GÜZ DANSI

Bölüm 28: Liste

Merhabalar! Lütfen vote atmayı unutmayın!

Medya: Kashar.

☀️

Sınavlarda son güne geldiğimizde geriye olmadığımız tek bir sınav kalmıştı: Dans ve savaş.

Sınav sürecimiz olan iki haftada beynim neredeyse yanmaya başlamıştı. Gözlerim kan çanağına dönmüştü ve bitki özleri artık bana yardımcı olmuyordu. Antrenman yapmaktan tüm kaslarım sızlıyordu. Sonuç ise tüm bunlara değmişti. Sınavlar için oldukça fazla bilgi öğrenmiş ve onlarca kitap bitirmiştim. Carida ile yaptığımız antrenmanlar biraz olsun sonuç vermeye başlamıştı. Zinciri kullanmakta artık daha iyiydim. Tek başıma, Ragnor'un bıçaklarıyla yaptığım antrenmanlar da işe yaramıştı.

Sınav sonuçlarım şuana kadar oldukça iyi gidiyordu. Dans ve savaş dersini de atlatabilirsem listeye girebileceğimi düşünüyordum. Mena ile rakiplerimizin listesini de çıkarmıştık: Carida'nın notları oldukça yüksekti. Mema sivilcelerini saatlerce yıkamak yerine ders çalışmaya başlamış gibi görünüyordu. Sirra her zamanki gibi notlarının üzerine düşüyordu.

Sevgili ruh eşim sınavlara geç kalıyor, sabahları epey uzun bir süre uyuyordu. Geçtiğimiz hafta Kashar bir gün delirip hışımla odaya dalmış ve Rhan'ı sürükleyerek yataktan çıkarmıştı. Gücü karşısında şaşkına dönmüştüm. Ağzım açık Rhan'ı banyoya sürüklemesini izlemiştim. Sonra da aceleyle hazırlanıp odadan tüymüştüm.

Özgürlüğünü ilan eden ve kontrolden çıkan baş ağrım bitmek bilmiyordu. Mena'nın serçe parmağı not çıkarmaktan kontrolsüz bir şekilde seğirmeye başlamıştı. Sıkıldığımızda işi gücü bırakıp serçe parmağını izliyorduk. Ragnor gözler görülür bir şekilde zayıflamıştı, elmacık kemikleri artık daha da belirgindi. Şok içinde aynaya baktıktan sonra bugünden itibaren kendini yemek yemeye vereceğini ilan etmişti.

Rhan bile sınavları hepimizden az dert etse de yorgun gözüküyordu. Kashar bir gün Rhan'ın kapısına tünemeyi unutmuştu. Bu gerçekten tüm koridorda şok etkisi yaratmıştı. Kashar'ın artık katımızda pek seveni olduğu söylenemezdi. Herkesin rutinlerini alt üst eden iki haftadan sonra sona gelmiştik. Bitiyordu! Gerçekten bitiyordu! 

Listenin yayınlanmasına da çok az kalmış oluyordu böylece. Liste yayınlanacak ve eğer listedeysek eğitim alacaktık.

Sonra da karanlığı boylayacaktık. Bunun için neden bu kadar heyecan duyuyordum, bazen aklım almıyordu.

Mena kesinlikle listede olacağımıza inanıyordu. Tüm derslerden neredeyse tam puan almıştım. Mena ise hepsinden tam puan almıştı. Bugün bu gidişatın bozulmasından deli gibi korkuyordu. Eh, Zyre'nin sınav yapma şeklini bilmediğim için ben de oldukça korkuyordum. Kalbim ağzıma atıyor, avuçlarımın içi titriyordu. Mena ile sınav için antrenman yaparken ellerim o kadar terlemişti ki hançer elimden kaymıştı.

Üzerimde eksik bir şey var mı diye tekrar bakındım. Ragnor'dan çaldığım bıçaklar ve çok rest verdiğim hançerim belime asılıydı. Sol omzumda bir ok kılıfı, sağ omzumdan uzanan bir kılıç vardı. Elim standart boy, açık kahverengi yayı sıkıca kavramıştı. Tenime olabildiğince ışık vuruyor; zincir, boğazımda şimdilik rahatça yatıyordu.

Sınav hakkındaki en büyük endişem, hançer elimde değilken birden elimde belirmesiydi. Bunu birilerinin, özellikle de Zyre'nin görmesi durumunda nasıl açıklama yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Mena sadece Zyre bunu görürse pek sorun olmayacağını düşünüyordu. "Bakarsın bize yardım etmeye karar verir?" demişti gülerek. "Ya da seni denatri çeliği hançerinle birlikte satın almak ister. Mutlu son!" Bunun olmaması için Güneş'ten Ay'a kadar parıldayan her şeye dua ediyordum.