Bölüm 23: Hançer

9.4K 1.5K 1.2K
                                    

Medya: Ragnor Cultivator

Şarkının bu kısmı Rhan ve Eleta'ydı andırdı (◍•ᴗ•◍)❤

[Yaptığına bak.
Kıpırdama, benden uzak dur.
Bu iş uzatsa istediğim ne olabilirsin?
Tutunuyorum,
Kendimi asla yeterli hissetmedim.
Çok güçlü olmak zorundayım.
Senin yaptığın her şeyde güç var.
Şimdiyse her gün seni izliyorum.
Sana bunu nasıl hissettirdiğini göstereceğim.
Artık ben yokum.
Her şeyi doğru yaptık.
Şimdi ben yokum.]

İyi okumalar!

☀️

En dibe inen son basamakları da atlayıp koridora indiğimde uyarı zili tüm eğitim merkezini yıkıp geçti.

Bilmem gerekiyordu. Görmem gerekiyordu. Titreyen dudaklarımı birbirine bastırarak karanlık koridordaki kapılarda elimi gezdirdim. Yine kendimi karanlığın kucağına atmıştım. Bu sefer korkmuyordum. Beni öldürmemişti. Ayrıca çoktan kaçmış olabilirdi. Gerçi o gücüyle kaçmaya ne kadar ihtiyacı vardı?

Tanıdık kaba ahşap elimi törpüledi. Kırık kapıyı itip açarken karanlıkta körlemesine yürüdüm. El yordamıyla sahneyi bulup kendimi yukarıya çektim. Sonra da sahne arkasına doğru ilerledim.

Bulduğum kıyafetten ne Ragnor'a ne de Mena'ya bahsetmiştim. Çünkü başka birinin bıraktığı bir kıyafet de olabilirdi. Ama şimdi anlıyorum... Onda gördüğüm kapüşon, bu kıyafetteki kapüşon...

Kıyafet yerinde yoktu.

Eğer bu gece biri ölseydi, bunun sorumlusu ben olabilirdim. Kıyafeti bulmuş ve kimseye bundan bahsetmemiştim. Onu yakalamamız için elimizde bir fırsat olmuş olabilirdi fakat bunu elimin tersiyle kenara iten ben olmuştum. Hiçbir şey yapmamıştım. Hiçbir şey dememiştim. Dahası Gölge, gizli yerimi biliyordu. Benimle alay edercesine sığınağıma  girmiş, kıyafetini buraya bırakmıştı. Bu eğitim merkezinde en güvende hissettiğim yere bunu yapmıştı.

Kalbim sıkışırken Müdire'nin sesi kulaklarımı inletti. "Eleta Clesquen," diyen sesi her yerde gürledi. "Hemen odama." Sesindeki durgun tınının arkasındaki öfkeyi seçebiliyordum. Titreyen dudaklarımı birbirine bastırdım. Beni arıyorlardı. 

Beni arıyorlardı!

Hızla odadan çıkıp koridorun aydınlık tarafına doğru yürüdüm. Merdivenleri tırmandım. İlk katta etrafımı kolaçan ettikten sonra uzun koridorun ortasına doğru yürüdüm. Müdire'nin odasının geniş, gösterişli kapısının kanatları beni karşıladı. Elimi kaldırıp kapıyı tıklattığım an kapı içeriye doğru savruldu.

Hiddetliydi. Müdire belki de bana sinirlenmişti.

Müdire dudakları ince bir çizgi halini almış şekilde gösterişli koltuğunun kenarlarını sıkıca kavramıştı. Üzerinde bol dökümlü, sarı bir elbise vardı. Kolları dirseklerinde lastikle toplanarak son buluyordu. Yakası yuvarlaktı. Büyük avizesi sayesinde oda her zamanki gibi, eğitim merkezinin her yerinden daha parlaktı. Parmaklarım kıvrıldı. Üzerimdeki dans kıyafetini kavramamak için akla karayı seçtim.

Müdire'nin solunda, masanın diğer tarafında Alfa ve Omega duruyordu. Belki de beni Omega'nın yollamasının nedeni, beni tuzağın içine atma şansını yakalamaktı. Alfa ve Omega'nın içeri girmiş olmama rağmen kapıya bakan boş bakışlarına baktım. Müdire ve diğerleri onların iradesini biliyorlar mıydı? Umdukları gibi tamamen kukla olmadıklarından haberleri var mıydı?

GÜZ DANSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin