Aliden
Sinirli bir halde Eve gittim herkes uyumuştu ev çok sessizdi. Hala inanımıyordum o pisliğin bu azılı teröriste yardım etmesine.
Hızlıca Yatak odaya çıktım
Girdiğimde Eylül kucağında Ömer Aliyi susturmaya çalışıyordu
Ben duşa girdim tişört giyip şortumu giyip yatağa yatağa yatmak isteyince kucağımızdaki oğlumuzu yatağımıza yatırır sonra endişe ile bana yanaştı: aşkım geldin mi merak ettim seni ne oldu bana anlatacakmısın
" Eylül hayatım kurcalamasan haa ?
Eylül: aşkım niye sinirlisin böyle sen sadece sordum ayrıca kurcalamıyorum sadece merak ettim farkındaysan biz evliyiz ben senin karınınım
" eylül yeter bilme bilme bilmeni istemiyorum özellikle sen bilme hafifçe bağırdım
Eylül ağlamaya başladı: tamam ali bey bilmim oldumu diyerek devama ağlamaya başladı hemen yatağımıza yattı uyuyan oğlumuzu da aramıza yanına yatırddı
"Aşkım Eylül? Aşkım özür dilerim öyle demek istemedim dedim
Eylülden ses yoktu uyumuş. Yanına uzandım, saçını okşadım anlından öperek: özür dilerim Eylül aşkım , oğlumu öptüm
Off kaz kafam ne diye bağrıyordum ki herşey öğrense şimdi beni lime lime eder ama üzerine gitmemeliyim yarın alırım gönlünü nasılsa mecburen hepsine söylemek zorundayım
O Baran pisliği dışarda herşey yapar Aileme Karımı,yeni doğacak bebeğimizi, çocuklarımızı, Hazalı ve Meleği korumalıyım. Kötü olan Emrah burda ,aynı ailenin erkekleri kapışır. O Baranın derdi aslında Hazal değil Onun derdi aşiretin başına geçmek. Gözlerim fazla dayanamadı, kollarımı oğlumun ufak bedenine koyarak, Ellerimle Eylülümün ellerine tuttum öyle uyuya kaldım.
Ertesi sabah
Eylülden
Sabah yavaş yavaş gözlerimi araladım, ellerimde Alinin ellerini hissettim. Yanımda uyuyan oğlumun tatlı sesi duyuluyordu oynuyordu ayakları ile tepiniyordu. Babaasının burnunu dokunup saçını çekmeye başlıyordu. Çok komik görünüyordu. Oğlum babasına ceza veriyordu herhalde. Aliye kırgındım
Yatağımdan kalktım yavaş-yavaş banyoya doğru ufak ufak adımlar ile yürürken birden iki kuvvetli kol beni kendine çekti.
Alinin yüzü benimki ile bir kaç santim vardı.
Ali iki eli yüzümü avuçladı gözlerime derin derin bakıyordu beni tam öpecekken çekildim yana. Kırgın şekilde tavrımı gösterdim yüzümü eğdim
Çenememden tutup yüzümü kaldırıp: yapma Eylülüm çok özür dilerim senden istemeyerek oldu zümrüt gözlüm bu hödük kocanı affet da Anlık sinirlendin aşkım kahroluyorum seni üzgün bana kırgın olunca ömrümden ömür gidiyor ama biliyorsun bilmemeni istedim çünkü seni çocuklarımızı bebeğimiz korumak için söylemek istemiyorum
Eylül: ali ben senin karınınım bağırmadan deseydin keşke farkındayım askerlik kolay değil ama korktuğun ne ise bana da söyle ki sana katkıda bulanayım kimseye söylemem
Ali anlımdan öperek: eylülüm sevgilim affet bu kocanı sana anlatacam ama kimseye söylemeyeceksin birtanem korkmıyacaksın söz mü
"affetim alim ben sana küs kalamam mavişim !
Ali bana sarıldı sonra Karnımı okşayarak karnımı öptü: özür dilerim minik kızım
Sonra Ali bana dönerek yüzüme bakıp avuçlayıp sacımdan okşayarak arkaya dudağımı esir aldı o anda hemen karşılığını verdim. Fırtına gibi öpüşüyorduk. Onun dudağından ayrıldım nefes nefese kaldık burunumuz birbirine deyiyordu
Aliye: aşkım
Ali: hmm zümrüdüm dudağıma hafif hafif öpücük kondurur
"Canım çekti! Dedim
Ali: canın ne çekti sevgilim ben mi bensem bir kaç ay var Eylülüm sırıtarak
" o başka konu canı birşey çeken ben değilim Alim (Alinin ellerini karnıma koydum) kızımız kızımızın canı üzüm çekti Sulu sulu
Ali: gülerek sen iki dakika ane babaya romantizm yaşatmaz mısın yok yaşatmaz bak Abi bile uslu uslu duruyor
Ömer Ali yerinde tatlı tatlı tepinir ayakları ile garip garip sesler çıkarır.
Ali oğlumuzu kucağına alıp: üçümüzde aynanın karşısında geçtik
Ali: oğlum kim var orda Anne var burda kardeş var
Ali arkamdaydı
Oğlumda bana gülücük yapıyordu: Ayne diye kollarını bana uzattı
Ali: aşkım bununla işim var benim çok anneci bu hemen sattı babayı gördü güzel annesini
" Ali bey Oğlum görünüş olarak sana benzeyebilir ama anneci oldu benim oğlum deme Annecim aşkım
