19.YŞ/Ben Kelebekten Korkuyorum(!)

102 13 3
                                    

Beni denize atan kişiyi görünce sinirden tüm bedenim buz gibi deniz suyunun içinde yanmaya başlamıştı. Bu aptalın bana dokunmaya ne hakkı vardı ki! Mor göz...
"Lan senin burada işin ne?"diyerek Alp'i ittirdi Bora.
Toprak denizden çıktı ve gereksizin tam suratının ortasına yumruğunu geçirdi.
"Ona o istemediği halde asla dokunamazsın,bir daha kardeşime dokunursan  bir daha elin de sen de olamazsın "dedi. Toprak bana kardeşim demişti ,kardeş ne güzel bir kelimeydi böyle.
Ege de denizden çıktı.
"Koçum bak burada kaç kişiyiz seni düz ederiz. Mihri Bora'nın arkadaşıysa bizimde arkadaşımız duydun mu? Ve ben arkadaşlarımı çok sahiplenirim. Şimdi yaylan hadi piç kurusu."dedi. Gerçekten geniş bir arkadaş çevrem olmuştu .ve beni korumaları çok hoştu.

Alp etrafına bakındı ve  son kez bana baktı ve arkasını dönüp gitti. Tüm neşem onun gelmesiyle ciddi anlamda gitmişti.Hevesim de kalmamıştı zaten.
"Ben eve gidiyorum,havam kaçtı,siz takılın."dedim onay beklemeden eşyalarımı aldım ve sahil çıkışında üzerime geçirdim.

Eve vardığımda gerçekten Alp'i kapının önünde beklemiyordum. Kaşlarımı hayretle çattım.
"Alp? Neden bu kadar laftan anlamazsın? Seni görmek istemediğimi dün söyledim bu gün tatile geldiğim yerdesin, bana izinsizce dokunuyorsun. Amacın ne ?"Dedim.
"Neden bana bu kadar ön yargıyla yaklaşıyorsun? Seni o gün Yeliz yüzünden orada bıraktım ama ne kadar üzüldüm biliyor musun? Ya da hiç düşündün mü bilerek neden sınıfta kaldım? Burada şans eseri mi bulunuyorum? Bence düşünmeden konuşma ya da olaya bir pencereden bakma."dedi. Neden şuan iki dakika önceki gibi hissedemiyordum.
"Bak gerçekten şuan konuşmak istemiyorum, neden buradasın bilmiyorum ama şuan konuşmak istemiyorum."dedim. Sözlerime karşılık hiçbir şey söylemedi ve çekip gitti. Genelde konuşmaktan çekindiğim de  ya da kaçtığımda 'şuan konuşmak istemiyorum' derdim. Şuan korktum mu? Kaçtım mı? Bilmiyorum...

Kapının önünde dikilmeyi bırakıp zile bastım ama sanırım babam yoktu. Biraz bekledikten sonra gerçekten kimsenin olmadığını anladım. İşlerim yolunda gitse şaşarım zaten. Evin arka tarafına doğru ilerledim ve gereksiz uzun çitlerden atladım. Arka bahçeye girdiğimde ,arka bahçe kapısı da kapalıydı. Yani babam gelene dek beklemem gerekiyordu. Boş boş ayakta durmamak için hamağa oturdum fakat bir süre sonra yine uykum gelmeye başlamıştı 
****

Uyanmama sebep olan havada olmamdı. Gözlerimi açamıyordum çünkü güneş gözümü alıyordu. Bir anada bedenimi saran soğuk ile tamamen ayıldım ve ikinci kez suyun içine fırlatışıma aşırı derecede sinir olduğum için çok sinirliydim. Kafamı havuzdan çıkardım.Beni havuza fırlatan Ekim'e su fırlattım.
"Hiç boşuna sızlanma bizi su dökerek uyandırdın ve ben kısasa kısas severim."dedi bende çenemi kapayarak sudan çıktım.
"Siz nasıl girdiniz eve?"dedim.
"Baban açtı kapıyı."dedi Sera.                                                                                                                                           "Ben giyinip geliyorum."dedim.

Hızla odama çıktım dolabımı açtım içinden kırmızı kot şort , beyaz salaş bir tişört ve iç çamaşırı çıkarttım ve giyindim. Aşağıya indiğimde salona geçmişlerdi.

"Neden içeri geçtiniz?"dedim salona girerken.
"Aman tanrım bizi kovuyor musun Mihri Cimcime?"dedi Toprak.
Bunu sanki bir tiyatro sahnesinden alıntı yapmış gibi söylemişti.
"Evde ne yapacağız?"dedim.
Sol tarafta ki koltukta Ege yanında biricik sevgilisi Yaren onun yanında Bora vardı , sağ koltukta Ekim yanında Eylül onun yanında Sera vardı. İkili koltukta da aşk böcükleri oturuyordu. Tekli koltuğun tekine kuruldum. Ama hepsi birden bana baktı.
'Ne?' der gibi baktım sağ elimi kaldırarak.
"Ne yapalım onu mu soracaksınız?"dedim.
"Film izleyelim ama kalkın bir şeyler hazırlayın."dedi Toprak. Sızlanarak yerimden kalktım ve mutfağa ilerledim.
Arkamdan Eylül,Sera,Dolunay ve Yaren gelmişti.
"Mısır patlatalım babam markete gitmiş sanırım zulayı patlatalım."dedim.Hep birlikte on  dakikada her şeyi hazırlamıştık. Babam isteyebileceğim her şeyi almıştı                                           "Oha lan on dakika oldu bu ne hız, aferin size"dedi çok bilmiş Toprak.                                              Onun inadına  korku filmi kategorisini açtım.                                                                                                             "Ne izleyelim,gençler"dedim.                                                                                                                                           "Bu ne lan hepsi korku filmi bunların"dedi Toprak.                                                                                              " +13 yazıyor Toprak sen 18 yaşındasın değil mi?"dedi Yaren. Yalnız güzel laf sokmuştu.                     "Her neyse ne izleyelim "dedi Ege.                                                                                                                          "En bir hortlaksızını alayım Mihri Cimcime"dedi Torak.                                                                                  "Senin için en bir korkunçunu seçeceğim Toprak Cımcım."dedim onu taklit ederek.                               "Kaçış Odasını izleyelim mi?"dedi Ekim. Kimse ses çıkarmayınca onu açtım. 

Yıldızlar ŞahidimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin