Multimedya: Mert❤️
Sabah bilincim açılıp uyandığımda gölerimi aralayıp etrafa bakındım. Oda da kimse yoktu ve etraf biraz dağınıktı. Demekki Dolunay çıkmıştı. Giyinirken kıyafet bulana kadar odayı talan etmesine alışmıştım.
Spora erkenden kalkıp gitmek pek alışkanlığım olan bir şey değildi. Duruma bakılırsa o gayette alışkındı.Yataktan doğrulup banyoya girdim. Banyoda ki işlerimi hallettikten sonra odaya döndüm. Önce yatağı daha sonra odayı topladım. Dolabın karşısına geçip ne giyeceğimi seçmeye koyuldum. En sonunda ayakta dikilmekten yorulup siyah yarım bir tişört ve mavi bir kot şort aldım. Değişiklik olsun diye siyah dizlerime kadar çoraplarını ve beyaz spor ayakkabılarımı seçtim. Üzerimi giyinip saçlarımı sıkı bir topuz yaptım ve odamdan ayrıldım.
Merdivenleri seri bir şekilde inip mutfağa girdim. Babam mutfaktayı. Promosyon olarak yanında Mert vardı.
"Günaydın."dedim sandalyeyi çekerek.
"Günaydın Prenses."Dedi babam.
Mert ses vermeyince ağzımı açmadım.
Bir süre babaları seyrettim.
"Kızım masayı kurmamıza yardım et."Dedi babam.
Bende oturduğum yerden kalktım ve dolabın kapağını açıp kahvaltılıları masaya yerleştirmeye koyuldum.
"Mihri."Dedi babam. Kesin ciddi bir konu var ortada. Genelde 'kızım' yada 'prensesim' demezse ciddi bir şey var demektir.
"Efendim baba."dedim babama bakarak.
"Ben yarın sabah gidiyorum ."Dedi babam.
Kaşlarımı çattım neden bir hafta erken gidiyordu şimdi. Ne olmuş olabilir ki.
"Ama neden?"dedim.
"Öyle gerekiyor sizin gelmeniz gerekmiyor, uçak biletlerinizi aldım söylediğin tarihe ama benim gitmem gerek. Sera'nın annesi de sizinle kalıcak gerekmeyen eşyalarınızı arabaya bu gün yerleştirirsiniz."Dedi. Muhtemel gitme nedeni işle ilgiliydi. Eskide de tatilden hep erken dönerdik. İşi çıkardı genelde.
"Peki babacım."dedim burukça gülümseyerek.
Masayı kurmaya devam ettik.Masayı kurduktan sonra kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra Mert babamdan müsade isteyerek gitti.Daha sonra Dolunay'lar gelene dek boş boş bahçede oturdum.
"Selam! Biz geldik."diye bağırarak bahçeye Sera girdi.
Gülümsedim. Hepsi içeri girince Eylül kendini koltuğa attı.
"Lan varya fit kalcam diye öleceksiniz ben de aklınıza uydum sabahın köründe kalktım geldim çok yoruldum be."Dedi Eylül söylenerek.
"Aman geldin de ne oldu. Tek yaptığın sana bakan çocukları terslemek ve rezil etmek oldu yapma nolur ya."Dedi Yaren.
Eylül neden erkeklere karşı bu kadar tersti hiçbir fikrim yoktu Cidde'n. Belkide bu da onun sitiliydi.
"He yani erkekler gözüyle beni taciz edicek bende rahat davranıcam yapma nolur ya."Dedi Eylül.
Aslında bir bakına söylediklerinde haklıydı. Yani daha mantıklıydı söyledikleri.
"Aman neyse ne bu gün alışverişe gidelim mi ya nolursunuz(!)"Dedi Sera.
Her ne kadar en son gittiğimiz alışverişte yorgunluktan ağlayacak duruma gelmiştim ama şuan benimde canım alışverişe gitmem istemişti aslında.
"Ben hayatta gelmem kusura bakmayın kızlar."Dedi Eylül.
"Benden de pas kızlar."Dedi Yaren. Somurttum ve umutla Dolunay'a baktım.
"Ne ya ben de çok yoruldum siz ikiniz gidin ne olucak."Dedi Dolunay.
"Hadi kalk Mihri alışverişe gidelim biz bunlarda aldıklarımıza ağzı açık bakarlar."Dedi Sera.
Oturduğum yerden kalktım ve odama çıktım saçlarımı açıp düzleştirdim ve siyah sırt çantamı aldım. Odandan ayrıldım ve Sera'nın hazırlanması için evlerine gittik. Sera odasına çıkıp yaklaşım bir saatte hazırlandı ve en sonunda evden çıktık. Bir taksi bulduk ve yakın bir AVM ismi verdikten sonra yola koyulduk.
AVM'ye vardığımızda bir mağaza seçip girdik. Sera bayan reyonundan kıyafet bakarken ben erkek reyonundaki tişörtleri incelemeye koyuldum. Gerçekten erkek tişörtlerini fazlasıyla güzel yapıyorlardı.
Reyonlardan birkaç tane tişörtün en küçük bedenlerini seçip koluma aldım.
"Hanımefendi buyrun ben yardımcı olayım. Sevgilinize hediye mi bakıyorsunuz."Dedi arkamdan erkek bir reyon görevlisi.
Arkamı döndüm.
"Hayır, yardıma da gerek yok ben hallettim sağolun."dedim .
Sera'nın yanına gittiğimde kollarında bir sürü kıyafet vardı, onu kabine postaladıktan sonra pantolon reyonundan beğendiğim değişik modellerde pantolon seçtim ve kabine geçtim.
Ürünleri denedikten sonra alıcaklarımı seçtim ve Sera'yı beklemeye koyuldum. Fakat o kabinden bir türlü çıkmayınca aldıklarımın parasını ödemek için kasaya gittim.
Kasada ki uyuşuk gözlüklü kız işini bitirdikten sonra tekrar Sera'nın yanına kabinlere döndüm. Fakat hala çıkmamıştı. Kapıya vurdum.
"Sera hadi çıksana atık!"dedim.
"Tamam çıkıyorum."Dedi ve sonunda kapıyı açtı.
"Bunların hepsini alacak mısın?"dedim işaret parmağım ile kıyafetleri göstererek.
"Evet hepsini beğendim."Dedi ve kabin görevlisi kız ile kasaya yöneldi. Geçen gittiğimiz alışverişte altı saat mağaza gezip bir etek alıp çıkan Sera bu gün iki saate tüm mağazayı almıştı pes doğrusu.
Sera'nın kasadaki işi bittikten sonra poşetleri zar-zor taşıyarak üst kata çıktık. Pizza yemekte karar kıldıktan sonra siparişlerimizi verdik.
"Bunları nasıl götüreceğiz biz eve?"Dedi Sera dudaklarını büzerek.
"Nasıl aldıysan öyle götüreceğiz."dedim.
Bana kuşkuyla baktı daha sonra çantasından telefonunu çıkardı ve birini aradı.
"Kim?"dedim kuşkuyla.
"Aşkım."Dedi sorunu es geçerek. Aslında bir nevi ben de sorumun cevabını almış oldum. Aradığı kişi Kerem'di.
"Ya biz alışverişe geldik te poşetlerim biraz fazla bizi sen mi alsan."Dedi tırnaklarıyla oynayarak .
"Sadece Mihri ve ben."Dedi.
"Tamam ben sana adresi atarım bekliyoruz öptüm."Dedi.
"Geliyor."Dedi ve telefonun kurcalamaya devam etti. Ben de fırsatta istifade telefonumu elime aldım ve biraz sosyal medyaya girdim. Birkaç tane fotoğraf yükledikten sonra telefonumu kapattım.
"Sera babam yarın gidiyor."dedim.
"Evet benimki de gidiyor işle alakalı sanırım."Dedi.
"Bencede."dedim onu onaylayarak.
Pizzalarımız geldikten beş dakika sonra Kerem ve Mert geldi.
Kerem eğilip Sera'yı öptükten sonra başı ile bana selam verdi bende gülümseyerek karşılık verdim. Sandalye çekip oturdular.
"Aşkım ben bu kadar abartabileceğini düşünmemiştim."Dedi Kerem poşetlere bakarak.
Sera ise Şirince gülümsedi.
"Eee diğerleri nerede."Dedi Kerem.
"Sabah spora gittik ya yorulmuşlar gelmediler."Dedi Sera durumu açıklayarak.
"Mihri sen neden gitmedin."Dedi Kerem.
"Öğlene kadar uyudu."Dedi Mert bende hızla ona döndüm. Geldiğinden beri konuşmayan Mert benimle dalga geçmek için ağzını açmıştı.
"Mihri o kadar uyun- Dur bir dakika Mert sen nerden biliyorsun uyuduğunu."Dedi Sera.
"Dün akşam Haldun amca ısrar etti. Kerem iti de ortalarda yoktu eşyalarım odadaydı bende orda kaldım."Dedi Mert.
"Biz dün Kerem'le sahildeydik."Dedi Sera. Kaşlarımı kaldırarak Sera'ya baktım iyice mıçmıç Sevgililerden olmaya başlamışlardı.
Önümde biraz soğumuş olan pizzayı bitirdikten sonra AVM'den ayrıldık. Poşetleri yerleştirdikten sonra Sera bana döndü.
"Mihri Mert seni bıraksa olur mu?"Dedi.
Ona 'ciddi misin?"bakışlarını attım.
"Ben taksiyle giderim hem Mert buraya arabasıyla mı gelmiş."Dedim.
"Hayır motoruyla geldi."Dedi Kerem.
"Mert'in motoru mu varmış?"dedim fakat sesim yankılanınca Sera'nın da aynı şeyi sorduğunu anladım.
"Evet de ne var bunda bu kadar şaşıracak."Dedi Kerem.
"Neyse hadi Sera."Diye ekledi Kerem.
Sera bana hızlıca döndü.
"Eve hemen gitme biraz oyalan babam sizdeyse falan arıza çıkmasın."Dedi.
Yaptığı harekete gözlerimi devirdim ve sıkıca sarıldım.
Sera da arabaya binince Kerem arabayı çalıştırdı ve kısa sürede gözden kayboldu.
Tek ayağımın üzerinde arama döndüm ve Mert'e baktım.
Kaşlarımla motoru göstererek
"Bunu yeni mi aldın."dedim.
"Hayır, hep vardı."Dedi.
"Ben hiç görmedim, o yüzden sordum."Dedim.
Suratını değişik bir hale sokarak
"Sen benim hakımda ne biliyorsun ki, yada beni ne kadar tanıyorsun?"Dedi.
Kaşlarımı sinirle çattım.
'Bono no kodor oyo tonoyoson' çok bilgili konuşuyordu gerçekten.
"Neyse beni sahile bırakabilir misin."dedim.
"Neden sahile. Arkadaşlarınla mı buluşacaksın?"Dedi.
Birden sorguya çeker gibi soru sorması sinirimi bozmuştu.
"Hayır, kimseyle buluşmayacağım tek takılacağım, oldu mu?"dedim.
"Oldu, madem teksin ben önce otele uğrarım sonra birlikte gideriz sahile."Dedi.
"Neden?"dedim.
Mert biraz dengesizdi bir günü bir gününü tutmuyordu fakat bu tutumu sadece bana karşıydı.
"Ne neden?"Dedi.
"Neden birlikte gidiyoruz."dedim sorumu açıklayarak.
"Keyfim öyle istiyor."Dedi.
"Sende keyfinin kölesi olmuşsun be."dedim söylenerek.
"Çok konuşma hadi gel."Dedi.
O söyleyince kırk saatir ayakta dikildiğimi fark ettim ve yanına gittim. Uzattığı kaskı aldım ve saçıma dikkat ederek başıma geçirdim.
Mert bindikten sonra motora bindim ve motoru çalıştırdı.
"Senin kaskın nerde Mert?"dedim. Bu şekilde yolculuk tehlikeliydi.
"Mihri Cidde'n aptal bir kızsın, benim kaskım sende."Dedi ve motoru çalıştırdı. Çok ukala ve aşağılayıcı olabiliyordu çift karakterli gibi.
"İnsanca söylesen anlardım."dedim.
Beni duymazdan gelerek motoru caddeye çıkarttı ve ilerlemeye başladı.
Biraz fazla hızlı gidiyordu ama şuan pekte umrumda değildi.
"Bana sarıl."Dedi ben ise görmeyeceğini bilsemde gözlerimi devirdim.
"Hayır iyi böyle."diyerek karşılık verdim.
"Ölüp başıma kalmanı istemem o yüzden bana tutun(!)"diye bağırınca mecburen parmaklarım ile tişörtünü kavradım.
"Oldu mu?"dedim sinirle ve bağırarak.
"Oldu."Dedi ve yola devam etti.
Konuşmamızdan sonra hızı daha da arttırdı ve süratle ilerlemeye devam etti. Ben motora binmeyi böyle hayal etmemiştim kollarımı iki yana açmak ve çığlık atmak istiyordum. İlk bindiyim motorumda Mert'in motoru olmasını istemiyordum şansıma bak ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar Şahidim
Ficção AdolescenteHikâyemizin esas kızı annesinden kaçmak uğruna babasıyla yeni bir şehre taşınır ve orada başta babası zorlandığı için tanıştığı Toprak ve sera olmak üzere bir çok arkadaş edinir. Arkadaşları dışında bir de aşık olduğunu fark etmediği Mert vardır ve...