underwear

🌌ეჩმՔեპԻ բւբեპპղ🌌

Monie-y:
Daha kaç kere özür dilemem gerekiyor Nae yu.
Yaklaşık bir haftadır ne aramalarıma ne de mesajlarıma cevap verdin.
Sana öyle davrandığım için üzgünüm.
Gerçekten tüm kalbimle özür dilerim.
Artık bana cevap verir misin?

Nae-u:
Lütfen, kapının önünde bağıranın sen olmadığını söyle.

Monie-y:
Benim.
Açmazsan da daha çok bağırırım.

Nae-u:
Evde değilim.
Arkadaşımı ve tüm apartmanı rahatsız etmeyi kes.

Monie-y:
Evde değilsen nerdesin?
Sana soruyorum.
Görüldü atmayı kes.
Şimdi de mesajları bildirim panelinden mi okuyorsun?
Kes şunu.

Durmadan titreyen telefonu yüzüstü masaya bırakırken oflayarak kafasını masaya gömdü. Günlerdir hiç bıkmadan mesaj atması yetmezmiş gibi birde evine gelmiş arkadaşını rahatsız ediyordu.

"' Sorun ne?"'

Arkadaşı daha fazla dayanamayıp sorduğunda kafasını masadan kaldırmadığı için sesi boğuk çıkıyordu.

"Sorun yok. Sadece-"

Masadaki telefonu hafifçe sallarken mırıldandı.

"Kavga ettiğim bir arkadaşım."

Ojeli parmaklar kızın kafasını masadan kaldırdı.

"' Kesinlikle bir sorun var. Anlat bakalım. "'

Her zaman güvenilir bakan gözlerle gözleri buluştuğunda derin bir nefes verdi.
Günlerdir evden adımını atmamıştı ama sonunda en yakın arkadaşı onu ikna etmiş ve şimdi de karşılıklı oturuyorlardı. Kızın gözleri şişmişti. Yorgun görünüyordu. Ve arkadaşının soru sorma girişimlerinin hiçbirine cevap vermemişti.

"Dediğim gibi sadece kavga ettiğim bir arkadaşım. O kadar önemli bile değil. İyiyim merak etme."

Güven vermek için arkadaşının  elini sıktığında kızın gözleri kafenin girişindeki bedende takılı kalmıştı.

"' Şu kavga ettiğin o kadar da önemli olmayan arkadaşının 1.80 boylarında, 20li yaşlarında taş gibi fiziği olan, ultra yakışıklı bir beyfendi olma ihtimali yüzde kaç?"'

Kız şaşkınlıkla kapıya yönelirken o olmaması için dua etmişti fakat ordaydı. 5 adım ötesinde ona doğru geliyordu. Sakince ayağa kalkarken gözlerini oğlanınkiyle birleştirdi. Konuşmak için ağzını açtı. Ama oğlan hazırlıklı gelmiş gibi hemen konuşmaya başlamıştı.

'Sana öyle davranmamalıydım. Üzgünüm. Falan filan. Bunları zaten duydun. Buraya, seni özlediğimi söylemeye geldim.'

Kaslı kollar günler sonra tekrar ince beli bulduğunda ince kollarda kaslı bedeni sarmıştı. Gülümserken kızın kulağına fısıldadı.

'Barıştık mı?'