BÖLÜM 46 (VUR BENİ)

1.3K 130 11
                                    

1 AY SONRA

Gözlerimi açmış, son bir aydır yaptığım şeyi yapmıştım: boş boş duvara bakmak.

   "Uyandın oğlum?" diye odaya giriş yapmıştı. Elinde de kahvaltı tepsisi vardı. Klasik hastane kahvaltısı işte. Yerimden doğrulup cevap verdim:

   "Uyandım Hatice anne." artık kendisine teyze dememi istemiyordu. Olanlardan sonra, daha bir bağlanmıştı bana. Belki de Sena'nın yerine koymaya çalışıyordu beni.

   "Sen bugün eve git istersen. Ben kalırım burada." dedi. Ekmeği parçalayıp, ağzıma atmıştım.

   "Gitmek istemiyorum ama günlerdir yıkanmıyorum. Eve gidip bir banyo yaparım, sonra da geri dönerim."

   "Enes ile ben... Yani biz bu dünyadan göçersek, gözümüz arkada kalmayacak. Çünkü biliyoruz ki, kızımızı canından çok seven bir damadımız var, Allah senden razı olsun."

   "Öyle deme Hatice anne. Sena bir iyileşsin, hep beraber mutlu mesut olacağız."

   "İnşallah oğlum. Neyse, sen kahvaltını yap ben de Sena'nın yanına gideyim." dedi ve gitti.

Kahvaltımı bitirdikten sonra, tepsiyi masanın üzerine koydum.

Sena'yı, bu hastaneye geldikten bir hafta sonra normal odaya almışlardı. Ne kadar ısrar etsem de, odasına ek bir yatak koydurtamamıştım. O yüzden bana, onun odasının yanındaki odayı vermişlerdi.

Bir ay önce, İstanbul'a gelirken, ambulansta Sena, parmağını oynatmıştı. Ben ile beraber ambulansta olan herkes çok umutlanmıştı. Yakında uyanır, demiştik...

Eve gitmeden önce Sena'nın yanına uğradım. Odada Hatice annem vardı. Sena'mın alnından öpüp, onu önce Allah'a sonra da Hatice anneme emanet etmiştim.

İstemeye istemeye eve doğru yola koyulmuştum. Arabayı garajdan çıkarıp eve sürmeye başladım. Eve geldiğimde, annem güleryüzle karşılamıştı beni.

   "Ezgi nerede? Onu da bir görseydim." dedim. Uzun zamandır görüşemiyorduk onunla.

   "Okulda. Bugün ek derse de kalacakmış, geç gelir yani."

   "Bir ara söyle de hastaneye gelsin."

   "Tamam oğlum. Hemen gidecek misin?"

zamaN 5 Vakittir 2 (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin