On Sekizinci Bölüm:
yalnızlığımda yalnız değildim
...
Kim Taehyung güzel bir adamdı, derken yalan söylemiyordum. Cidden öyleydi. Hayatımda gördüğüm en güzel insandı. Saf bir kalbi vardı. İyi niyetliydi. Bakmaya doyamayacağınız bir güzelliği vardı. Nefesimi kesiyordu adeta.
Dünyadaki bütün güzellik ondaydı.
Dünya berbat bir yerdi çünkü bütün güzelliği Taehyung'daydı.
Onu kıskanıyordu bu yüzden. Zorluklar çektirerek kıskandığı o güzelliği ondan koparmak istiyordu. İmreniyordu adeta. Kin tüten kalbiyle Taehyung'u yıpratmaya çalışıyordu. Fakat çok zordu, Taehyung güçlü bir adamdı. Kolay kolay pes etmiyordu. Etmeyecekti de.
Taehyung olmasa dünyanın bir güzelliği kalmayacaktı. Her zamanki berbat yer olmaya devam edecekti. Bu yüzden ona teşekkür ediyordum; Dünyayı daha çekilebilir hale getirdiği için. Buradan bile ne kadar iyi niyetli birisi olduğunu anlayabilirdiniz. Hayatınızı güzelleştiriyordu.
Ona aşık olduğumdan beri acıdan zevk alır hale gelmiştim.
Beni, o manada, sevmiyor oluşuna alışmıştım. Sadece zevkini gideriyor, anı yaşıyordu. Bu kadar basitti hayat. Taehyung herkesle fiziksel olarak yakındı. Bu yüzden kendimde bir ayrıcalık görmüyordum. Ne de olsa, ben aptal bir çocuktum. Onun zekası için fazla basittim. Benimle konuşuyor oluşuna bile şükrediyor olmam gerekiyordu. Sanatkar birisi vardı karşımda. İki kere düşünüyor olmam gerekirdi. Vücuduna dokunurken bile düşünmeliydim. Bir insandan ziyade, bir sanata dokunuyordum. Kim Taehyung adındaki bir sanata.
Kendimi kullandırdığımı da düşünmüyordum doğrusu. Buna kullandırmak denmezdi aslında. Ona yakın olmak için her şeyi yapardım. Bedenimi falan satmazdım, yanlış anlaşılmasın. İkimizin de hoşuna gidiyordu. Ben de bitirmek istemiyordum. İlerleyebileceği kadar ilerlesin aramızdaki bu şey. Tek isteğim güzel bir şekilde sonuçlanmasıydı.
Aşık olmak zordu. Aşık olunan kişi Taehyung ise çok daha zordu. Ama güzel bir tadı da vardı. Onunla birlikte olduğunuz her an kalbinize işliyordu adeta. O kadar güzeldi. O kadar naif ve muhteşem. Dünyadaki tek insanmışım gibi hissetiriyordu.
O gece kulübünde söylediği şeyi, kelimesi kelimesine hatırlıyordum.
"Çok fena kıskandım." demişti. Bunu hatırladığım an ağlamıştım. Yatakta, onun kolları arasındaydım ve burnuma dolan kokusuyla sessiz bir şekilde ağlamıştım. Mutluluk gözyaşlarıydı belki de ama kendime engel olamamıştım. Onun birkaç kelimesiyle bile mutlu olan bir insandım. Göğsümde büyüyen o ufacık umut tohumunu yeşertmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
errantry ☂︎ taekook
Fanfic❝Kim Taehyung sanata düşkün, gizemli bir hukuk öğrencisiydi. Jeon Jungkook ise onun gizlice fotoğraflarını çekiyordu. Her şey bir gün Jungkook'un Taehyung'a yakalanmasıyla başladı, onun en gizli tarafını keşfetti. Sen paha biçilmezsin, Bitcoin.❞