Bölüm 10: Saray

12.7K 1.7K 1.1K
                                    

Medya: Işık Kral.

Pasaj arası yorumlarınızı eksik etmeyin♥

İyi okumalar!

☀️

Üzerimde Ragnor'un kıyafetleriyle öylece dikildim. 

Müdire ışığa karıştığı an konuşmalar başlamıştı. Mena kolumun altından hemen çıktı. "Neden çağırdığı hakkında bir fikrin var mı?" diye sorarken kaşları çatılmıştı. Dudağımı ısırarak başımı sağa sola salladım. Müdire'nin neden ikimizi çağırdığını bilmiyordum. Mena'nın ince kaşları, badem şekilli gözlerine girecek kadar keskin bir şekilde çatıldı. "Belki tüm bu olaylar dönerken Kral size bir mesaj yollamıştır? Sonuçta sarayı temsil eden önemli iki öğrencisiniz."

Hiçbir fikrim yoktu. Yine de söyledikleri olasıydı. Müdire'nin odasına gitmeden önce ilk olarak üstümü değiştirmem gerekiyordu. Rhan'ı bulmaya zahmet etmeyecektim. İsterse o beni bulurdu. "Üstümü değiştirmem gerek." dedim Mena'ya. Gürültüler arasında kafasına sallayarak beni onayladı. "Gece yarasalık yaparken giydiğin kıyafetleri giy," dedi belli belirsiz bir gülümsemeyle. Tüm bu aptal konuşmanın üstüne beni neşelendirmeye çalışıyordu.

Tek kaşımı kaldırdığımda omuz silkti. "Dans takımları üzerinde çok seksi duruyor." Dudaklarım keyifsiz bir şekilde yukarıya doğru kıvrıldı.

"Ragnor'un odasına uğramam gerek." dedim. "Giyindikten sonra kıyafetleri odasına bırakmalıyım. Elbise ve tacım da orada." Tacı sahiplendiğimi fark etmem, duraksamama neden oldu. Mena sırıtırken kafasını salladı. "Bir kapılık işi var," dedi sırıtmaya devam ederken. İşte, yine o bakışı atıyordu. Bir şeyleri ima eder gibiydi. 

"Görüşürüz," diye mırıldandım gülümsemeye çalışarak. "Ayrıca o bakışı tanıyorum." Mena kıkırdadı. Gülümsemem faciayla sonuçlanınca elimi ışığı topladım ve önüme çekmeye başladım. Işık bir girdap halini alınca ışığa adım attım.

Kafamın sert bir şeye çarpmasıyla inledim. Bedenim geriye savruldu. Hızla pozisyonumu değiştirince ayaklarım üzerinde kayarak durdum. "Neler oluyor?" dedi Mena oluşturduğum ışıktan kapıdan uzaklaşırken. Hızla doğruldum. Önceki kapı için topladığım ışığı tenime çektim. Işığı tekrar önüme çekip yeni bir kapı oluşturdum ve temkinli bir şekilde parmak uçlarımla ışığa dokunmaya çalıştım. Parmaklarım, ışığın içinde kaybolmadı. 

"Sanırım kapı açmak engellenmiş." diye mırıldandı Mena. O da benim gibi parmaklarını ışığın içine batırmayı denedi fakat başarısız oldu. Işığı tekrar bedenime çekerek topladım. "Asıl soru bu önlem, sadece burası için mi? Yoksa tüm eğitim merkezi için mi bu geçerli?"

Birilerinin bunu akıl etmesi aslında oldukça güzeldi. Çünkü... Dedikleri gibi ışığı kullanan biri bir ölümden sorumluydu. Suikastçılardan muhtemelen birden fazlaydı ve krallığa karşı birleşmiş bir örgüttü. İçinde kendi topraklarına ve gücüne ihanet eden biri de vardı. Işığı kullanan bir katilin kafasına estiği gibi kapı açıp eğitim merkezine gelmesi düşüncesi epey rahatsız ediciydi. "Bu oldukça mantıklı," dedim. "Sadece ant salonu için değil, tüm eğitim merkezi için yapılması daha doğru olur."

"Belki de öyle yapmışlardır." dedi Mena omuz silkerek. "Yine de antrenman salonları için bir şeyler düşünmeleri gerek çünkü kapı açmak, antrenmanlarda önemli bir rol oynuyor. Bu bizi biz yapan şeylerden biri Letta." 

"Ne yapacakları hakkında bir fikrim yok." dedim gözlerimi boş kürsüye çevirirken. "Görünüşe göre Müdire eksik açıklama yapmış." Omuz silktim. Mena, dudaklarını büzüp gözlerini tavana dikti. "Her zamanki gibi."

GÜZ DANSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin