BÖLÜM DÖRT

38 19 9
                                    

Sima dün gece yaşadığı daire unutma olayından sonra komşularının yüzüne nasıl bakacağını düşündü sabah kalkar kalkmaz. Karnının açlığı bu düşünceyi kafasından attırmayı başardı. Sima ince yorganını üzerinden atıp doğrudan mutfağa gitti. Kırmızı dışı sarı ve mavi mıknatıslı süslerle çevrili  olan dolabını açtı. Dolabın içi bembeyazdı. Yiyecekten eser yoktu. Simanın açlığı daha da baskın olmaya başladı midesinde. Sima kırmızı modern koltuğuna uzandı. '' Keşke Cüneyt baba bu kadar eşyayı dizmek yerine biraz da peynir,zeytin alsaydı''dedi. Sima kendi kendine konuşurken zil çaldı. Sima bir an kalkmaya üşendi. Gelenin Pariz olduğunu ve ona poğaça almış olduğu düşündü. Hızlıca kapıya doğru ilerleyip kapıyı açtı. karşısında komşusunu görünce şaşırdı. 

Sima: Siz... 

Münevver: Tatlım bizde bir söz vardır ev alma komşu al. Malum dün yaşanan saçma olaylar her iki tarafında canını sıktı. Ben münevver teyzen. Kusura kalma geçen 7C blokta bir hırsızlık yaşanmıştı bende onun etkisiyle sana öyle bağırdım. Ah bir bilsen ne kadar korkarım hırsızlardan. Sana kendimi affettirmek isterim bu yüzden seni kahvaltıya davet ediyorum. Hiç hayır kabul etmem. Hem yeni taşındın dolapta bir şeyler yoktur.

Sima: Dünkü olayı bende biran önce unutmak isterim. Bu arada teklifiniz reddedilecek bir teklif değil.  Müsadenizle ben giyinip öyle geleyim.

Münevver: Peki kızım.

Sima kapıyı kapatır. Öyle açtır ki yemeği hemen yemek için hızlıca odasına gidip üstünü giyer. Ardından hızlıca 6 numaralı dairenin kapısı çalar. Kapıyı Sinan açar.

Sinan:  Yine yanlış kapıdasınız.

Sima: Dün sizinde 7 numaraya gitmeye çalıştığınızı görmedim sanmayın. Ayrıca Beni anneniz kahvaltıya çağırdı o yüzden geldim. 

Sinan: Ah şu kadınları anlamak çok zor...  Bu arada ayakta kaldınız buyurun girin içeri.

Sima: Çok naziksiniz.

Sinan: Her kadın öyle der.

Sima: Demek ki siz mesajı hala anlamamışsınız.

Sinan: Anlamadım.

Münevver: Gençler hadi sofraya. Sinan oğlum hadi uyandır babanı. Ah şu erkekler ne üşengeçler.

Sima: Ya ne demezsiniz bende Ceyhun'u uyandıramazdım.

Münevver: Ceyhun kim? 

Sinan: Dünkü genç mi Ceyhun?

Sima ağzından yanlış sözler çıktığını fark etti.  Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Hızlıca ne cevap vereceğini düşündü.

Sima: Yok efendim Amerikadaki kardeşim .

Sima kendi kendine'' Amerika nereden çıktı? '' dedi

Sinan: Peki dünkü genç kimdi?

Sima: Kuzenim.

Münevver: Sen tek başına mı yaşıyorsun burda?

Sima: Evet, üniversite için İstanbul'a geldim. Ailem Amerika'da.

Münevver: Ne güzel... Hangi bölüm okuyacaksın?

Sima: Avukatlık.

Sinan: Gerçekten mi? hangi üniversite?

Sima: Daha başvuru yapmadım.

Sinan: Benim hukuk üniversitesinden tanıdıklarım var istersen beraber gidip başvuru yapabiliriz.

Sima'nın yüzü daha da kızardı. kendi kendine'' Eyvah şimdi ne yapacağım? ''dedi.

Sima: Hayır, gerek yok. Düşündüğünüz için teşekkürler. 

BİR KADIN BİN OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin