2.Bölüm İlk Bakış ilk Tanışma

1.2K 71 22
                                    

Eylül içeriye girer girmez

Songül hemen: eylül hanım hastamız gayet iyi baksana hemen ayaklanır şimdi bu

Eylül de Aliye bakar ve Elini verir: merhaba ben doktor eylül acar geçmiş olsun

Ali gözünü ondan alamaz olur eylülün yeşil gözlerinde kayboldu sonra güney dürtmesiyle

Güney: oğlum kızın elini siksana

Ali: hee ne doğru (kekeleyerek) ben üsteğmen Ali Göktürk memnun oldum komutanım elini sıkar

Songül ve Güney gülmeye başlar

Eylül: bende memnum oldum (güler)

Ali: niye gülüyorsunuz ya

Güney alinin kulağına yaklaşarak: oğlum karşındaki komutan değil hayatın borçlandığın Doktor Eylül çok komiksin

Ali: ya kusura bakmayın ben mesleğime kendimi fazla kaptırmışım böyle saçma saçma konuşuyorum arada doktor hanım (hâlâ eylül elini tutuyor

Ali Eylülün yeşil gözlerine iyice derin derin bakar(içinden: bu gözler beni benden alıyor nerden çıktın zümrüt gözlü ceylan)

Eylül de ona bakıyordur içinden: deniz gibi gözler ne kadar güzel gözleri var

Güney fısıldayarak: neden başka doktorlarda olmuyor acaba sırıtarak

Ali: birşey mi dedin devren

Eylül hemen elini çekerek utanır gözlerini kaçırır

Songül anlamsızca bakarak: hayırdır Hayatım ne gülüyon niye gülüyorsunuz ya

Güney: yok birşey birtanem

Songül: iyi madem eylül çıkalım mı

Eylül den ses gelmez

Songül: kız sana diyorum

Eylül: hii efendim

Songül: çıkalım diyorum mesayi bitti bugünlük bu kadar oğlumu özledim ben bakıcı perişan olmuştur biliyorsun huysuz oğlumu kime çekti acaba deyip odadan çıkar

Ardından Güney:hadi devren görüşürüz çıkar

Ali: tmm görüsürüz

Eylül: çıkalım hadi geçmiş olsun

Ali: sağol Doktor hanım içinden: görüşürüz Zümrüt göz❤inşallah nasip olurda bir daha kaybolmak isterim o ceylan gibi gözlerinde

Eylül odadan çıkmaya gider arkasına döner bir daha Alinin gözlerine kaybolur Ali de Eylülün gözlerinde kaybolur

Eylül hafifçe tebessüm ederek odadan bir hışımla çıkar odasına gider kapıyı kapatıp kendini kapının ardına yaslar elini göğüsüne koyup kalbinin hızlı atışını hissederek: sen neden bu kadar hızlı atıyorsun ya ben neden heyecanlandım ki alt tarafı kurtardığım bir can sadece kontröl etmek istedim ama o deniz gözlü gözler var ya kayboldum o gözlerde ve o an Alinin ona bakışını hatırlar ayy aman Eylül ne diyorsun o senin hastan sen bir doktor o bir asker kendi kendine sitem edip giyinmeye başlar

Aynı anda Ali içinden: Eylül Eylül Eylül o zümrüt yeşili gözleri uzun kirpikleri kiraz gibi dudakları bir daha görmek nasip olur mu zümrüt gözlü ceylanım manyakmısın oğlum sen kim bu kız kim sen askersin o doktor senin Bir ayağın hep mezarda sana gönlünü vermez ki bu güzellikle isteyeni de çoktur kim bilir belki nişanlıdır sevdiği vardır deyip düşüncelere dalıp uyuya kalır.

Eylül klinikten çıkar dışarda arabanın önünde Mehmet kahya bekler ve: oh Mehmet abi gelmisşin

Mehmet Kahya: buyrun küçük hanımım ve kapıyı açar eve doğru yola çıkarlar.

