Bölüm 31: Yükseliş

11.6K 1.6K 1.9K
                                    

Boool bol yorum yapın anaam! (Yazaar çıldırdı.)

[Vahşiliğe hoş geldin, ne kahramanlar burada ne de kötü adamlar
Savaşa hoş geldin biz de daha yeni başlamıştık

Kap silahını ve yüzleş
Tacın üzerinde kan izi var, git ve avla onu
Onun canını kurtarmak için tek atış hakkın var, yani

Yüksel ve yüksel git yakala onu
Kemiklerindeki derinlikte, git ve al onu

Bu senin anın, şimdi zaman senin zamanın, yani
Kanıtla kendini ve

Yüksel, yüksel
Onların hafızalarına kazın
Yüksel!
Onları cehenneme gönder ve
Yüksel, yüksel
Seni hatırlayacaklar

Yüksel!
Tırmanışa hoş geldin, zirveye ulaş

Vizyonlar tek bir yanlış adımın sonun olması için dua ederler, yani

Yüksel ve yüksel git yakala onu
Kemiklerindeki derinlikte, git ve al onu
Bu senin anın, gökyüzüne ulaş, git!]


İyi okumalar!

☀️

Birkaç gün ve gece önce,

Onu düşünüyordu.

Pelerini hayali bir rüzgârla dalgalanırken onu görebilmek için biraz daha sağa kaykıldı. Çatının soğukluğunu siyah eldivenlerine rağmen hissedebiliyordu. Aydınlık gecede, güneşin neredeyse her zaman tepede olduğu bir krallık için çatının bu kadar soğuk olması anormaldi. Gerçi bunu pek fazla sorgulamıyordu. Soğukluğu buraya getiren kendisi de olabilirdi.

Kendini bildi bileli onu arıyordu. Onu bir kez olsun görmek istiyordu. Gölge'ye, kendisi gibi biri daha olduğunu söylemişlerdi. Bunu öylesine söylemiş, Gölge'nin bu umudun peşine düşeceğini hiç düşünmemişlerdi. Oysa Gölge onun gibi birini bulmaya açtı. Yalnız olmadığını bilmek istiyordu. Onun gibi birini bulmak istiyordu. Bu arayıştaki yolu da işte burada son bulmuştu.

Şimdi ise balkonda ileri geri yürüyüp kitap okuyan kızı izliyordu. Onu izlerken içinde bir dehşetin büyümesine engel olamıyordu. Düşündüğü gibi değildi. Kendinden habersizdi ve yaptıkları, yapabileceklerinden çok daha uzaktaydı. Potansiyeli ise bu eğitim merkezinin müdiresinden bile fazlaydı.

Benden de fazla, diye düşündü Gölge.

Elindeki içkiyi yudumlarken kızın güzelliğine kadeh kaldırmadan edemedi.

Çok güzeldi. Onu aramaya gelmişti ve fark ettiği ilk şey bu olmuştu. Aklında kalan silik hayali bu kadar güzel değildi. O zamanlar bir kadın değildi.

Çok güzeldi, beklediğinden de güzel.

Aynı siyah saçlar, kararlılıkla omuzlarından ve sırtından aşağıya uzanıyordu. Gülüşünü çok az görmüştü fakat gülüşünün de o zamankiyle aynı olduğuna yemin edebilirdi. Biraz vahşi, biraz da kontrolsüz. Sırf kışkırtıldığında neler yapabileceğini düşünsünler diye böyle gülüyor, diye düşündü Gölge. Sırf bedeninin neler yapabildiğini düşünüp dursunlar diye.

GÜZ DANSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin