Onur Can Özcan
Daha geçen günlerde kaybettik o güzel sesli adamı. Bende onun adına bu bölümü yazdım. Allah mekanının cennet eylesin...🙇♀️"Casus mu?"
"Evet. Tüm dosyalar kayıp. Üstüne yeni bir projemizin dosyalarıydı. Şuan proje iptal edilcek en kısa sürede bulunmazsa dosyalar."
Şirkete vardıklarında beraber girdiler. Tüm işcilerin morali alt üst olduğu belliydi. Arenin aklını karıştıran şey ise nasıl koca şirkette bu kadar kolay dosya çalınır. Hemde onca kamera varken.
Asansöre binip, son kata kadar çıktılar. 30 kat olması bir yana Arenin yükseklik korkusu vardı.
Sonunda asansör durmuş Aren kendini zorla atmıştı. Içi kıpır kıpır olmaya başlıyordu. Sıraçı bu kadar görmek istemesi normal değildi. Tabi kendiside farkındaydı bunu.
Bu katın sadece Sıraça ait olması Savaştan daha yüksek seviyede olduğunun göstergesiydi.
Kocaman kapının önünün hemen yanında masadaki kağıtları nereye koyacağını bilmeyen bir kız vardı.
Kız, Aren ve Savaşın geldiğini gördüğü an bir oh çekti.
"Savaş bey, Sıraç bey çok kötü. Içeriden hiç ses gelmedi. Ne bir kırık ne başka birşey. Kendisine zarar-"
"Tamam Meryem ben hallederim"
Aren
Hızlı adımlarla Sıraçın bulunduğu odaya girdik. Içimdeki heycan ve sevinç odaya attığımız ilk adımla tuzla buz oldu.
Kocaman odanın boydan boya olan camın önünde durmuş, dışarıyı seyreden bir Sıraçla karşılaştık.
Içeride herşey hala yerindeydi ama birşey vardı oda içerisinin öfke kokmasıydı. Her an patlaycak bir bomba gibi.
Yavaş adımlarla masanın önüdeki deri koltuğa geçtim. Savaşta Sıraçın yanına gidip kolunu omzuna attı."Kuzen iyisin iyisin"
Sonra ise sessizlik oluştu. Ben ise iki kuzene baktım. Birisi benimle Evlenmek mecburiyetinde, gece çoğucu çapkını olan Savaş, diğeri ise beni kaçırıp, eskilerimi bilen ve bana değişik duygular hissettiren Sıraç.
Ikisi arasında seçim yapmam gerekirse biliyorum ki Sıraçı seçerdim. Istekler ve gerçekler arasında o ince çizgiyi geçeli çok oldu. Artık yoluma Savaşla devam etmek zorundaydım.
"Areni Meryemin yanına bırak. Seninle konuşmamız gerek şeyler var"
Içeri girdiğimden beri bir kere olsun arkasını dönüp yüzüme bakmadı. Bende onun bu konuda bir hamle yapmayacağını anladığımdan yanına gittim, tam karşısında durup elimi koluna koydum.
Yanımda Savaşn durduğunu bilsemde içimden geleni yapmakta özgürdüm.
Ona an bedeninden hızlı bir elektirik yayıldı ve bunu o da fark etmiş olacak ki bakışlarını yüzüme çevirdi.
O siyaha yakın gözlerinin içinde gördüğüm hilal şeklinde bir mavilik vardi. Bunu ilk kez fark etmem çok saçmaydı. Demek hiç dikkatli bakmamışım.
"Herşeyi içine atarsın da, kendini atacak yer bulamazsın, unutma"
Odadan çıkar çıkmaz derin nefes aldım. Heycandan elim ayağım tiriyor nefes alışverişim ise kısık kısık.
"Hanım efendi iyi misiniz?"
Bana bakan sekretere başımla onay verdim. O da bunun farkında olmuşçasına önüne döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Tenli Kadın
Fiksi RemajaKarşısında heycandan titreyen kadına açtı kollarını. İlk kez, hayatında ilk kez bir kadına kendi isteği ile kollarını açıyordu. Şuan ne olanlar, nede olacaklar adamın umrundaydı. Sadece kadının kolları arasına girmesini bekliyordu. "Olmaz. Yapamam" ...