28.YŞ/Fotoğraf

59 6 0
                                    

Multimedya; temsili bir şeyler.
Sıkış tepiş bavullarımı da kapattım bu akşam uçakla dönüyorduk. Zaten tatil sıkıcı ve bir o kadar yalnız bir hal aşmıştı. Bir ay su gibi akıp geçmiş ve bitmişti böyle zamanlarda eve gittiğimde okulun yaklaştığını hissediyordum,bunalıma giriyordum. 

Evde bana ait her şeyi toparlamıştım. Bavullar ve biz vardık. Bavulları tekere teker çekerek aşağıya indirmiştim ve bu işlem beni fazlasıyla yormuştu. Bavullarımı girişe bıraktıktan sonra evden çıktım. Bu gün hava biraz soğuktu bu yüzden sweatshirt giymiştim ve üzerine kot ceketini giymiştim. Yolda boş boş yürüyerek son kez sahile inmek istedim. 

Sahile gitme kararı aldığımda boş boş gezindikten sonra caddeye çıkıp hediyelik eşya satan yerleri gezdim.Hediyelik eşyalar çok güzeldi;minik piyanolar,kar küreleri,biblolar,kartlar ve daha bir çok şey. Beğendiğim ne varsa hatıra olur düşüncesiyle aldım. Elimde sekiz dolu poşetle geçen bir taksiyi durdurdum ve arka kapıyı açarak sıkış tepiş oturdum. Adresi verdikten sonra eve geldiğimizde ücreti ödedim ve beni bekleyen ahalinin yanına ilerledim. Ben geldiğimde her şey yerleştirilmişti sadece beni bekliyorlardı.

"

"Mihri Dünya'yı sırtına takıp gitmeye mi niyetlisin bu ne?"Dedi Mert.
"Çok bir şey almadım Mert ayıp ediyorsun."dedim sahte bir ifadeyle.

Tekrardan havaalanına geldiğimizde valizlerimi aldım ve herkesten önce içeri girerek kırılmayacağına emin olduğum bir şekilde aldığım şeyleri yerleştirdim ve sonra valizleri teslim edip yönlendirme ile uçağa geçtik. Bu işlem çok uzun ve sıkıcı geçmişti. Ben yine  ve yine Mert'le kalmıştım.
"Sen geç cam kenarına Mihri."Dedi. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp onun geçmesini bekledim. Cam kenarında iniş esnasında midem çok fazla bulanıyordu ve kusmak pek istediğim bir şey değildi.Uçak kalkana kadar bir daha   ağzımı açmamıştım. Uçak kalktıktan sonra kitap okumaya başlamıştım ki hostes geldiğine ona döndüm. Bir şey istemediğimi söyledikten sonra Mert'e döndüm,hostesi özellikle bacaklarını kestiğini görünce laf sokma isteyim artmıştı.

"Oha geri çağırayım mı? Şey derim bu bey sizin bacaklara biraz düşmüş biraz da şurada sergileyin ."dediğimde sırıtarak önüne döndü. Tekrar kitabı okumaya koyulduktan üz bir süre sonra omzumda hissettiğim baskı ile kafamı çevirdim.Mert uyuyordu ve omzum yastık görevi görüyordu. Normalde kız uyur kafası çocuğun omzuna düşerdi bu ayı omzuma yatmıştı. Hostes vardı ama yani Mihri kim ki. Benim de uykum gelmişti madem o kafasını benim omzuma koyuyordu ben de onun kafasının üzerine kafamı gayet tabii koyabilirdim.

*****

"Mihri kalk artık."diyen Sera'nın sesini duyunca gözlerimi araladım. Aşkından ölü bittiğim Ufuklu'ya gelmiştik.Ben kafamı kaldırdığımda Mert'e uyanmıştı. Çantamı toparladıktan sonra uçaktan indik. Ne olursa olsun nihayet eve gidecektim.
Bizi almaya gelen babam ve Toprak'ın babasına selam verdikten sonra valizimi arabaya koyup ön koltuğa oturdum.
Hala uykum olduğundan gözlerimi kapattım.  Sera ve Dolunay'ı bıraktıktan sonra eve vardığımızda babama sarıldıktan sonra valizlerimle üst kata çıktım. Böyle yolculuklar beni çok yoruyordu. Valizlerimi açmadan aşağıdaki büyük odanın jakuzisini ayarladım ve  suda uzun bir süre müzik dinleyerek vakit harcadım.Suda oyalandıktan sonra duş aldım ve bornozuma sarılarak odamdan giyinme odama geçtim.Üzerimi giyip saçlarımı kuruttuktan sonra odama nihayet geçebilmiştim. Bavullarımı ve çantalarımı açtıktan sonra her şeyi yerine yerleştirdim. Yatağımın solunda üzerinde eski bibloların olduğu rafa ilerledim ve tüm bibloları indirip yeni aldığım her şeyi dizdim.Aldığım hediyeleri de odanın bir köşesine bırakıp yatağıma oturdum  bayağıdır sessiz olan whatsapp grubuna girdim ve Eylül,Ekim,Bora,Yaren ve Ege'yi ekledim.
Mihri: Yeni ayrıldık beni uzun süre görmek istemiyorsunuzdur ama salı günü pijama partisi mi yapsak? Hem Boralar da gelir.

Toprak prens:Yemek yiyeceksek her zaman bebeğim .

Kayısı Prenses: Toprak giderken beni de al aşkım.

Mavi çiçeğim: Kerem ve ben de geliriz.

Mert Güngör: Bu davete ben de dahil miyim?

Mihri: Niye olmayasın üvey evlat mısın sen?

Mert Güngör: Peki madem.

*****

SALI

Pizza sipariş ettikten sonra odamda ayarlamalar yaptım ve pijamalarımı değiştirdim. Aşağı inip Ela teyzeye arkadaşlarımız geleceğini söyleyip üst kata çıkıp armut koltukları tek tek odama taşıdım . Küçük masayı da ortaya çektikten sonra projeksiyonu ayarladım ve bilgisayara bağladım. Telefonuma gelen mesajı açtığımda biraz şok olmuştum çünkü Sera  ben ve Mert'in fotoğrafını atmıştı.

Fotoğrafı bir anlık cesaretle Mert'e attım. Pişman olsam da fotoğraf gitmişti. 
Mert Güngör yazıyor...
M.G: kim çekmiş bunu?
Mihri:Sera çekmiş bir anı olsun diye attım.
M.G: Tamam görüşürüz.

Onunla konuştuktan sonra telefonumu yatağa fırlatıp onları aşağıda bekleme kararı aldım.BUu arada dün özel derslerim başlamıştı sayısal ağırlıklı bir programım vardı ve ilk günden ödevler boğazıma kadar dizilmişti. Okuldan nefret ettiğim gibi özel hocalardan da nefret etmeye başlamıştım ama bir yerlere gelmek için bu zırvalıklara katlanmam gerekiyordu. Güçlü ve başarılı bir kadın olmak istiyordum.

-son-

Yıldızlar ŞahidimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin