Düğün ertesi herkes kendi evlerinde
GöktürklerAli uyanır yüzünde gülücük vardır ve kendi kendine: Zümrüdüm uyanmışmıdır acaba
O an dünkü Eylülün güzel dilinden o güzel cümle aklına gelir**Flasback
Ali: seni deli gibi seviyorum zümrüdüm
Eylü: bende seni çok seviyorum
* Flashback sonBende seni çok seviyorum
Bende seni çok seviyorum
Bende seni çok seviyorum zümrüdüm bu sözler Alinin her zerresine işlemiştir kulağına yankı yapıyordu. Ne tarafa baksa Eylülü hayal ediyordu ve Eylülün kokusunu hisseder çok fena tutulmuştu sevdaya
Ahmet kapıda Alinin Eylüle olan sevdasını öğrenmiştir tebessüm ederek odaya dalar
Ali: Baba ne işin var burda ne zaman geldin sen
Ahmet: sen beni boşver de kim bu zümrüt senin aklını başından alan dilber
Ali: bu deli Alinin kalbini çalan zümrüdün adı Eylül, Alinin deli gönlüde yalnızca bu zümrüt için hızlı atıyor
Ahmet: Eee o zaman tek bir şey kaldı kızı usülünce istemek olur
Ali: Baba dur ben daha kıza tam açılamadım
Ahmet: nasıl yani sen az evvel bende seni çok seviyorum zümrüdüm demedin mi
Ali: öyle de resmi olarak sevgilim olmadı henüz yani çıkma teklifi yapamadım
Ahmet: o niye daa
Ali: Dün baya kızardı çok utangaç
Ahmet: Aynı Ananın gençliği gibi güler eee anlat bakalım ne zaman görüşeceksin müstakbel gelinim ile
Ali: kısmetse bugün karargaha gitmeden önce buluşacağız
Ahmet: ula sen hala duruyor musun yürü yürü hayde
Ali hızlıbir şekilde hazırlanırAynı zamanda eylül hazırlanmış bir şekilde Aynada kendini aynada süzer heyecandan ölmek üzeredir, Alisine kavuşmaya belki 2 saat var ama bu 2 saat ona bir ömür gibi geldi
Kimse görmeden evden çıkan eylül önce Songülün yanına gider
Zile basar ve Songül kapıyı açar: kız bu ne hal nikâhın mı var
Eylül: geç içeriye anlatacam. Içeri geçerler eylül planladıği dümenini anlatır uygulaması için harekete geçer
Songül: tamam anladım en geç saat 1 kadar abini ve Mehmet kahyayı oyalacağım
Eylül: hadi ben kaçtım
Acelya parkına geldiğinde gördüğü muhteşem manzara karşısında ne diyeceğini bilemedi etrafında her ye beyaz ve kırmızı güller var gül yapraklarına süslenmiş bir uzun yol Ali ise parkın diğer kolundan ilerler Elinde koca man Gül buketi ile Eylül giden dakikalar kalmıştı ve sonunda iki âşık birbirlerini buldu ortaya geldiler iyice yakınlaşıp birbirlerine doyasıya bakışıp ve Ali Elindeki Gül buketini Eylüle uzatır
Senin kadar güzel değiller ama şunu bilki sen dünyada gördüğüm en güzel gülsün yüzünde aşk dolu sıcak bir gülümseme oluşur sözlerine devam eder: hic umazdım senin gibi zümrüde bu şekilde fena tutalacağımı hiç umazdım benim gibi disiplinli askerin senin gibi afet bir dilberin ateşine düşeceğine. Sen topraksin ben hava sen susun ben ateş. Eylülün elini tutup kalbinin üzerine koyup ve devam eder: Eylülüm bu kalp senin için atıyor seni istiyor seni bekliyor ben seni ölümüne çok seviyorum ❤❤❤
Bu sözlerinin karşılığında eylül de alinin elini sıkı tutup kalbine götürür: Alim deniz gözlü yiğidim bu kalp bu her zaman senin için ataçak yalnız seni isteyecek seni sevecek seninle birlikte ölecek. Bu kalp bu gözler bu dudaklar sana ait senin bende seni çok seviyorum son nefesime dek sadece seni seveceğim deyip eylül aliye sarılır sıkı sıkı alide karşılık verip eylülü kendine çeker kokusunu içine çeker ellerini beline sarıp iyice sarılır zümrüdüne uzun süre öyle kalırlar ve ardından alınlarını birbirlerine yaslayıp gülüşürler ve Ali sessizliği bozup: Eylülüm sevgilim dudaklarına bakar
Eylül: Alim aşkım diyerek Eylül Alinin dudağına bir öpük kondurur alide karşılık verip öpüşmeyi derinleştirir ve nefes nefese kalırlar
Sonra birbirinden ayrılıp burunlarını birbirine değdirip Ali kokusunu içine cekip : bu koku sana ait olan herşey benim sonra cebinden Bir kutu çıkarır içinde iki bileklik vardır birisi gümüş birisi altın üzerlerinde sonsuz işareti ile isimleri yazılmıştır
Ali Altın olan eylüle takar Eylülde gümüs olanıda alinin bileğine takar.
Ali: bu Aşkımızın sembolü olsun o vakit birbirimize ait olduğumuzu bize her zaman hatırlatsın ve kutudan bir beyaz çiçeklerden oluşan saç tacını cıkarır ve Eyĺülün başına takar
Eylül: Teşekkür ederim Aşkım deyip Aliye sıkıca Sarılır ve yine ayrılırlar
Ali ellerini Eylülün beline Sarıp kendine çeker Eylülde kollarını Alinin boynuna dolar hızlı nefes alîp verirler. Ali birden Eylülün dudağına yapışır tutkulu bir şekilde öper Eylül de istekle karşılık verir. Tutkulu bir öpüşme Fırtına haline gelmiş vaziyette. Daha fazla ileriye gitmemek için Eylülün dudaklarından ayrılan Ali sırıtır ve: Bundan sonrasını o anı Düğün gecemize saklıyorum şimdi durmaz isek kendimi durduramam.
Eylülde: doğru diyorsun Aşkım bende o özel büyülü anı bozulmasın istiyorum anlınlarını birbirine deydirerek bir süre öyle kalırlar
Eylül birden duraksar: Alim saat kaç
Ali: öğlen 1 e yirmi var niye ki aşkım
Eylül: Buraya gelmek bin türlü takla attım hemen gitmem lazım yoksa Ailem anlar hemen
Ali: ya biraz daha kal zümrüdüm öper saçından
Eylül: Aşkım söz bir dahakinde çok zaman geçircez ama şimdi mecburum
Ali mecbur olsada onaylamak zorundadır "off deyip anlından öper: hadi ama seni ben bırakcam aşkım
Eylül gülümseyip: tamam der
El ele gidip Alinin arabasına binip giderler
Ali Eylülü kliniğin yakınlarında bir yerde bırakır. Eylül arabadan inerken ali eylülün elini tutup öper ve: seni çok seviyorum zümrüdüm Eylülüm ❤
Eylüldep:bende seni çok seviyorum okyanusum Alim. Birbirinden ayrılıp işlerine dönmek zorunda kalan Eyal Cifti çok mutludurlar
Eylül kliniğin arka kapısından giderek içeriye girer hemen odasına gidip yedek kiyafetini giyer hemencik doktor önlüğüne giyip sanki saatlerce çalışıyormuş gibi etrafa koşuşturur. Tam saatinde birde kahya mehmet gelir hastaneye giriş yapar koridorda Eylülü görür :o hanımım çıktınızmı karantinadan
Eylül bilerek: sorma mehmet abi ya asistanlarımızdan biri yanlış birsey yapmış
Mehmet: biliyorum Songül hanım durumu açıkladı neyse ağam yolladı beni herşey yolunda mı diye
Eylül: ağam derken babam mı abim mi
Mehmet: aslında ikiside saat kaçta çıkıyorsunz hanımım
Eylül: akşam yedi de neden
Mehmet: sizi alıp gelmek zorumdayım
Eylül: önemli birşey mi var Mehmet abi
Mehmet: özel bir konumuş muhakak olmanızı istedi
Eylül: tamam oldu sen git ben çıkarken seni ararım
Mehmet: peki hanımım
Mehmet geri gider arabaya atlayarak
O anda Eylül mutlu bir şekilde Songülün odasına girer ve: naber dr songül
Songül: kız bu ne neşe
Eylül: daha ne olsun atarlı arkadaşım benim herşey çok güzel
Songül: dökül bakalım ne oldu
Eylül o anda herşeyi anlatır
Aynı zamanda Ali bir asker üniformasında oturur odasında bir kaç saat öncesini düşünür elini dudağına sürer güler
Aynı anda güney askerlerle eğitimdedir dışarda: Asker !!! Oğlum sürün sürün diye bağrırken gözüne Ali çarpar odasında oturup gülüyordu
Hemen yerde sürünen rütbeli bir astsubayı anına çağırdı: Sen asker
Astsubay Emredin komutanım
Güney:sen devam et ben birazdan gelcem
Astubay: Emredersiniz komutanım deyip Askerlere bağrıp SÜRÜN !!!
Güney: hop devren napıyon oğlum yüzün neşe saçıyor
Ali den tık ses yok
Güney: hey oğlum haydi kendine gel
Ali: hi nee oldu" camdan bakıp askerlere Sürün diye bağırdı gülerek
Askerler: Emredersiniz komutanım
Güney gülerek: Anlaşıldı gözlerinden aşk konuşuyor, görüyorum doktor eylül hanım ile durumumuz ilerlemiş
Ali: devren sevdaya tutuldum lan eylül ile beraberiz artık bundan sonrası zaten devam babamlardan zaten onay var artık Eylülün ailesinde son söz artık
Güney: desene yakında düğün dernek var 😂😀😊Ali: Inşallah kardeşim
Telsizden anons gelir ses binbaşı Sami Karay dan
Sami Binbaşı: Kartal 1 Kılıç 1
Ali : Kılıç 1 dinlemede emredin komutanım
Sami: ali timi topla operasyon var Teröristler Köy basmışlar köy halkının hayati tehlikede
Ali: Anlaşıldı kartal emredersiniz komutanım telsiz kapatır hayde hayde toplanın
Güney: Operasyon çanları duyuluyor Başçavuş Engin
Başçavuş Engin: Emredin komutanım
Güney :Tim 5 Dakikaya hazır olsun
Başçavuş: Emredersiniz komutanım
Tim bir helikopter ile yola çıkar
Operasyonda bir asker ağır yaralıdır. Eylülün çalıştığı hastaneye götürürler4.Bölümün sonu
Evet canlar buda 4.Bölümdü inşallah beğenirsiniz umarım .Bu akşam 5 Bölüm gelecek inşallah Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum beğenmeyi unutmayın sizi seviyore 😚😙😗😍💋❤💃🙋♀️