Önceki bölüme 17 yorum. Çok sağolun ya nasıl sevindim nasıl sevindim anlatamam. 80-90 yorum gitsin de 17 yorum gelsin diyordum tam oldu. Tüm yazma isteğim kaçtı yine teşekkür ederim.
Multi armağan koyuyorum ama silinir belki koymayı başaramazsam.
Iyi okumalar.
Sabah uyandığımda kendi kendime gülümsedim. Sanki bir ömrünü bir şeyi öğrenmeye adamış ve sonunda o gün gelmiş gibi hissediyordum.
Bir yanım Armağan hala geç değil, bırak bu işi diyordu. Bir yanım da biraz meraktan zarar gelmez diyordu.
Şu iç savaş hâlâ bitmedi mi?
Ne zamandan beri insanların ne düşündüğü umrunda Armağan, kafayı mi yedin? Mantıklı düşünme eylemin elinden mi alındı? Beynindeki sinirler mi öldü?
Hadi ama en kötü ne olabilirdi? İzel ile birbirimize 'oha bunu bu yapmış' der ve şaşkınlıktan bakakalırdık. Öldürmez ya biraz merak.
Öleceğimi de bilsem onları okuyacak bir insanım ben, bırak şimdi özele girmek falan. Kendini başkaları için değiştirme.
Gidip senin itirafın buymuş, neden öyle bir şey yaptın demeyiz ya zaten. Yani Izel demez. Bende demeyebilirim.
Elimi yüzümü yıkayıp hazırlandıktan sonra odadan çıktık. Küaför çekimlerim olduğu için ancak Erica ve Umut'tan yazı alabilirdim.
İzel ise geriye kalan herkesten. Bu işi başlatan oysa cezasını çekecek diye kendimi avuttum.
Hep birlikte araba ile çekimlere gittik. Umut ve Erica'yı da alıp kuaföre geçecektik.
Izel benim aksime gayet rahat olunca bende ona uyarak rahat olmaya çalıştım. "Izel, oradan bakınca nasıl görünüyorum? "
"Insan gibi?" Benim zeki arkadaşım türümü tespit etmiş de övünerek söylüyor.
"Hayır nasıl görünüyorum dedim, yani mutlu mu, üzgün mü, dehşet içinde gibi mi, korkuyor gibi mi, heyecanlı gibi mi, yemek yemek istiyor gibi mi, kedileri çok seviyormuş gibi mi, ayağı ağrıyor gibi mi, gözleri bozuk olduğu halde gözlük takmıyor gibi mi?"
"Beynini pazarda satmış ama bunun farkında bile değil gibi." Ha-ha çok komik.
Espri miydi bu şimdi? Öyleyse gülmedim.
Ama ne demek istedi ki?
"Anlıyorum Izel hı hı. " gözlerimi etrafta dolaştırıp biran önce Umut yada Erica'dan birini görmek için yalvarmaya başladım.
Erica'yı gözüme kestirir kestirmez pişman oldum.
Başka bir şey istesem olacakmış görüyor musun Armağan? Dilek haklarını orada burada savurmaya devam et sen.
"Ben gidiyorum Izoletta, görevini unutma. "
Cevap beklemeden Erica'nın yanına koştum. "Erica! Umut'u da kap gidiyoruz. "
"Her yerde seni arıyorduk Armağan, annem erken gel demese ne zaman gelecektin bilmiyorum. "
Gözlerimi Erica'da gezdirdim. Dün kendisi ile ilgili itirafın ardından gayet olası bir şekilde daha değişik giyinmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merak Kediyi Öldürür
Humor''Her şeyin başı merak'' derler, Eminim duymayanımız yoktur. Armağan'ın hayatı merak ile başlayan bir bağımlılık hikayesi değildi. Armağan'ın hayatı ''Eğer bu bir film olsaydı...'' cümlelerinden ibaretti. Ama bunun bir film olacağını nereden bilebi...