106.Bölüm"Hesapta Tatil"

371 41 31
                                    

Evet Cancıvazlarım "Yaralı Gönül" 106 Bölüm okunmaya hazır Kusura bakmayın yine uzun sürdü ama napim İşler Güçler bitmiyor malaesef Anca yazıyorum
Bu Bölümü yazarken bile neler çekiyorum
Artık kimsenin ismini saymıyorum
Bu Bölüm diğer gelecek Bölümlerde
Herkeslere armağan olsun Canikolarım sizi candan çok seven Yazarınız
Birde o kadar aktif değilim malesef
Yorumlara cevap yazacak vakit yok
Ama en kısa zamanda cevaplıyacağım
HakanDemir234988 kuzum günlerdir hep destek veriyorsun sağol teşekkür ederim birtanem benim ❤❤❤
Size keyifli okumalar diliyorum 🤗❤😘💖

☆106.Bölüm☆

•••Yazarın Anlatımında•••

Göktürk Konağında

İki hafta olmuştu Eylülün Doğum yapalı
Eylül ile Ali altı çocukları ile Konaktaydılar
Onlar için zorlaştı ama daha da mutluydular
Bu zaman içinde Ahmet ve Fadime  Rizeye gitmiştir Melek ve Muratı evlendirmek için
Ali ve Güney Komutanlarından izin almışlar tatil yapmak için
Yine bir güzel sabaha yeni doğan ikizlerin ağlamalarıyla Eylül huzurla uyanır
Kendini hala uyuyan Alinin kollarından sıyırıp yatağın kenarına oturur
Kocasına tebessüm ile gülümseyip onu yanağından öper ve dudağından öper sonra kalkar yataktan ağlayan ikizlerin yanına gidip onları susturmak için
Eylül: benim iki paşam uyanmış mı
Eylül ikisinide kucağına alıp sallamaya başlar
Eylül: oyyy oyy annem yakışıklı oğullarım benim ağlamayın annem oyy şş gelin anne sizi doyursun
Eylül ikisini susturduktan sonra
Odada bulunan büyük koltuğa oturup ilk önce Bulutu emzirmeye başlar
Bulutu emzirdikten sonra onu koltuğa yatırıp Mirzayı koynuna alıp onuda emzirir sonra onuda yatırıp iki oğlunu öpüp onları sevmeye başlar
Eylül: hanimiş annem hanimiş benim oğluşlarım siz bana mı gülüyorsunuz
Oyy yerim sizi ben
Eylül ikizlerle oynarken
Ali Eylülün arkasındadır
Yanağından öperek Eylülün yanına oturup  arkasından sarılır
Ali: günaydın
Eylül gülümseyerek: günaydın sevgilim
Ne zaman uyandın
Ali:sen uyandırdın ama güzel uyandırdın
Eylül: öylemi
Ali: evet eee napıyorsun bu paşalarla
Eylül: napim Alim karınlarını doyurdum gazlarını aldım şimdide oynuyorum onlarla baksana şunlara ya
Ali: evet hayatım çok tatlılar aynı senin gibi
Eylül: gözleri aynı.sen
Ali: esmer tenli olmaları da sen ve burunları
Eylül: Al bak babası biri can atıyor kucağa gelmek için
Ali Mirzayı kucağına alır: hanimiş benim oğlum hani yerim seni ben aslan oğlum benim sen uyandın mı sen uyanıp ta bana mıgülüyorsun hee yerim seni yerim
Ali Mirzayı koklayıp öper babasının paşası
Eylül: annem bulutum benim hee ali
Ali: efendim birtanem
Eylül: siz biletleri aldınız mı
Ali: aldık aşkım
Eylül: ee yolculuk ne zaman
Ali: yarın
Eylül: ne yarın mı bu kadar çabuk mu abimler de geliyor
Ali: evet onlara çoktan haber verdim Ayla Emrah ta gelecek
Eylül: ben valiz maliz hazırlamadım
Ali: hazırlarsın aşkım
Eylül: daha önce deseydin keşke daha iyi hazırlık yapardım
Ali: aşkım dert etme bende yardım ederim Emine Abla da var
Eylül: doğru ya ama oda yarın Annem ilr babamın yanına gidecek
Ali: ya sen tasalanma zümrüdüm
Eylül: iyi tamam o zaman
Aniden kapı açılır yatak odasına üç bücür girer
Songül: baybaa !!!!
Berat: Anne
Ömer Ali: An-ne ba-ba
Ali: bizimkiler uyandı
Eylül: duydum
Songül: anne neydeşin
Berat: Songül sessiz oy onlay şimdi tuzak kuydular bizi gıdıklayacaklay
Songül: doyu sessiz oyayım şsh
Ali: duyuyormusun oyunlarını
Eylül: duymam mı
Ali: kime çekti bunlar
Eylül:bilmem ki
Ali: bize yani ikimize değil en azından ben böyle değildim hele hiç
Eylül: bana sorma ben yaramaz hiç değilmişiim onların yaşında ama abim
Ali: bende yaramaz değildim
Eylül: ama abim yaramaz mış oğlan dayıya çekiyor diye boşuna dememişler
Ali: ee bu cadı da o zaman halasına çekti
Ayla da öyle bir yaramazdı ki
Eylül: ikizleri geçelim Ömer kime çekti
Sormaya gerek yok baksana  sana çekti
Ali: ee babasının oğlu ama seni daha çok seviyor
Eylül: Ali inanmıyorum sana beni oğlumuzdan mı kıskandın
Ali: kıskanıyorum
Songül: böö baba yakaya seni beni yakaya
Songülün bağırması ile yeni doğan ikizler korkup ağlamaya başlarlar
Ali: seni gidi küçük sarı cadı seni
Yakalayım da seni gör seni cart cart yiyecem
Eylül: Songül ne yapıyorsun annem bak kardeşlerin ağlamaya başladı
Berat: ayama Buyut canım kaydeşim bak annemiz buyda sende ayama Miyza
Eylül: prensim benim kardeşinide düşünürmüş
Berat: evet düşünüyoyum ben Songüyün Ömeyin Zühyenin miyzanın buyutun abisiyim en büyükleyi benim
Eylül: ben abiyim diyen dilini seveyim senin boncuk oğlum benim
Berat: anne ?
Eylül: efendim annem bende buyutu ve Miyzayı kucağıma ayabiliymiyim
Eylül: tamam da annem onlar ama daha çok küçükler sen onları taşıyamazsın ki
Berat: noluy anne
Eylül:tamam ama sen kucağıma otur gel bakim
Eylül kucağına Beratı alır
Sonra tekrar ikizler birini alır
Eylül: bak ikimizinde kucağında bulut var bak annem
Berat: evet çok tatlı
Eylül seviyor musun sen kardeşini
Berat: evet çoyk seviyorum çoyk tatlı
Ali: işte yakaladım seni papatyam
Songül: hiii yakayadı
Ali: gel bakim sen babasının papatyası
Gıdıklarım seni
Songül gülerek: hihihi
Ali: gıdı gıdı
Songül: ya hihii
Eylül: ne yapıyorsunuz baba kız hee orda
Ali: oyun oynuyoruz annesi
Eylül: ama bu kadar oyun yeter hadi bakim doğru odanıza üstünüzü değiştiriyoruz hadi bakalım ben gelecem birazdan sonra kahvaltıya ineceğiz
Ali: anneyi duyduk küçük hanım hadi
Songül: anne baba birazda oynayalım
Eylül: Songül annem itiraz istemiyorum doğru odanıza hadi
Berat: hadi Songüy gel gideyim
Songül: gelmiyorum
Ali: Songül kızım baba kızıyor bak
Anneyi üzmek yok anlaşıldı mı
Songül: tayam baba
Berat: hadi yayış biy iki üç
Songül: ya hakşızlık
İkizler koştura koştura odalarına giderken
Eylülde Yerde oynayan Ömer Aliyi kucağına alıp Aliye seslenir: Ali aşkım ikizleri giyindirsene altları değişti zaten
Ali: tamam birtanem yaparım
Eylül odadan tam çıkacakken
Ali Eylülü kolundan tutup kendine çekerken
Eylül kendini Alinin dudaklarında buldu
Eylül sırıtarak karşılık verdi
Sonra ikisi ayrılırken
Eylül: bunun ne içindi
Ali: bu günaydın öpücüğüm
Eylül: Allah Allah ben seni öpmedim mi kalkarken sonra sen öptün zaten
Ali: onlar sayılmıyordu şimdi oldu
Eylül: doymaz maviş
Ali: mavişin öle gülüm Hee Eylül ne merak ediyorum biliyormusun
Eylül: ne
Ali: acaba abinler üçüzlerle ne durumda sence onlarda üstesinden geliyormudur
Eylül: bence evet sonuçta annemde var orda
Ali: acaba onların bir iken üç çocukları oldu
Eylül: neye seviniyorum biliyormusun
Ali: neye zümrüdüm
Eylül: onların bizim çocuklar Güney ile Songülünkileri vede Cemreler
Hepimizin çocukları hep beraber büyüyecek oynacaklar
Ali: evet birtanem hadi sen çocukları giyindir bende ikizleri giyindireyim
Eylül: tamam aşkım
Eylül yatak odasından çıkıp Songül ile Beratın odasına girerip onları üst başlarını giyindirmeye başlar
Alide: gelin bakim siz babaya
Alide ikiz oğullarını giydirip onları sevip koklayıp
Emine ile birlikte ikizleri aşağa indirir.
Ali mutfağa giremeden Telefonu çalar
Ali telefonu açıp: Alo Ana ne oldu
Fadime: çabuk gelin buraya
Ali: anne ne oldu
Fadime: oğlum sorgulama gelin işte
Ali: anne biz tatile gidiyorduk
Fadime: ak reis sen konuş
Ahmet: ula ben senin
Ali: baba ne oldu yine
Ahmet: elinin körü oldi ula boz size gel deyince geleceksunuz daa işte o kadar
Ali: ama bab
Ahmet: ula hala konuşayi ben saa ne dedum hemen bu akşam yola çıkacaksinuz haaa buraya geleceksunuz
Sen Karun torinlarum Aylam damat Mehra Emine bile burda olacak daa anladın mı  kilciksiz
Ali: tamam baba tamam  hay ben şansıma daaa
Ahmet: sus ula ben ne dersem oyle
Ali: tamam bizi geldik bil hadi görüşürüz
Ali telefonu kapatıp: te Allahım ya
Emine: ne oldi uşağum
Ali: ne olacak abla bu akşam yolcuyuz
Emine: nereye daa
Ali: nereye olacak abla Rizeye
Emine: iyide uşağum siz tatile gitmeyecek miydunuz
Ali: gidecektikte gidemeyeceğiz
Eylül: nereye gitmiyoruz Alim
Ali: Eylül
Eylül: Ali ? Emine Abla ?
Ali: aşkım haberler süperler tatilimizib son durağı Rizeydi ya
Eylül: eee
Ali: eesi şu tek durak ve hedef Rize
Eylül: niye
Ali anlatır
Eylül: aşkım tamamda niye
Ali: niye bende bilmiyorum
Ama hepimiz Aylakar Emine abla dahil hepimiz yolcuyuz
Emine: uyy bende  mi geleyrum
Ali: evet abla sende geliyorsun hazırlığını yap
Emine: uyy burnuma kötü kokular geley daa
Eylül: Allah Allah ee Abim biliyor mu
Ali: ararım birazdan önce Güneyi arayım adam heveslendi hevesi kursağında kalacak
Eylül: iyi bari bizde kahvaltı edelimde bende çabuk çabuk hazırlığımızı yapim
Ali:hee birtanem Mehraya da haber ver
Eylül: tamam aşkım
Ali: telefonu açar: Alo Songül
Songül: Aloo Ali
Ali: nasılsın
Songül: sağol iyiyiz de hazırlık yapıyoruz
Ali: sen bana güneyi versene önemli birşey diyeceğim
Songül: tamam sevgili Güney !!!
Güney: efendim aşkım
Songül: Ali seni istiyor önemliymiş
Güney: ne Alimi
Songül: hee birde önemli birşey diyecekmiş
Güney: öylemi  ver bakalım... Aloo devrem
Ali: Aloo Güney nasılsın
Güney: bomba gibiyim
Ali: lan birşey diyecem sana
Güney: ney
Ali....

❤YaRaLı GöNüL❤(Final)(Düzenliyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin