underwear

🌌ეჩმՔեპԻ բօնԻեპპղ🌌

Siyah askı beyaz omuzdan düştü yavaşça.  Kız gözlerinin dolduğunu hissetti. Büyük el, ince beli sarmışken sıcak nefesi boynunu okşamıştı. Ona sürtük muhamelesi mi yapıyordu?

Sıcak nefesin yerini dolgun dudaklar aldı yavaşça. Yavaş ama ölümcül bir şekilde. Kız gözlerini kapattı. Düşünmesi lazımdı. Ama boynundaki sıcak dudaklar ve diğer askıyı yavaşça indiren parmaklar dikkatini dağıtıyordu. Dakikalar sonra, beyni vücuduna hükmedebilmeye başladığında oğlanı ittirmeye çalıştı.

"Ke-kes şunu."

Duymadı. Ya da duymamazlıktan geldi. Elleri, az önce dudaklarının gezindiği boynu buldu. Baş parmakları kızın yanağını okşuyordu. Gözlerine bile bakmamıştı. Zaten baksa kız hemen kaçırırdı dolu gözlerini. Oğlan hızlı davranmak istedi. Kırmızı dudaklara uzandı. Ama kız daha hızlıydı. Geri çekildi. Gözünden düşen damlayı silmesiyle oğlanın gözünü açması eş zamanlıydı belki ama titreyen sesi onu ele verdi.

"S-sana kes şunu dedim."

Bir eliyle askısını düzeltti.

"T-tamam, senden bana iç çamaşırları göndermeni istemiş olabilirim. Sana yarı çıplak fotoğraflarımı atmış olabilirim. Ya da fotoğrafları senin çekmene izin vermiş olabilirim. Antlaşma yapalım dedin antlaşma yaptık. Bana bir orospuymuşum gibi davranamazsın."

Kıyafetlerini almaya giderken göğüs kafesi hızla inip kalkmaya başladı. Bir eline kıyafetlerini diğer eline çantası alırken hiç bu kadar hızlı olmamıştı. Kapıya yöneldi.

'Nae yu dur.'

Kapıyı açtığında kapanması ve oğlanın onu kendine çevirmesi saniyeler sürmüştü. Gözgöze gelmemek için kapattı gözlerini. Sonra kaslı kollar tekrar ince beli sardı.

'Özür dilerim.'

Kız tepki vermeden öylece dikilmeye devam edince oğlan gergince geri çekildi. Eli her gerildiğinde olduğu gibi ensesini bulmuştu.

'Bak ben özür dilerim. Gerçekten kendime hakim olamadım. Lütfen otur.'

Sonunda cürret edip gözlerini yerden kaldırdı. Kız gitmişti. Oğlan pişmandı. Ve ikiside bundan sonra ne yapmaları gerektiğini bilmiyordu.