BÖLÜM ON YEDİ

18 10 18
                                    

Sinan kapının çalmasını nedensizce şaşırdı. Berat şimdi kendini sorgulamaya başladı. Ortamda bir tedirginlik vardı. Sima kapıya doğru yöneldi. Başına geleceklerden değil de Sinan'ın ve Berat'ın başına bir bela saracağından korkuyordu. Derin bir nefes aldı ve kapının kolunu tuttu.

Sima:  Kim o?

Romeo: Kurt baba.

Sinan: Ne oluyor sima?

Romeo: Yumurtamın rengi Berat'ın  gözleri gibi yeşil olsun.

Sima o an Berat'ı yanına alarak büyük bir hata yaptığını anladı. Derin bir nefes aldı ve kapıyı açtı. Romeo ile karşı karşıya geldiler ve uzun bir süre birbirlerine baktılar.

Romeo: Ee Sima beni içeri davet etmeyecek misin?

Sima: (sessiz bir şekilde) Romeo şuan uygun bir zaman değil.

Romeo: Biliyor musun bana hep Tanrı misafiri derler. Öyle beklenmedik anlarda bir sürpriz gibi gelirim ki ortamın tüm huzursuzluğunu yok ederim.

Romeo, Simayı iterek içeri girer. Sinan ile birbirlerine gülerek bakarlar ve sonra sarılırlar. Gözlerine inanamayan Sima şaşkınlıkla Sinan ve Romeo'nun sarılmasını izler.

Sinan: Vayy.. Genç kızların beyaz atlı Reomeo'su görüşemiyoruz uzun zamandır.

Romeo: Sinan'ım benim. Üniversiteye gittin unuttun bizi. 

Sinan: Aşk olsun abi.

Romeo: Aşk olsun tabi Sinan'ım. Dünyayı aşk kurtaracak.

Sima: Siz birbirinizi nereden tanıyorsunuz?

Sinan: Çocukluktan beri tanırım kendisini babamın iş arkadaşı.

Romeo: Kendisi Necmi abinin en kaliteli eseridir Simacım.

Sinan: Asıl siz nereden tanışıyorsunuz.

Romeo: Ayıptır söylemesi ama ben sokak çocuklarına yardım ediyorum bir kurum sayesinde. Sima hanım da yardım ediyor. Bizde o kurumda  tanıştık. İnan hayatımda bu kadar anlayışlı bir görüşe sahip olan aynı zamanda zeki ve hazır cevap bir kadın görmedim.

Sima Romeo'nun onun iyiliğini düşündüğü için böyle bir yalan atmadığını biliyordu. Çünkü Romeo kendini düşünen bir Narsistti. Bu işte Romeo'nun nasıl bir çıkarı olduğunu düşündü. 

Berat: Kafam karıştı ne oluyor burada.

Romeo: Ah şu çocuklar. 

Romeo, Sinan'ın kulağına yanaşarak 'zavallı çocuk psikolojisi bozulmuş ailesi onu terk etti diye ' dedi. Sinan bu duruma üzülmüştü. O sırada telefonu çaldı ve çalıştığı şirkete gitmek zorundaydı.

Sinan: Kusura bakmayın iş beklemez. Sima seninle o konu hakkında sonra uzun uzun konuşuruz tamam mı ?

Sima: Aklınla git aklınla gel Sinan.

Sinan: İnan uzun zamandır bu kadar mantıklı bir söz duymamıştım.

Sinan evden çıktı.  Herkes kendi karakterine tekrardan büründü.

Sima: Ne istiyorsun benden?

Romeo: Lütfen Sima hemen sinirlenme. Biz psikologlar siniri çok zararlı buluruz. Beratcım güzel oğlum hadi sen diğer odaya git bizim ablanla konuşmamız gereken bir konu var.

Berat: Ama....

Romeo: Eğer uslu bir çocuk olursan istediğin bir şey alırım.

Berat yan odaya gitti. Romeo Simaya sert bir şekilde baktı.

Sima:  Ee genç kızların gönül tahtına oturan beyaz atlı prens ne oldu Sinan'a neden gerçekleri söylemiyorsun?

Romeo: Sinan'ın gönül tahtına oturan prenses ben miyim ki söyleyeyim?

Sima: Hiç olaydan kaçma Roma.

Romeo: Bir daha bana o şekilde hitap etme.

Sima: Roma diye mi?

Romeo: Sana deme dedim!

Sima: Umurumda değilsin Roma.

Romeo: Biliyor musun Sima sen insanın sınırlarını çok zorluyorsun.

Sima: Halbuki tek düşüncem Roma'nın sınırlarını geçmekti.

Romeo: Sınırlarımı geçme kaybolursun.

Sima: Karakteri olmayan birinin sınırları olduğunu bilmiyordum.

Romeo: Egosuyla yaşayan birinin var da benim olamaz mı?

Sima: Şimdi söyle neden benimle uğraşıyorsun?

Romeo: Bazen insan sıkıcı hayatından kurtulup eğlence aramak için bir yola çıkar. Sen benim yolumsun. Hem sen de bir mafyanın kızı gibi yaşamıyor musun?

Sima: Romeo kendi gerçeklerinden kaçan birinden benim hakkımda söylediği bir gerçeği ne kadar umursama mı bekliyorsun ki?

Romeo: Senin şu arsızlığın beni etkilemiyor değil ama yine de çok konuşan kadınlardan çok uzak dururum. Şimdi sana soruyorum yardım istiyor musun?

Sima: Senden gelecek yardım belediyeden gelsin.

Romeo: İnsan inandığı yerden kırılır Sima ama sen bildiğin bir yalana tapar gibi inanıyorsun. Üstelik yalanlarını doğrularınla haklı kılmayı amaçlıyorsun ama inan Sima Dünya inanılacak bir yer değil. 

Sima: Romeo bazen diyorum ki keşke kalbin olsaydı.

Romeo: Ya var ve sen görmüyorsan.

Sima: Bak Romeo hayatım hakkında bildiğin hiçbir şey umurumda değil. 

Romeo: Şşş.. Sima. Hayatın aslında o kadar önemli ki ama sen kendini değersizim yalanına inandırmışsın. İnan sen değerlisin. Şimdi gözlerini kapat  ve şu şarkıyı dinle ünlü THE GOTFATHER şarkısının müziği. Ne hissediyorsun?

Sima: Bir hüzün ancak bu kadar naif anlatılabilirdi. Kemanın saçlarımı okşadığını hissediyorum. Sözsüz bir müzik ama beni sözleriyle ağlatacak neredeyse. Yutkunamadığım tüm acılar bu müzik sayesinde kolayca kursağımdan geçiyor ve daha da acılı bir şekilde kalbime saplanıyor ama hey ben bu acıya aşık oldum.

Romeo: Bana insan nedir diye sorsalar '' Acıya aşık olandır'' derdim. 

Sima: Neden?

Romeo: Çünkü seni seviyorum Sima ve sen benim en büyük acımsın. Biliyorum ne kadar aptalca ama sana aşığım.

Sima: Şarkı güzel ama sözlerin senin gibi aptal.

Konuşma devam ederken sert bir ses geldi ve Romeo yere düştü. Sima, Romeoya bakarken yerin kan gölü olduğunu fark etti.



BİR KADIN BİN OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin