Selam vmbmö yeni bölümü yazmayı başardım, aslında daha erken paylaşacaktım ama her gün bir yerlere gitmek -zorla- zorunda kaldım ve int paketim yok :s yazamadım öyle.
Telden kısa bi bölüm yazdım telefon bozmuş bunu. Kader ortağım gel sarılalım cümlesini jel sarllalm ortağım kader gibi bir cümleye dönüştürdükten sonra ibretlik oldu bir daha telefondan yazmayacağım :s
İçin yazan tüm yerleri Click olarak değiştirmiş,
Değil kelimesini kro gibi dEğiL olarak çevirmiş daha da bir şey diyemiyorum :/
Alt üst olmuş bölümü anca düzenleyebildim, eğer hata kaldıysa afedersiniz ki kalmamış olması imkansız. Gerçekten delirecektim. Her neyse
Görüşlerinizi belirtinis! Yorum yapın yani, yapın, yapın, yapın
Mutli İzel
..
İçi güzel döşenmiş binalar aşkına!
"Ah, Bilsem buraya geleceğimi babamı ben dolandırırdım." tabi ki bunu içimden söyledim. Yoksa yine mi dışımdan söyledim.
Bu sefer olmaz! Söylemedim değil mi? Söylememişim sorun yok.
''O da bir yol, ama önemli olan şimdi burada olman.''
Ha? Ne? O.Olamaz söylemişim yine. Bir yerinde dur dil.
Emre beye daha fazla kendimi rezim etmemek için bir iki adım -metre de olabilir ama konumuz bu değil- uzaklaştım da uzaklaştım.
GirdiğimİZ binaya ağzım açık bakıyordum ki bunu anlamış olmalısınız. Abartmıyorum, İçerisi O kadar güzeldi ki. Duvarlardaki o desenlerin yerdeki fayanslara yaptıgı Eşsiz dikey Açı ..
Şaka yapıyorum, ben ne anlarım dekordan açıdan. Tek bildigim binanın güzel oldugu.
Kendime çeki düzen vermem gerektiği hatırlayıp pozisyonumu değiştirdim. Dışarıdan Gören bina ile içten buz aşk yaşadığımı sanabilirdi.
Yalnızlık başıma vurdu herhalde, binayı kesiyorum B I N A Y I. NOKTA. Bu da büyük harfle oldu bir, saniye. Nokta.
Düşüncelerim bu tarz cümlelerden oluşuyor olabilir, garipsemeyin. Ben normalim.
Gözlerimi binadan ayırıp, Yanımdaki Emre beyin 'eh bir zahmet' dediğini biliyorum, icinde bulunan insanlara çevirdim. Her biri da ayrı bir tipti.
İlerimdeki yaşlı adamın uçabildiğini sandığına eminim, yoksa o tüylü şeyi giymezdi.
Kuş konusu aklımda ağrı dağın eteğinde uçan güvercin olsam cümlesine kadar vardığında korktuğum sey başıma Geldi.
Hep o filmlerde dizilerde görüp Tipini eleştirdiğim, annemin nasıl bir tip bu allah aşkına dediği kadın tipli adamlardan birisi bu tarafa doğru gelmiyor mu!
Kırmızı pantalon giymiş kırklarında Bir adamdan Söz ediyorum. Durumun ciddiyetini siz anlayın.
Emre Bey 'Armağan sen içeri Geç.' Diyerek Bir Kapıyı gösterdiğinde ben allahım sen çocuğum o olursa onu böyle tiplerden koru Şeklinde bir dua ediyordum.
Valla ibretlik görüntü.
Dediği yapıp kapının Yanina gittim. Simdi kapı kolunu tutan benim ya kapı sıkışır, ya kou çıkar hatta kapı sökülür yine de açamam
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merak Kediyi Öldürür
Humor''Her şeyin başı merak'' derler, Eminim duymayanımız yoktur. Armağan'ın hayatı merak ile başlayan bir bağımlılık hikayesi değildi. Armağan'ın hayatı ''Eğer bu bir film olsaydı...'' cümlelerinden ibaretti. Ama bunun bir film olacağını nereden bilebi...