On Beşinci Bölüm:güzel bir adam
...
Yalnızdım.
Şu son birkaç gündür o kadar yalnızdım ki, bunalmıştım. İki gündür derslerim iptal edilmişti. Evden çıkamıyordum. Bu da evden kaçma bahanelerimi bitiriyordu. Bir keresinde Jimin'i çağırmayı düşünsemde hemen vazgeçmiştim. Çünkü her şeyi soruyordu. Ne olduğunu öğrenip beni onunla yeniden konuşturmaya zorlardı.
Taehyung'la konuşmuyordum ve bu da beni çıkmaza sokuyordu. Aynı evde yaşayan iki kişi olduğumuz için ondan kaçmam imkansızdı. Nereye gitsem karşıma çıkıyordu ve o, her seferinde kendini açıklamaya çalışıyordu. Küs değildim. Sadece kafamı toplamam için zamana ihtiyacım vardı. Ve bu zaman, bazı şeyleri açıklığa kavuşturmamı sağlamıştı.
Ona karşı boş değildim.
Tamam, belki de bu oldukça kolay gözüküyor olabilirdi ama benim bunu kendime açıklamam -daha doğrusu, kabullenmem- çok ama çok uzun sürmüştü.
Koskoca iki yıl boyunca ona hayran bir şekilde vaktimi geçirmiştim. Onun her bir anını takip etmiş, okuduğu kitapları alıp yeniden okumaya başlamıştım. Buna benzer bir sürü şey yapmıştım. Bir sürü utandırıcı şey. Eğer bunları biliyorsa, şimdiden mahvolmuştum. Çünkü bu çok utandırıcıydı. Beni bitirirdi. Olmayan şansım bile sona ererdi.
Hislerimi Perşembe günü, gecenin ikisinde kabullenmiştim.
Uyuyamıyordum. Bütün gün maç için antrenmanda olsam bile gözüme bir gram uyku girmiyordu. Oysaki akşama kadar esneyip duruyordum. Başımı yastığıma koyar koymaz uyumam gerekiyordu. Ama olmamıştı işte. Son bir haftadır olduğu gibi uyuyamamıştım. Bir şey beni engellemişti. Göğsümdeki ağırlık, omzumdaki eksiklik yine kendini belli etmişti. Burnum o yağlı boya kokusunu özlemişti. Normal insanlar gibi -her zaman- vanilyalı ya da şekerli kokusu yoktu onun. Acıydı, yakıcıydı. Uzun süre yüreğinize çektiğinizde yaşlar kendiliğinden dökülüyordu. Aynı kendisi gibi. Gözlerim doluyordu kokusu aklıma gelince. Ama yine de yapmak istiyordum. Kaybolmak istiyordum. Ona dokudukça kayboluyor, biraz daha mahvoluyordum. Ama buna rağmen vazgeçemiyordum. Buna rağmen onu istiyordum. Parmaklarının boğumlarında gizlenen yeşil boyalarda dudaklarımı dolaştırmak istemiştim. Uzun kirpiklerinin, yanaklarında oluşturduğu gölgeyi öpmek istedim. Burnundaki beni, sol kalçasındaki yarayı... Her bir yanını öpmek istedim. Bir anda onu istemiştim. Sadece onu. Etrafımdaki her şey ve herkes birer fazlalık gibi gelmişti. Çünkü onları istemiyordum.
Yatakta biraz daha döndüm ve gözlerimi kapatıp uyumaya çalışmıştım. Sadece denedim. Yemin ederim başaracağımı düşünmüştüm. Birkaç saniyeliğine de olsa onu düşünmem sanmıştım. Bu acı biraz da olsun geçer sanmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
errantry ☂︎ taekook
Fanfic❝Kim Taehyung sanata düşkün, gizemli bir hukuk öğrencisiydi. Jeon Jungkook ise onun gizlice fotoğraflarını çekiyordu. Her şey bir gün Jungkook'un Taehyung'a yakalanmasıyla başladı, onun en gizli tarafını keşfetti. Sen paha biçilmezsin, Bitcoin.❞