Altıncı Bölüm;
köpek
...
En büyük hayalim duygusuz olmaktı. Hiçbir şey hissetmeyerek upuzun bir yaşam sürdürecektim. Duygular beni yoruyordu. Pişmanlıklar, üzüntüler, olmasını istediğim o güzel dilekler, omuzlarımdaki ağırlık, kalbimdeki boşluk. Bunların hepsi beni yaşlandırıyordu. Ben henüz yirmi yaşında bir çocuktum ama ruhum çoktan emekliydi. Çok çabuk büyümüştü. Beni mahvetmişti. Yaşamak istemediğim şeyleri yaşatmıştı. Nedeni yoktu oysaki. Sadece beni mahvetmek istiyordu. Hergün beni biraz daha bitiriyordu. Benim kimseye zararım yoktu. Benim kendime bile zararım yoktu. Ama herkes benden nefret ediyordu. Aklım bile beni sevmiyordu, başka ne diyebilirdim ki? Yaptığım şeyler yüzünden şu anda pişmanlık hissediyordum. Keşke ve keşke. Aklımda dönen kelimelerdi bunlar.
Ne zaman kendime güvenecektim? Ne zaman pişman olmamayı öğrenecektim?
Ben kötü hiçbir şey yapmamıştım. Fakat hissettiğim baskı yüzünden her dakika pişman oluyordum. Yaptıklarımdan ziyade, yaşadığım için pişman oluyordum. Beni o kadar kötü bir durum sokmuşlardı ki kurtulamıyordum. Bunları hak ediyor muydum, bilmiyordum. Tek istediğim şey bedenimden kurtulmaktı. Duygu karmaşası yaşamaktan bıkmıştım. Yalnızlıktan, uyumsuzluktan, kafa karışıklığından. Her şey beni eritiyordu. Her geçen gün biraz daha ölüyordum. Her gün çığlık atıyordum. Bir feryat koparıyordum ama kimse duymuyordu. Kimse ölüm çığlıklarımı duymuyordu. Duymayacaklardı da. Ben kendime bencil diyordum ama asıl bencili göremiyordum.
Pişmanlık vardı. Midemdeki ağırlık uyandığımdan beri yerini koruyordu. Kusmak istiyordum. Yaptığımın kötülüğü yüzünden kendimi biraz daha yıpratmak istiyordum. Ben bitmiştim. Bitik bir durumdaydım.
Onunla yattığım için değildi pişmanlığım. Ben genelde birileriyle takılırdım zaten, benim için şaşırtıcı bir şey değildi. Sadece utanç duyuyordum. Jimin'in öğrenmesinden çekiniyordum. İkimiz de onun en yakın arkadaşlarıydık ve şu anda yaptığımız şey tamamen saçmalıktı. İki arkadaş arasına girmişim gibi hissediyordum. Jimin Taehyung'ı çok daha önceden tanıyor, seviyordu. Beni sevdiğinden daha çok onu seviyordu. Bunu bana söylemişti. İkisinin arasını bozmak, istediğim en son şeydi. En yakın arkadaşımı da kaybetmek istemiyordum. Yeterince kişi kaybetmitşim zaten. Jimin'i onların arasında görmek istemiyordum. Kaybettiklerim, kazandıklarımı geçeli çok olmuştu.
Düşünmek beni mahvediyordu. Bu yüzden yattığım yerden kalkmıştım. Yaklaşık beş dakikadır onu izliyor ve ne yaptığımı sorguluyordum. Ben neden bu kadar aptalım? Hayat neden bu kadar acımasız? Neden Onun güzelliği hayattan daha acımasız?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
errantry ☂︎ taekook
Fanfic❝Kim Taehyung sanata düşkün, gizemli bir hukuk öğrencisiydi. Jeon Jungkook ise onun gizlice fotoğraflarını çekiyordu. Her şey bir gün Jungkook'un Taehyung'a yakalanmasıyla başladı, onun en gizli tarafını keşfetti. Sen paha biçilmezsin, Bitcoin.❞