlar bir tür "uyan çağrısı" olarak değerlendirilmelidir; Bilinçaltından gelen mesaj bize çözülmemiş duygusal sorunları belirlemenin zamanının geldiği yönünde bilgilendirir.
Bilinçaltı, vücudu sadece pratik bir depolama yeri ya da iletişim aracı olarak kullanmakla kalmaz. Aynı zamanda vücudun trilyonlarca hücresini denetliyor ve koordine ediyor, dolayısıyla hücreler sorunsuz bir şekilde bir arada çalışıyor ve hızla değişen koşullara bilinçli olarak uyum sağlıyor.
"Gergin bir insanım." ve " Yeterince iyi değilim." en yaygın korku ve anksiyeteye sürükleyen iki sınırlayıcı inançlardır. Diğer sınırlayıcı inançlar gibi bunlar, kendinizi ve dünyayı dar bir bakış açısıyla görmenize neden olur.