''Ömer'in ayakkabıları da daha turuncu zaten.''

1.2K 112 104
                                    

Bölüm 1200 kelime civarında oldu bu sefer sınav haftam anca bu kadar oluyor fdfhbhn sizde pazartesi için bol şanş dileyin de şu matematik sınavı iyi geçsin bari asdfg

Akşama doğru Rüya'nın yanına gitmiştim. Aşk acısı dediğin üzerinden tır geçmesinden farksızmış meğer. En iyi örnek Rüya.

Bana sekizinci sınıftaki Emel adlı arkadaşımı hatırlatıyor. Kız birden düşük not almaya başlamış ve sanki öleceğini öğrenmiş gibi dolaşıyordu. Sonra neyin var dediğimizde ışık ıldım ımı ı bını tınımıyır bili derdi.

Aptalın kızı git aşık da ol ama sevdiğine güzel görünmek için de uğraş. Sanki artık evlendim çirkin olsam da bişey kaybetmem deyip kendini salan karılar gibi artıksevdiğim var güzel görünmeme gerek yok havalarına girmişti.

Derslerini de boşlamıştı sanki koca buldum o bana bakar hesabı. Rüya da bu kız gibi ölü şekilde dolaşıyor çekim yokken tek başına şiş gözlerle oturuyor falan.

Hayır yani ben olsam giyinir takar takıştırır kendimi beğendirmeye uğraşırdım. Yarım saattir de bakıyorum Rüya'ya bir şey desin diye tepki yok.

Aşık olması ile refleksleri, tepkileri, organlarının fonksiyonları hepsini yitirmiş ve tek böbrek ile yaşamaya çalışan kadın kafası ile sürünüyor.

''İyi misin?'' Demeye mecbur hissettim. Ben olsam Erica'ya bakar bakar şu tipe bak ahmak kadınşeklinde dedikodu yapmaya koyulurdum.

Gülümseyerek cevap verdi. ''Olabildiğince''

Sanki aşk acısı çeken benmişim gibi iç burkan bakışları ile karşılaştım. Teselli vereyim bari.

''Unut onları başka biri gibi ol aklından çıkart hepsini'' diyerek elimi omzuna koydum. Aslında bundan memnun olmadığının farkındayım.

Ben acı çektiğim zamanlar, genelde şarj aletini yanıma almadığım zamanlar ya da oyunlarda düello kaybettiğim zamanlar, yalnız kalmak isterdim.

Rüya derin bir iç çekti. ''Ama ben başka biri olmak istemiyorum. Ben, ben kalmak istiyorum''

''Seni o kaybetti sen değil'' diye en klasik teselliyi yaptım.

Ilk defa kim o seni kaybetti sen değil cümlesini kullandı bilmiyorum ama hayatta olsa baya bir önemi olurdu.

Erica karşıdaki Berkan'a ''Maltozuum!'' diye cırladığı sırada ben Rüya'yı teselli etmeye çalışıyordum.

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırırken Rüya ağzı açık onları izliyordu. Dişlerimi dudaklarıma geçirmiştim ki Rüya beni şaşırtacak bir şey yaptı.

Bir süre sonra da kahkaha atmaya başladı. Ona eşlik edip gülmem gerekirdi belki ama sadece donup kaldım. Bu kızkaçgündür gülmüyor neler oluyor kıyamet mi kopacak.

Erica bana tek gözünü kırparak tesellilerime teşekkür etmiş oldu. Belki de önemli değil gibisinden elimi sallamak yerine görmemiş gibi yapmalıydım.

Ikisinin ne konuştuğunu ne yaparsam yapayım duyamadım. Bazı şeyler duyulmamak için kendini imha ediyor diyorum bu durumlara. Başka da açıklaması olamaz.
~

"Izel uzak dur, Izel duble coins var mahvetme herşeyi,  Izel allah belanı versin!" Ön koltuğu kapmayıp herkes gibi arkaya geçmiştim ama burda da rahat rahat oyun oynanmıyor.

Allahın umursamaz Izel'i sanki görev yapmaya çalıştığımı görmüyor gibi koluma vurup duruyordu.

"Çek kolunu köpek sıpası. "

Merak Kediyi ÖldürürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin