BÖLÜM YİRMİ BİR

21 6 35
                                    

İnsanın göğündeki tüm renkler yitirir bir gün tüm anlamını ve insan her şeye tek renkte bakmayı öğrenir. Aslında bu olay insanın dünyaya olan bakış açısını netleştirir. Simanın da göğündeki tüm renkler yitirmişti anlamını. Bir sözün, düşüncenin, duygunun Dünyayı değiştirebileceğini anladı. Kısacası Dünyanın matematikteki ''X'' den daha değişken olduğunu anladı. Ve bu yüzden bu değişken Dünyanın önüne sunduğu değişik oyunlarla kendi saf duygusunu yitirmeye başladı. Saf duygularını kaybeden insanın yaşadıklarını sırasıyla yaşıyordu Sima. Yavaş yavaş hissedememe ardından duygularda karışıklık ve en son olarak tadamadığı duygulara ad verme. Sima şuan duygularda karışıklık yaşıyordu ''Şaşkınlık'' duygusunu diğer tüm duygularıyla karıştırdı. Öyle ki yatağında onun yüzünü okşayan Sinan'ın babası Necmiye asıl vermesi gerektiği tepkiyi veremedi.

Sima: Ne.. Necmi abi.

Necmi: Uyurken ağlayarak konuştuğunu biliyor musun?

Sima: Senin burada ne işin var?

Necmi: Gitmen lazım yoksa...

Sima: Senin burada ne işin var Necmi abi?

Necmi: Bak benim de bir kızım vardı.O da senin gibi masum uyurdu. Güneş kirpiklerine vurunca inanır mısın upuzun gölge düşerdi yüzüne. Bir baba için en masum andır o. Çünkü bir kadını ilk defa öyle hayranlıkla izlersin ondan çıkarın olmadan. Bence bir adam, kızı olduğunda anlar gençliğinde anlayamadığı her şeyi. Saflığın ve huzurun asla bir şey aratmadığını.

Sima: Necmi abi ne diyorsun senin burada ne işin var ayrıca senin kızın yok.

Necmi: Vardı... Vardı..  Hatta her gece bana o gün ne öğrendiğini söylerdi. Hatta onu son görüşümde ne öğrenmişti biliyor musun?

Sima: Ne?

Necmi: Aşkın kırmızılara boyanmış bir ölüm olduğunu.

Sima tüm bu diyalog olurken ''Acaba daha farklı bir tepki mi göstermeliyim?'' dedi. Genç kız sadece yapması gerektiğini düşündüğü için bu tür tepkiler koyuyordu, hissettiği için değil.

Sima: Bana bakın size son kere soruyorum sizin burada ne işiniz var? Ayrıca sizin kızınız yok.

Necmi: Vardı.. Oda senin gibi Cellat'a bulaştırdı kendini. 

Sima: Nasıl yani?

Necmi: Ben neden kendimi bir mafyaya bulaştırdım anlamıyor musun?

Sima: Anlamıyorum... Anlamıyorum ne saçmalıyorsunuz?

Necmi: Burcuyu aldı ve bir evde tutsak etti.

Sima: Nasıl olur bu?

Necmi: Sende böyle olma bu yüzden kaç kurtar kendini.

Sima: Kızın hangi evde?

Necmi: İstanbul da ki evinde.

Sima: Yer ve konumu söyle bana?

Necmi: Sevrendalı mahallesinin Tuğay sokağındaki Alcanlı sitesinin en son beyaz villasında tutsak. Ama girmek imkansız ben bile 2 ayda bir girebiliyorum. Sırf kızımı görmek için onun adamı oldum ben kötü bir adam değilim.

Sima, korku ve heyecan duygusunu birbiriyle karıştırdı.

Sima: Ben Sinan ile gidip getireceğim.

Necmi: Bir ablası olduğunu bilmiyor.

Sima: Neden diye sormayacağım. Şimdi bana Cebrail'in en naif noktalarını söyle.

Necmi: Vazoları onun için çok değerlidir.

Sima: Onu biliyorum geç.

Necmi: Karanlıkta çok tedirgin oluyor.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 03, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BİR KADIN BİN OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin