1| Yanan Gemilerde Batan Ruhlar

251 30 354
                                    

Suzan Hacıgarip- Şimdi Biraz Uyu

                          Cem Karaca- Adsız

Not; Leza'da kavrulanlara...

Not; Leza'da kavrulanlara

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Mitolojinin başlangıcı bir boşluktur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*
Mitolojinin başlangıcı bir boşluktur. Bu boşluktan var olan Tanrı'lar, ruhun yazgısını parçalara bölerek sahiplenir.

İçimizde hissettiğimiz boşluğun ortasında doğan hisler, günden güne dönüştüğü zehiri akıtır ve bu zehir zihnimize ulaştığında artık iyilik başlangıcın boşluğunda savrularak hiçliğin ortasına çarparak dağılıp yok olur. Düşüncelere bulanan zehirle kirlenen zihin,ruhun kötülüğünden kaçınamaz hâlde sahip olduğu bedeni kaosun eşiğinde zincire vurur.

Zincirlerin ayak bileklerimde dolanmış halde, ruhuma hükmeden kötülüğün tohumlarını ardımda bırakarak,karanlığı temsil eden ormanın içinde koşarak kaçıyordum.

Koşarak.

Ardında bıraktığın yangının dumanından kaç. Ciğerlerin alev alev tüterken, kendinden değil ardındakinden kaç.

Koş.

Geçmişinden kaç.

Nereye kadar kaçabileceksin? Ayaklarının hükmünü özgür bırak. İçindeki kötülükten kaçar gibi, huzur; karşında sana kollarını açmış gibi ümitle koş. Nereye kadar koşabileceksin? Nefeslerin seni yarı yolda bırakana dek, özgürlüğün tekrar elinden alınmasın diye, ruhunun ihtilalini kazan ıssız bir yerde.

Yalanlar. Diline bir ısırgan gibi yapışmış yalanlarını sayacaksın yine. Birileri seni kurtarsın diye, birileri içinden çıkamadığın bu bataklıktan seni yaka paça çekip çıkarsın diye.

Nereye kadar dayanabileceksin? Ne kadar devam ettireceksin bu zulmü kendine?

Nefeslerim, zihnimin içinde dönen kelimelere feryat edercesine çıkıyordu dudaklarımın arasından. Nereye koştuğumu bilmeden, sonu görünmeyen bu zifiri karanlık ormanın boş bir yola çıkması umuduyla kaçıyordum arkamda bıraktığım yangından. Mavi kırmızı ışıklar yanıp sönerken geride kalmıştı sanki. Artık önümü göremiyor, kör biri gibi koşuyordum dümdüz alabildiğine. Tek bildiğim ormanın en ulaşılmaz köşesinde koştuğumdu. Her bir karışını ezberlediğim bu ormanın içinde, karanlığı hesaba katmamıştım daha önce. Gün, bugün inadına aydınlanmıyordu sanki.

LAHZA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin