12. Bölüm

202 7 2
                                    


"Aybora"

Kardeşi, Ayborası buradaydı. Onca hafta aradığı, düşmanlarının onu öldürdüğünü sandığı kardeşini bulmuştu.

"Abicim"

Iki kardeş hasret giderirken Aren görüdüğüne inanamadı. Şimdi Aybora Sıraçın kardeşi miydi?

Iki haftadır yanındaydı Aybora ve anlattığı şu yakışıklı abisi Sıraçtı.

Kimsenin aklı alamıyordu şuan yaşananları.

Aybora ve Sıraç hasret giderdikten sonra herkes birlikte masaya geri geçti. Öyle hasretli gözler gezdi ki masada, kimse sesini çıkaramadı.

Şimdi Arenin anladığı kadarıyla Ayboranın ona anlattığı şu yakışklı abisi Sıraçtı.
Allahım kadere baksana.

Sıraçın içindeki o hüznün yerine sevinç tohumları dikilmişti. Bide sevdiği kadının yanındaydı kardeşi.
Emin ellerde olduğunu bilmesi içini ferahlattı.

"Teşekkür ederim"

Buz gibiydi sesi. Böyle akşam üstü deniz kenarında kayalara çarpan rüzgar gibi soğuktu.
Hiçbir bir his belli etmeden söylemişti. Neden ama? Gözünden sevinci belli olurken neden Arene karşıda göstermemişti.

Savaş ise anlamıştı Sıraçın derdini ama sesini çıkarmadı, çıkaramazdı.

"Aybora anlat sana abine beraber naptık biz"

Aslında konuyu açmiyaktı fakat ortamdaki hava fena bozdu Areni.

"Eveeet. Abi biz Aren ablayla naptık biliyormusun? Biz..."

Tüm hikayeyi baştan sona anlattı. O anlatırken herkes onu pür dikkat dinliyor olan bitenleri idrak etmeye çalıştılar.

Ara sıra göz göze gelen Sıraç ve Aren yaptıklarının çok yanlış olduğunu bilselerde kendilerini bir türlü engelleyemediler.
Savaş, Almila ve Vedatın gözünden kaçmamıştı yaptıkları. Her nekadar Savaş bir şey söylemek istesede sustu.

"Neyse biz kalkalım" diyen Almilaya baktı Aren.

"Bende seninle gelmek isterdim ama eski evime dönsem daha iyi olacak"

"Senin kararın ama unutma ben hep arkandayım. Birşey olursa hemen ara"

Iki arkadaş vedalaşırken kalmışlardı dört.

Sıraç telefonuna bakarken, Aren Ayborayla ilgileniyor Savaşın ara sıra sorduğu soruları cevaplamakla uğraşıyordu.

"Ahh Kahretsin saat kaç"

"Dokuza 10 var"

Savaşın aniden ceketini alıp Arene;

"Benim çok önemli bir toplantım vardı. Tamamen unutm-"

"Bu saatte mi?"

Afallayan Savaş;

"Olamaz mı? Işin saati olmaz" deyip kafeden ayrıldı.

Şimdide tek kalmak istemediği kişiyle bırakmıştı onu. Ikiside sessizliği sürdürmekte kesinlikle emindiler.

Uzun bir sessizlik sürdü.
Ne kalp sustu nede bakışlar. Yoğunluktan konuşmaya zaman kalmdı.

Ilerleyen saatlerde uykusu geldiği için huysuzlanan Aybora sayesinden eve gitmek için kalktılar.

Arabada hala bdevam eden sessizlik Sıraçı bozmaya başlarken Aren yolculuğun hızla bitmesini diledi.

Sonunda varmışlardı. Ikiside arabadan indi. Aren elini Sıraça uzatıp;

"Teşekkür ederim. Sanada zahmet oldu" dedi demesinede Sıraçın hiçte o eli kavramaya niyeti yoktu.

Ay Tenli KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin