18.YŞ/Tatil !

100 19 9
                                    

Kerem'le birlikte sanki aylardır temizlenmemiş gibi olan evini toplamıştık. En son ben çöp poşetlerini evden çıkarırken oda üst kata çıkıp tamamen ayılmak için duş alıp aşağıya gelmişti. Son olarak bahçeye çıkıp oturduk. Aradan on dakika geçmişti ama Kerem sanki her gün görmüyormuş gibi havuza bakıyordu. Ona hala kızgındım benim en yakın arkadaşlarımdan birini üzmüştü hemde 'sinirine hakim olamadığı'. içindi.

"Kerem, havuzu çok mu beğendin?" Dedim biraz ukalaca.
"Mihri gerçekten Sera beni nasıl affeder bilmiyorum. Mert kimseye bir şey söylemeden defolup gitti. Gerçi sana bunu anlattığımı duysa ölürüm muhtemelen ama neyse ne. Babası bile nerede bilmiyor. Zaten onu görmemek için gitti. 'Neden?'diye sorma bana bunun cevabını verecek insan ben değilim. Sadece düşünmek istediğini söyledi ve gitti. Yazın tatile gelmek isterdim ama o salak her an buraya geri dönebilir ve onula konuşmalıyım. Sera'mı kırmak istemezdim ama fazla ısrarcı ve dün canım çok sıkkındı. Bak Mert benim için bir arkadaş değil o benim kardeşim. Biz birlikte büyüdük ve onun üzgün olduğunu bilerek güzel bir tatil geçiremem  ben." Dedi ve sustu. Birden konuya kendi girmişti. Haklıydı fakat onun anlamak için kardeşim ya da kardeşim gibi birlikte büyüdüğüm bir arkadaşım olmalıydı. Ben buraya taşınana kadar fazla duvarları olan bir insandım. Ama onu anlamasam da hak veriyordum ona.
"Kerem sanırım haklısın. Sera'nın gönlünü almalısın ama pek kolay görünmüyor. Zaten onu benden daha iyi tanıyan sensin. Mert konusuna gelince belli ki kafası karışmış ve toparlamaya ihtiyacı var."dedim.
"Peki anlaşmamıza sevindim Mihri."Dedi.
Konuştuğumuza göre artık bana yol göründü demektir.
"Ben artık kalkayım, eve gitmem gerek. Eğer Mert bir şeyleri kafasında oturtursa sen de bizimle gelirsin ya da daha sonra bize katılırsın. İlk hedefin Sera'nın seni affetmesini sağlamak olsun  ve her sinirlendiğinde acısını başkalarından çıkararak saçmalama . " dedim , vedalaştıktan sonra dışarı çıktım.
Biraz yürüdüm ve sonra taksiye bindim.

*****

son gün+++

Karneleri alalı on beş dakika olmuştu bugün akşam üstü beş gibi yola çıkacaktık toplam beş araba gidecektik.
Dolunay Toprak'ın ısrarlarını göz ardı ederek bizimle gelecekti.
'Dolunay benim sevgilim neden sizinle geliyor', 'O rahat edemez bizimle gelsin' , 'Hatta ben onu kendi arabamla götüreyim.' Ve daha bir sürü saçmalık. Toprak'ın arabası vardı ama babası uzun yolda kullanmasına izin vermiyordu ki bu çok  normal Zaten Dolunay'ı onunla göndermemizin nedeni Dolunay'ın annesinin kesin talimatıydı. Sevgili olduklarını biliyordu konu benim için şuan bu değildi  ben çok aptalca bir şey yaptım ve bu zaman oldu hala valizimi hazırlamadım. Kıyafetlerin hepsini ayarlamıştım ama yerleştirmemiştim. Zaten genelde her şeyi son dakika yapardım. Bir an önce eve gitmeliydim.

Karnem normaldi 11.sınıf zordu gerçekten ama notlarım kötü değildi. Kerem Mert'in karnesini almıştı. Okulla konuşup devamsızlık işini de kolayca halletmişti zaten. Okul binasından çıkarken uzun zamandır görmediğim Alp bozuntusunu gördüm.
Hiç görmemiş gibi davranıp hızlı adımlarla bizimkilerin yanına ulaşmaya çalıştım.
"Mihri?"dedi.
Duymamış gibi yapsam yer miydi? Diye düşünerek ilerledim.
"Mihri. Bekler misin?"Dedi.
Sinirle çantamı düzelttim ve saçımı savurarak geri döndüm.
"Ne var."dedim.
"Şey... Nasılsın?"Dedi saçlarını karıştırarak.
Nasılsın? Mışmış.
"Sana ne Alp ."dedim.
Kaşları önce şaşkınca yukarı kalktı ve sonra sinirle çatıldı. Açık mavi gözleri koyulaştı.
"Neden bana böyle davranıyorsun?"Dedi.
Çok sinir bozucuydu nereden çıkmıştı birden.
"Neden mi? Ben sizin yüzünüzden zan altıda kaldım be. Yeliz'den ne kadar nefret ediyorsam senden de o kadar nefret ediyorum. Benimle muhatap olma. Zaten okuldan gidiyordun."dedim.
Ve arkamı döndüm.
"Gideceğime emin misin?"Dedi.
Döndüğümde sırıtıyordu.
"Ne?"dedim.
"Devamsızlığın son üç günü kalmıştı ve ben bilerek sınıfta kaldım."Dedi.
"Ne?"dedim tekrardan.
Bunu neden yapmıştı ki bu lanet herif.
"Seni bir sene daha görmek için kaldım."Dedi. Ne saçmalıyor bu? Benim için mi?
"Ben senden böyle bir şey istemedim ki."dedim.
Ve ekledim "Boş versene çok bile konuştuk. Senin olmadığın uzun bir tatil dileğiyle görüşmemek üzere."dedim ve hızlı adımlarla bizimkilerin yanına ilerledim.

Yıldızlar ŞahidimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin