Telefonu Enes amcanın suratına kapatıp, camiden koşarak çıktım. İçimdeki mutluluk ve heyecanı tarif edemem. Maratona katılmış bir atlet kadar hızlı ve çevik koşuyordum. Arada bir insanlara çarpıyor ama hiç umrumda olmuyordu bile.
Hastaneye girdiğimde, asansörü beklemeden merdivenlerden koşarak çıktım.
Enes amca, mutluluktan bir oraya bir buraya giderken ben, hızlıca kapıyı açmaya yeltendim-ki Enes amca, beni durdurmuştu.
"İçeride doktor var, oğlum. Biraz daha bekle."
"Ben... Neyse tamam." ben 1 buçuk aydır bekliyorum zaten.
Dakikalar geçti ve ardından bir grup doktor odadan çıktı. Biri kalıp bize bilgi vermeye başladı.
"Hasta... Yürüyemiyor."
"Ne?!" diyerek sesimi yükseltmiştim.
"Ama merak etmeyin, geçici bir şey bu. En fazla 3 ay sürer. Aylardır uyuduğu için, bacaklar işlevini kaybetmiş gibi görünüyor."
"Ama sonuçta yürüyecek, değil mi?" diye sordu Enes amca, emin olmak istiyordu.
"Evet. Şimdi gidiyorum ama kontrol için tekrardan geleceğim. Geçmiş olsun."
"Sağolun." diye fısıldadı Enes amca.
"Enes amca, önce ben gireyim mi odaya? Allah rızası için 'evet' de?" diye yalvarıyordum adama resmen.
Kafasını salladığında hemen kapının önüne gitmiştim. Heyecanlanmıştım. Birazcık bekledim kapının önünde.
"Oğlum, hadi gir artık!" diye sitem etti Enes amca.
Daha falza beklemeyip girdim odaya.
Ve aylardır hasret kaldığım kahvelerini gözlerime sabitlemişti. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.
Ve sonra gülümsedi... Bir daha hiç göremeyeceğim için korktuğum gülümsemesini, bana bahşetti...
İlk başta yanına gidemedim. Ellerimle yüzümü kapatıyor, sakinleşmeye çalışıyordum. Ama bu işe yaramıyordu. Hem gülüyor, hem ağlıyordum.
"Gel artık..." dediğinde, hemen yatağın başucuna oturup ona sarılmaya başladım.
"Sonunda uyandın... Seni çok özledim..." diye söyleniyordum.
Başımı, omzuna dayamış ağlamaya devam ediyordum.
"Bende seni çok özledim..." dedi iç çekerken.
Geri çekilip yüzüne baktım. Yanağını okşamaya başladım. Dayanamayıp, öptüm yanağından. Ama defalarca... Son olarakta alnına bir öpücük kondurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zamaN 5 Vakittir 2 (BİTTİ)
SpiritualzamaN 5 Vakittir'in devamı... Keyifli okumalar dilerim... "Tamam. Her neyse. Kerem, abiciğim, sen Sena'yı evine bırak. O iti görürsen de, acımadan indir yumruğu." dedi Selim abi. Yürüyorduk. Yan yana. Evimin önüne gelince bana kartını uzattı. Nere...