Ertesi gün yine erkenden kalktık. Uyanmamda etkili olan faktör kafamı çarpmam oldu.
Yemin ediyorum artık yalama oldu kafamı çarp çarp. Bir süre beynim yerine gelsin diye hafızamı yokladım.
Adım neydi? Armağan.
Banji bananas' ta kaçıncı levelim? 9
100 balls rekorum kaç? 5624
Tamamdır. Dün hiçbir şey yolunda gitmemişti. Hâlâ bazı şeylerin olup olmama kısmını ayırt edemiyordum.
Bir süre Rüya ortalarda yoktu ve Hande gece'nin 3'ünde Rüya'nın geldiğini yazan bir mesaj atmıştı. Tabi ben o mesajı yeni görüyorum o ayrı bir şey.
Normalde gece 2-3'e kadar oyunlarında puan kasan Armağan erken saatlerde uyuyor işte.
Ne kadar uğraşsalarda Rüya'nın nerede olduğuna dair en ufak bir şey bile öğrenememişler. Ve tabi onlar Rüya'ya neler olduğunu anlamıyorlar. Herkes İzel ve ben kadar meraklı değil.
''Şimdi ne olacak?'' diye sordum İzel'e. Rüya'nın bu hale gelmesini kollarımızı bağlayıp izleyemeyiz ya.
Izel yattığı yerde pozisyonunu değiştirmeden konuşmaya başladı.
''Öncelikle onun bize Berkan'ı sevdiğini itiraf etmesi gerek ki destek olabilelim.''
Yarı işlevini yitirmiş beynim ile olayı kavradım.
''Çok haklısın İzel yoksa bizi dinlemez. Peki nasıl olacak o ne zamandır arkadaşı olan Hande'ye bile anlatmıyormuş.''
Gerçekten de Hande ile Rüya arkadaşlığı çok eskilere dayanıyordu. Benim -du, -di içerikli konuşmalarıma bakmayın tam anlamı ile -miş'li zamanlar.
''Bu akşam için bir pijama partisi türünde bir şey yaparız belki sonra da doğruluk cesaretlilik oynamaya ikna ederiz.'' diye bir öneride bulundu.
''Bu kafada pek oyun oynamak ister mi bilmiyorum ki. Ama denemeye değer.''
Bir yandan bunu düşünürken giyinmek üzere kalktım.
Giyindikten sonra odadan çıktık. İzmir günlerimizin de sonuna yaklaşıyor olduğumuzdan planlanan süreye çekimleri sığdırmaya çalışıyorlardı.
Çekimler için birkaç kişi başka bir mekana, bir kaçı ise başka mekana gidiyordu. Planlanan şeyler yolunda gitmeyince her şey karışıyor işte.
Ben, son sahnemi de bitirmek için eve geldim. O kadar aksaklık çıktı ki Emre beyin beni hala kovmuyor oluşuna şaşırıyorum.
Her zamanki sandalyeler ve masaya geçtim. Diğerleri de oradaydı. Diğerlerinden kastım; Berkan, Emir ve Rüya.
Ama Rüya burada diyebilecek miyim emin değilim. Kendi burda aklı ise her yerde olabilir.
Kesinlikle acıkınca kafan dominosa gider vakasından daha fazlasıydı.
Rüya'yı dürttüm. ''Hey orda mısın?''
Sadece ölü gözleriyle bana baktı. Uyumadığı belliydi. Herkes için çok yorgun, uykusuz bir Rüya'ydı. Bizim için ise aşık bir Rüya.
Senin gözünde keko olabilirim ama tanrının gözünde aşkını bıçaklayan bir ninja misali.
Or
Senin gözünde apaçi olabilirim ama tanrının gözünde okyanusa tekme atan bir ninja.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merak Kediyi Öldürür
Humor''Her şeyin başı merak'' derler, Eminim duymayanımız yoktur. Armağan'ın hayatı merak ile başlayan bir bağımlılık hikayesi değildi. Armağan'ın hayatı ''Eğer bu bir film olsaydı...'' cümlelerinden ibaretti. Ama bunun bir film olacağını nereden bilebi...