Güç

77 5 0
                                    

Gözlerimi açmaya çalışıyordum ama sanki üstümde bir ağırlık varmış gibi. Bazı sesler duyuyorum ama ne konuşuluyo ayırt edemiyorum. Araba sesi duyuyorum, siren sesi. Birileri beni yerden kaldırıyor, zeminden daha rahat bir yere yatıyorum şuan. Nereye götürüyorlar beni?

Endişeyle gözlerimi açmaya çalıştım. Sesimin kısık çıkmasına rağmen tüm gücümle "William!" diye bağırdım. "Buradayım. İyi olacaksın meleğim" Will'in sesiyle beraber tekrar uykuya dalmıştım.

* * * *

Kaç saattir uyuyorum bilmiyorum. Bacağımda ve omzumda bir ağrı hissediyorum. Olduğum yerden kıpırdanmaya çalışıyorum. Ağrı saplanıyor. Gözlerimi yavaşça açabiliyorum sonunda. Başımda bekleyen kişiler aralarında konuşuyor.

"Gözlerini açtı"

"Şükürler olsun"

İçlerinden sadece biri tanıdıktı. O da Will. Yorgun olduğum için sesim kısık çıkmıştı "Will."dedim. "Buradayım. Hey, nasılsın?" "Omzum ağrıyor. Neler oldu?" "Araba kazası geçirdik. Omzun aldığın darbelerle biraz ezilmiş ama bir sorun yok" "Sen iyi misin? Sharoon nerede?" "Bana birşey olmadı, sadece başımı çarpmıştım ama uyanıktım. Sharoon.." "Yoksa? Sakın bana-"  "Hayır yaşıyor. Sadece, durumu kritik."

Oturma pozüsyonuna geçmek için kalktım. Yatağın kenarına tutunurken omzuma ağrı girmesiyle inledim. Hemşire ve Will bana yardımcı oldu.

Hemşire"Hastamız biraz dinlensin. Odadan çıkalım"

Lucy"Hayır, Will kalsın. Lütfen."

Hemşire"Peki. Ama sonra dinlenmeniz gerek." Başımı sallayarak cevap verdim. Hemşire çıktıktan sonra üstümdeki kıyafeti kıvırarak omzuma baktım. Tahmin ettiğim gibi. İyileşiyordu. Will gördüğünde "Bu da ne?" dedi. "İyileşiyor. Bunu ben yapmıyorum, kendiliğinden oluyor" "Buna sevindim" diyerek gülümsedi. "Will, Sharoon'ın durumu nasıl?" "Emniyet kemerini takmamıştı Lucy.. Arabadan yola fırladı. Ne kadar uzağa gittiğini görmedim." "Yarası çok mu ağır?" "Bana söylemiyorlar." Elini tuttum. Umarım Sharoon iyi olur. Yoksa ben bu duruma karışıcam.

* * * *

Artık yatmama gerek kalmadığı için taburcu olmuştum. Sharoon uyanmamıştı. Will çok üzgündü ve zayıflamıştı. Gerekeni yapıcaktım ama bu sefer bana çok kızacaktı. Umrumda değil. Onu böyle görmeye dayanamazdım. Sharoon'ın öylece yatmasınada. Doktorlar odasından çıkınca gitmelerini bekledim ve gizlice içeri girdim. Kapıyı kitledim. Sharoon çok bitkin ve solgun görünüyordu. Yanına gittiğimde bir elimi başına bir elimide onun eline koydum. Gözlerimi kapattım ve odaklanmaya çalıştım. Kapıyı biri açmaya çalıştı. "Hey, içerde kim var?" Bu William'dı. "Bir saniye.. L-Lucy bunu sakın yapma. Ne yapacağını biliyorum.Sakın yapma." Onun duyamayacağı bir sesle 'üzgünüm' dedim. Sharoon iyileşiyordu. Sonunda gözlerini açtı. O anda kapı hızla açıldığında Will'in öfkeli haliyle karşılaştım. Burnumda bir ıslaklık hissettiğim için dokundum. Elime kan bulaşmıştı. Sonrasında karanlık çöktü ve yere yığıldım.

Gözümü tekrar hastane odasında açmak berbattı. Uyandığımda tekrar William'ı gördüm. Kollarını birleştirip ayakta öyle duruyordu. Bana bakıyordu. "Sana engel olmam için ne yapmam gerekiyor?" konuşmaya başlarken gözleri dolmuş ve sesi titremişti. Dayanamıyordum. "Anlamıyor musun Will? Sharoon'ı o halde bırakamazdım. İkinizide öyle gördükçe dayanamıyorum." Sesim sert ve yüksek bir şekilde çıkmıştı. Will'in gözünden bir damla yaş düştüğünde boğazım düğümlenmişti. "Her geçen gün biraz daha kaybediyorum seni anladın mı? Gücün seni bitiriyor Lucy, sen bir insansın. İnsan bedenin bunu kaldıramaz. Ki bir gün kaldıramayacak ve yenik düşücek. O zaman ben ne yapıcam?!" Ağlarken konuştuğu için sesi bu kadar boğuk çıkıyordu. Belki haklıydı. Güç beni bitiyordu ve bir gün kaldıramayacaktım. "Sizin için ne gerekiyorsa yapacağımı biliyorsun" "Evet. En kötüsüde bu zaten" diyerek odadan hızla çıktı. Tuttuğum gözyaşlarımı şimdi bırakabilirdim.

* * * *

Nihayet Sharoon iyileştiğinde eve döndük. Arabamız berbat bi halde olduğu için kullanılmayacaktı. Taksi tutmuştuk. Eve gidene kadar arabaya sessizlik hakim olmuştu. Eve geldiğimizde çantalarımızı bagajdan çıkardık. Will şoföre parasını verip geri yolladı. Kendi eşyalarımı alıp hemen odaya çıktım. Kapıyı kapattığımda kıyafetlerimi çıkarıp fırlattım. Duşa girdim, oturdum. Suyun altında ağlamaya başladım. Bir kaç saat sonra beni o halde duşta bulan Will'di.

Angel of the darkness.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin