nine

9.7K 908 186
                                    

[honest:remixes'the chainsmokers]
❝hyung❞

__

"Üzülmüş olmalısın," Jin, yani üniversitedeki ilk arkadaşımla aynı sosyal sorumluluk projesi kapsamı altında bir araya geldiğimiz için mutluydum. O baş ağrıtcı derce gevezeydi, ben ise yanımda Jungkook olmadığı müddetçe pek konuşkan değildim. Galiba zıt kişiliğimiz yüzünden anlaşmıştık. "Sen Namjoon'un böyle yaptığına emin misin?" Bizim evin solundan oturmuş insanların üzerinde olan başlıca psikolojik etmenleri konuşuyorduk -ki birden konu çalkantılı özel hayatına gelmişti ve Jin durduk yere Namjoon'un soğuk davranışları açığa çıktığından şikayetçiydi.

"Bilmiyorum belki daha iyisine aşık olmuştur," Beyaz kağıdın yüzeyine kalemi bıraktı, omuz silkip ekledi burukça. "Sonuçta bu ilişki de körü körüne aşık olan benim. Sürekli peşinden koşan taraf olunca böyle yapması garibime gitmiyor." Jin böyle düşünse de Namjoon'un bakışları aşk doluydu. Ona bakarken yüzünde oluşan tebessüm insanın içini bahar neşesi sardırmaması imkansız gibiydi.

"Bence Namjoon baştan ulaşılmaz taraf olmayı sevdiği için böyle davranıyor. Başka değişle kendi hakim olduğu küçük evcilik oyunudur belki," Üzerinde buhar tüten kahveyi yudumladım ağır ağır. Bilmiyorum nerde olursam olayım aklıma birden bire Jungkook geliyordu. Önemli konularda bile. "Belki de bir sebebi vardı, huh?"

"Hiç sanmıyorum, olsaydı bana söylerdi," Burun kemerini kaşıyıp ofladı oturduğu yerde. Bu sefer bana dönüp, "Son günde bu konu açılınca bunalıyorum," Duraksadı. "Senin durumların nasıl? Hep benden konuşuyoruz. Ayrıca benden söylemesi kampüste peşinden koşan onca erkek ve kız var, sen hiçbirine neden yüz vermiyorsun?"

"Sevgilim var,"diye itirafta bulundum kendimi alı koyamadan. Saniyesinde Jin'in şekilden şekile giren komik ifadesi yüzünden kahkaha tufanı kopardım.

Bu kadar mı donuktum gözlerinde?

"Pekii adı ne? Buzlarını eriten ateşli çocuğu çok merak ediyorum."

"Adı Jungkook. Jeon Jungkook."

"Bunu söylediğin iyi oldu. Bende dörtlü takılırız diye sana kampüsteki arkadaşım Baekhyun'u ayarlamaya çalışacaktım," Beklemediğim itirafına gözlerimi devirdim. O gösteriş delisi çocuk ve ben? Eminim ki birisi onu değiştirecekti ama o kişi kesinlikle ben değildim. "Biraz çocuktan bahset. Kampüsteki onca tipten farkı ne bakalım?"

"Aspergers sendromuna sahip ama bu onu sevmeme engel bile değil."dedim. Jungkook'un beceriksiz -şirin- mimiklerinin resmi zihnimin dört yanını ele geçirmişti resmen; çünkü onu hatırlatacak benzer şeyler duyunca kendi ruhumu kaybediyordum.

"Farklı olduğunu sevgili seçiminden belli ediyorsun Taehyung. Senin yaptığını emin ol kimse yapmaz," Kalın dudakları kıvrıldı anlayışla. "Çünkü insanlar kâle alınmayacak boktan sebeplerle uğraşmaya okadar meşguller ki, senin sebep olarak görmediğin hastalık onların gözünde koca dağa bürünür, buna emin ol."

"Ne yapabilirim ilk görüşte aşırı şirinliği gözümü kör etti. Jin onu görmelisin çok tatlı," İkimizde kıkırdayıp gülmüştük. Jungkook'un burada olup Jin ile tanışmasını isterdim ama ne yazık ki okuldaydı. Anlayışlı insanlarla tanışması psikolojisine iyi yansırdı. "Her şeyi berbaber yapıyoruz; alışverişe çıkmak, gezmek, evde bile beraberken yapacak bir şeyler oluyor. Hatta hastalığın bazı etkileri zaman geçtikçe kendini kaybediyor bile!" Heyecanla söylenişim göğüsümü sıkıştırıyordu. Tamamen uçup gidecek olmaması canımı yaksa bile belirtilerin kaybolması acıma mehremdi. "Annesi Jungkook'u hastalığıyla başa çıkacak kadar iyi yetiştirmiş. Açıkçası ilaveten biraz onun 'aşmak' konusu üzerinde etkim olduğunu düşünüyorum."

aspergers' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin