Aro

81 7 0
                                    

Karanlık meleğiydim. En tehlikeli, kıyameti getirecek melek. Beni bu yüzden insan yapmışlardı. Ama neden? Bana herşeyi anlatıp bir çözüm bulabilirdik. Elijah ise direkt beni dünyaya yolladı.

Şimdi odamda yarım saatten beri Elijah'ı çağırıyordum. Pes edicektim en sonunda ama vazgeçmedim.

"Elijah, buraya gel. Seninle konuşacaklarım var. Daha ne kadar yalvarmam gerek?!"

Karşımda bir anda belirdi. Elleri cebinde, başını hafifçe kaldırmış bir şekildeydi. Bunun havası neydi böyle?

"Geldim işte Lucius"

"Kolay kolayda geri dönemeyeceksin"

Yere çizdiğim melek kapanına baktı. Benim sorularıma cevap verene kadar gidemez.

"Sen.. Ne yapıyorsun Lucius?"

"Lucy" diye düzelttim, takma ismim olduğu için genellikle bunu kullanıyorum.

"Demek Lucy. İnsan olmaya kendini kaptırmışsın"

"Ne olduğumu öğrendim Elijah"

"Karanlık meleği, ha?"

"Neden bana söylemediniz daha önce? Başka bi hayatta da yaşayıp öldüğümü?"

"Bu tehlikeli, ayrıca Karanlık meleği olman gücünü kontrol etmelisin demek. Bununla başa çıkman çok zor olurdu."

"Deneyebilirdim. Ayrıca neden güç kullanacaktım ki?"

"Çünkü önceki hayatı olanları genellikle güç ele geçirir, sadece bir kaçı kurtulur.

"Peki. Ben ne kadar güçlüyüm?"

Sadece gözlerini benden kaçırmakla yetindi. Cevap veremiyordu çünkü korkuyordu. Ben insanken bile.

"Elijah, biliyorum ama cevabı senden duymak istiyorum."

"Tamam Lucy. Çok güçlüsün."

"Kıyameti getirecek kadar?"

"Evet. Şimdi beni bırakıcak mısın yapıcak işlerim var?"

Gözlerimi devirerek yerdeki melek kapanının birazını sildim ve boşluk bıraktım. O sırada Elijah gitmişti.

* * * *

Koltuğa yayıldım. Elimdeki birayla televizyondan haberleri seyrediyordum. Will yanıma geldi. Elijah ile konuştuklarımı sordu. Bizim bildiğimiz şeylerdi.

"Ne olacağım merak ediyorum"

"Şuan insansın ve böyle devam ediyor"

"Haklısın. Ama, beyaz ışık neden ben insanken oldu? Lanet olsun bunu Elijah'a sormayı unuttum"

"Onuda araştırıcam belki bulabilirim"

Will'e doğru döndüm.

"Will, benim için bu kadar uğraşmana gerek yok. Kendini yormana da gerek yok. Eninde sonunda öğrenicem."

"Ama bunu ben bulup sana anlatan kişi olmak istiyorum" dedi kararlı bir şekilde.

Kollarımı boynuna dolayıp sarıldım.

"Teşekkür ederim" dedim.

O sırada Sharoon geldi "Bölüyorum sanırım" Sırıttı. "Will'e teşekkür etmem bir konu vardı" "Peki, Pittsburgh'a gidiyoruz. Daniel Jones denen adam ailesini öldürmüş. Ayrıca sürekli birileriyle konuşuyormuş, olmayan birileri."

"Sanırım diğer tarafla" Will ayağa kalktı ve hazırlanmaya gitti. Bende odama çıktım. Gri dar pantolon ve nirvana tişörtü giydim. Üstüme gece serin olur diye hırka aldım. Aşagı indiğimde beni bekliyorlardı. Arabaya binip yola koyulduk.

* * * *

Bir kaç saat geçmişti. Esnemeye başlamıştım. Bir kaç dakika sonra dalmıştım.

Rüya da kendimi görüyorum. Heryer aydınlık. Fakat sonradan karanlık çöküyor. Bunu.. ben yapıyorum. Gücümü kötü şeyler yapmak için kullanıyorum. Önüme çıkan herkesi yok ediyorum,öldürüyorum. Kendimi gördüğümde korkuyorum.

Rüyadan uyandığım anda koca bir çığlık basmıştım, istemeden de olsa. Çığlığım bir kaç saniye sürmüştü. Will aniden direksiyonu kırdığı için arabada sarsılmıştık. İkiside bana döndü.

S"Hey iyi misin? Shh sakin ol"

L"Sadece, kabus gördüm"

W"Attığın çığlık sadece bir kabus görmüşsün gibi değildi"

S"Evet, bir kaç saniye sürdü"

L"Kendimi gördüm, korkunçtum" Bunu söylerken sesim titremişti, boğazım acıyordu. Kendimi zorlamıştım. Arkadaki koltuğa kıvrıldım, hırkamıda üstüme örttüm. Hayatım ne kadar çabuk değişti. Önceki hayatımda karanlık meleğiydim, sonra bir melek, şimdide bir insan. Başka ne olucaktım acaba?

* * * *

Uzun bir yolculuk sona ermişti. Kendimize oda tuttuk. Çantadaki silahlarımızı aldık. Sahte kimlikleride ceplerimize attığımızda hazırdık. Olayı zaten araştırmıştık.

Daniel Jones'un evi motelden fazla uzak değildi. Yürüyorduk.

Evi bulduğumuzda zile bastık. İçerden tedirgin bir ses "Gelmeyin! Gidin buradan! Sizi istemiyoruz!" diye bağırdı. Bay Jones.

"Bay Jones, kapıyı açın. Emniyet müdürlüğünden geliyoruz. Bizi görevlendirdiler"

Kapı yavaşça aralandı. "Ne istiyorsunuz?" "Sizinle konuşmamız gerek" "İstemiyoruz" "Evde başka kim var?" "O-o-onlar.. Siz gelmeyin rahatsız ediceksiniz" adam konuşurken kekeliyordu ve terliyordu. "Onlar kim Bay Jones?" "Aro..diğerleri -Dünyadaki melek- güçlü, alıcak onu"

Ben adamın dediği sözler karşısında donup kalmıştım. Will bana baktı. Ama başımı kaldıramıyordum. Sharoon önümüze geçti "Bay Jones bu bizim için önemli. Bize herşeyi anlatın" adam zorlada olsa kapıyı açtı. Sandalyelere oturduk. "Evet Daniel. Şimdi bize anlat. Karını ve çocuğunu neden öldürdün" "İstediler" "Aro mu?" "Evet, sonra diğerleri-melek,gelicek-Aro'ya gelicek-kıyamet,karanlık" adam kesik kesik konuşuyordu "öldürürsem melek gelicekti buraya" içimi bir korku kapladı. Will "Sizin şuan karakolda olmanız gerekmiyor mu?" dedi. Adam aptal bir şekilde gülümsedi."Beni deli sandılar. Ama ben Aro'ya hizmet ettim. Hı-hı.." adam gerçekten delirmişti. Dayanamayıp evden çıktım. Will peşimden geldi. "İyi misin?" "Değilim, Will. Aro'nun benim peşimde olduğu ortada. Ne yapacağım bilmiyorum. Gittiğimiz her yerde bir ipucu bırakıyor."  "Bunun üstesinden gelicez Lucy. Seni Aro'ya vermiycez. Elijah'la da konuşuruz. Bize yardım edicek birileri bulucaz." "Umarım, çünkü beni alırsa bu dünya için hiçte iyi olmaz." ikimizde birbirimize baktık "Ben.. Will Tanrı bile benden korkuyor. Herşeyi yapabilirim" "Senin yanında olacağız Lucius. Herşey iyi olacak" Will sırtımı sıvazladı. Sharoon'da evden çıktığında eski halimize döndük "Adam cidden delirmiş, polisler sanırım akıl hastanesine haber vermiş biraz sonra burda olur. Tüyelim." Başımızla onayladıktan sonra hızlıca yürümeye başladık. Ama akıl hastanesinden gelen görevliler bizi gördü ve durdurdu. "Siz Bay Jones'un yakınları mısınız?" "Hayır. Biz polisiz." Uzun boylu, kumral görevli bana döndü "Bana pek öyle gözükmediniz. Lucius" dedi. Gözleri siyaha döndü. Şuanda heyecandan kalp krizi geçirebilirdim. Ben hareket edemediğim için Will belimdeki bıçağı alıp şeytana sapladı. Bu sefer ben bıçağı çıkarıp tekrar sapladım, tekrar beyaz ışık yayıldı etrafımdan. Şeytanı öldürdüğümüz gibi oradan uzaklaştık. Bıçağı belime koydum. Motele geri döndüğümüzde eşyalarımızı toplayıp buradan kaçtık.

Angel of the darkness.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin