VİRANE

Bölüm12:'Zırhı Paslanmış Kahaman

Hiç bir şey kalmadı benden geriye sevgilim. Eğer efsanem dillere düşerse sen paramparça bir beni küllerinden gebe bırakıp sonrasında doğan o umudu nasıl içimden söküp aldığınla ilgi göreceksin. Sen saç uçlarına kadar kırık bir kızın o uçları kesip kırıklarına merhem olduğun ve sonra o saçları ateşe verdiğin ile milad olacaksın sevgilim...
❄❄❄❄

12.Bölüm:'Zırhı Paslanmış Kahraman'♣

Kaburgalarının arasında gebe kalan hisler düşük yapmaya ant içmişti. Dudaklarından sızan ve genzinden ciğerlerine kaçan su damlası ölüm fermanını ıslak imzasını attı sakinlikle. Bedenine değen buz gibi su tenini bir ölüden farksız tona çevirirken suyun içerisinden hızla çekildi. Derin bir nefesi çekti ciğerlerine. Korku iyice bedenine yayılırken adamın kendisini öldürmek istediğini sanıyordu. Lâkin adam temkinli bir şekilde hareket ediyordu. Nefes sesleri banyonun duvarlarına çarparken Barut kızın yüzüne yapışmış ıslak saçlarını yüzünden çekti.

Kızın ela hareleri onun yüzüne düştüğünde içindeki korku kırıntıları şeytanının sevinmesine izin vermedi. Geniş ve kaslı omuzlarına tutunan kızı kendine daha da çekti ve alnına dudaklarını yaslayıp nefeslenmesini bekledi. Leyal narin ve ince parmakları adamın omuzlarına baskı yapıp oraya izini bıraktı. Barut kızın sakinleşmesi ile geri çekilip dikkatle yüzüne baktı.

"Al sana o çok istediğin ölüm. "Kızı tekrar buz gibi suyla buluştururken saymaya başlamıştı. Kızın cılız bedeni ona karşı koymaya çalışırken, içinde şefkatini kızdan daha ilk günden beri esirgemeyen adam gözyaşlarına boğulmuştu bile. Ona, zaten paramparça olan bu kızı daha da parçalamasın diye yalvarıyordu. Ve her defasında şeytanın gür sesi onu susturuyordu. Barut kızın bedenini sudan kopardı ve kollarının arasına aldı.

Leyal 'in sıcak nefesi omzuna misafir olurken soluklarının düzene girmesine izin verdi. Damarlarından akan kana saf bir öfke bulaşmıştı ve damağında son bulup ona ölümün paslı tadını veriyordu. Kızı hafifçe kendinden uzaklaştırdı ve çenesini kavradı. Yüzüne bakması için onu yönlendirdikten sonra kaşlarını en derinden çattı. Kabul edilemeyen bir şeyler vardı içinin en derininde. Kızı o uçurumun dibinde kendini böyle iğrenç bir şeye terk ettiğini gördüğünden beri bir anlık duyduğu o saf çaresizliği hazmedemiyordu. Beynini bu düşüncelerden arındırıp dolgun dudaklarını araladı ve ölüm bulaşmış kelimelerini fısıldadı.

"O ardına sığındığın ölümü sana yedireceğim. Öleceksen de şimdi benim kollarım arasında öleceksin. O ölümü bizzat ben tattıracağım sana."Ferah nefesi kızın yüzüne çarparken az önce sarf ettiği onca öfke barındıran söze tezat şefkatle Leyal'in burnunun ucuna dudaklarını dokundurdu ve geri çekildiği ilk anda kızı küvetin dibine gömdü. Parmaklarından sızan ölüm Leyal'in solmuş teninde vurgulandı ve orada yeniden hayat bulurken çırpınışlarını kesmeyen kızı soğuk bakışları ardından takip etti. Biçtiği süre dolduğunda, zamanı geldiğinde kıza yuva olacak mabedine çekti

"Hâlâ ölmek istiyor musun? "diye sordu buz gibi bir sesle. Leyal gözlerinin odağını zor da olsa adama çevirdi ve pür-i pak bir çaresizlikle kafasını olumsuz anlamda salladı. Yüzündeki ıslaklık adamın avuçları içerisinde kayboldu. Silah tutup, kana bulanmış avuçlar şimdi ise şefkat ile kirli kabuğunu döküyordu.

"O küçük aklınla bir daha böyle sikimsonik işlere kalkışırsan seni emeline ulaştırırım. " Dudakları genç kızın alnını tekrar buldu. "Ve inan bana ben işimi yarım bırakmam kız çocuğu. "dedi yine aynı soğuklukla.Nefesi kızın yüzüne çarpıyor ve ıslak yüzünde ürpertisini bırakıyordu. Barut bir süre daha baktı kızın solgun yüzüne. Kıza vermek istediği ders emeline ulaşmıştı. Kızın soluklarını dinledi. Buz gibi bedenini sudan çektiğinde bembeyaz teni döküldü gözlerinin önüne. Bu onu zorladı. Kızın göğüslerini kapatamamış kumaş parçasına lanet yağdırdı. Dudakları oraya mühürlenmek için sızlarken Barut kendini geriye çekti ve sertçe yutkundu. Gözlerini banyonun fayansına sabitleyip kendini sakinleştirmeye çalıştı.