Bir kaç gün sonra Ali taburcu olmuştur. Istirahat için komutan izin vermiştir. Konakta odasında dinlenen Ali hala Eylülü düşünür onun bakışlarını gözün önüne getirir hafifçe tebessüm eder ağzından: Zümrüt

O anda Ayla odaya girer: O komutanım napıyorsun böyle düşüncelere dalmışsın

Ali: 😶hiç ne olsun timi düşünüyorum timin başı boş kaldı onu düşünüyorum

Ayla: ay benim yakışıklı abim yalanda söyleyemezmiş. Çıkar ağzından o baklayı kim bu zümrüt abimin aklını başından almış kim bu zalımın kızı😁☺

Ali: sende kardeşim anten gibi kulak var her birşeyi duyuyorsun

Ayla: Banane şöyle hadi söyle kim bu zümrüt gerçekten adı zümrüt mü ?

Ali: tamam pes ediyorum anlatıyorum bu hayır adı gerçekadı Eylül. Gözleri zümrüt gibi yeşil o kadar yeşil ki onu görünce kalbim küt küt atıyor uzun kirpikleri kiraz dudakları beni benden alıyor

Ayla: sanki gördüm bu zümrüdü bir kaç gün önce seni ameliyat eden doktor mu o

Ali cevap vermez gülümser kafasını sallayıp onaylar ve: tamam bu kadar boş boğazlık yeter hadi çık odana bakalım beni yalnız bırak ta hayal edeyim

Ayla:emredersiniz komutanım deyip çıkmaya giderken: abi birşey sorabilir miyim

Ali: sor bakalım

Ayla: Didemle bir davada yardıma ihtiyacı varmış beraber o davayı çalışacağız izin var mı( aslında yalan söyler)

Ali: git bakalım ama çok geç kalma ona göre bu sefer seni Ahmet reisin elinden seni ben bile alamam

Ayla: sağol komutanım !! Der abisinin yanağından öper ve hızlıca odadan çıkar

Ali arkasından: deli kız güler

Ayla odada hazırlanır hemencik ve heyecanlıdır çünkü sevdalısı Emrah ile bugün buluşacaktır

Urfa'nın bir çay bahçesinde Emrah Aylasını bekler onu görmeye sabırsızlanır: nerde kaldın ay yüzlüm

Bir anda gözlerini bir çift el kapatır

Ayla: bil bakalım ben kimim ❤❤❤

Emrah: sevdam 😍 güler ellerinden tutup öper ona dönüp sıkıca sarılır kokusunu içine çeker ayrılıp ellerinden tutup : hiç gelmeyeceksin sandım aklım gidiyordu

Ayla: sevgilim biliyorsun evden çıkmam için bir yalan uydurmak zorundayım benim de içim ısınmıyor yalan söylemek ama mecburum malum abim olmazsa babamın yaveri Hurşit abi heran ensemde

Emrah çenesinden tutup kaldırır: az sabır isteticem seni kardeşimi sevdiği ile nişanlansın ondan sonra sıra bizde babamı bilirsin gelenekçidir kudrete düşkündür kardeşimi onun arzularının kurbanı yapamam biliyorsun bu dünyada üç Kadın seviyorum

Ayla: kimmiş bakalım bu üç Kadın ( hafifçe kıskanır)

Emrah: güler sen bak bakalım bana kıskanırmış beni deniz gözlüm sanki bilmiyorsun 1 Süreyya Sultan 2 kızkardeşim 3 sen başka kadın yok

Ayla gülümseyip utanır gözlerini kaçırır

Sarılırlar

Ayla:seni çok seviyorum

Emrah: bende seni çok seviyorum kendimden bile

2.Bölümün sonu

🙇‍♀️🙇‍♀️😊😊😊💗💗😙👀👀Evet canlar nasıl olmuş yorumlarınızı elestirilerinize beklerim tavsiyede bulunabilirsiniz heyecanla bekliyorum sizi





❤YaRaLı GöNüL❤(Final)(Düzenliyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin