●
Nae-u:
Uzun zamandır fotoğraf atmıyorsun.Monie-y:
İşlerin yoğun olduğunu söylemiştim.Nae-u:
Bu yoğun iş, senin seksi müşterilerinle konuşmanı engellemiyor sanırım.Monie-y:
Neyden bahsediyorsun?Nae-u:
Şu seninle "iş" görüşmeye gelen mini elbiseli, kırmızı rujlu, seksi müşterilerinden bahsediyorum.Monie-y:
Senin de dediğin gibi onlar benim "müşterilerim"
Neden birden bire kıskançlık yapıyorsun kiNae-u:
Kıskançlık yaptığım falan yok sadece merak ediyorum.Monie-y:
Neyi?Nae-u:
Amerikaya geldikten sonra hiç biriyle yattın mı?(Monie-y gördü.)
●
"'Çocuğa direk biriyle yattın mı diye sormana inanamıyorum."'
Yatakta yanına uzanmış mesajlaşmanızı okurken konuşmuştu. Hafif çatılan kaşlarınla arkadaşına döndüğünde omuzlarını silkmişti.
"Dobra biri olduğumu biliyorsun Min Gyu. Merak ediyordum, sordum."
Dönerek sırt üstü uzandığında telefonu göğsüne koyarak gözlerini kapatmıştı.
"Zaten görüldü attı."
Yatak hafifçe sallandığında arkadaşının kalktığını anlamıştı.
"'Ee napıyoruz yani? Plan iptal mı?"'
Kız kafasını hafifçe sallamış yatakta oturur hale gelmişti.
"Onca yolu sırf o bir sürtükle yattı diye vazgeçmek için gelmedim."
"'Belki birden fazla sürtükle yatmıştır."'
Yataktaki yastığı sinirle arkadaşına fırlatmıştı. Oysa gülerek banyoya kaçmıştı. Yaklaşık iki saat sonra ikiside hazırlandıklarında otelden çıkmış taksiye binmişlerdi.
""Nereye hanımefendi?""
Kız dikiz aynasından bakan şöföre nazikçe gülümsemişti.
"KNJ Reklam Şirketi, lütfen."
Yarım saatlik süren yolculuktan sonra şirketin önündeydiler. Kız heyecanlıydı. Aylar sonra onu görme düşüncesi karnına sancılar saplanmasına neden oluyordu. Elinde hissettiği elle arkadaşına dönmüştü. Arkadaşıysa kıza anlaşıyla gülümsemişti.
"'Hazır mısın?"'
Kız yavaşça başını sallamıştı. Arkadaşı güç verircesine gülümsemiş, elini sıkmıştı.
"'Eğer bir sorun olursa, burdayım. Tam şu bankta oturmuş şurdaki oğlanın kıçını kesiyor olucam."'
Hafifçe kıza eğilmiş ilerdeki bir oğlanı gösterirken kız kıkırdamıştı.
İçeriye girdiğinde konuştuğu Jessica adındaki kızı bulmuştu. Kız güzeldi fakat Namjoon'un tipi değildi. Jessica nereye gitse kız onu takip ediyordu. Sonunda bir odanın önüne geldiklerinde kız kalbinin duracağını hissetmişti.
""Hanımefendi Namjoon bey şu an bir toplantıda. Toplantı bitene kadar odasında bekleyebilirsiniz.""
Jessica kapıyı açıp içeri girdiğinde kız da onu takip etmişti. Oda, tıpkı oğlan gibi kokuyordu. Şimdi karşısında oğlan olsaydı ne yapardı diye düşündü kız.
""Size bir şey ikram etmemi ister misiniz?""
Kız odada gözlerini gezdirirken cevaplamıştı.
"Hayır, teşekkür ederim."
Jessica gittiğinde kız odada birkaç tur atmış sonra da odanın en ucundaki deri koltuğa oturmuştu.
Oğlan toplantıdan çıktığında bir an önce üstünü değiştirmek için can atıyordu. Uzun bir toplantı olmuştu ve sıcak havalar yüzünden terlemişti. Odasına doğru ilerlerken birden yanında sekreteri belirmişti.
""Efe-""
Bir elini kaldırıp kızı susturduktan sonra konuşmuştu.
'Sadece odama gidip birazcık dinlenmek istiyorum.'
Adımlarını daha da hızlandırıp odasına yönelmişti.
""Ama efen-""
Oğlan kızı dinlemeyerek odasına girmişti. Gömleğinin düğmelerini hızlıca açarken onu dikkatle izleyen bir çift gözden habersizdi. Sonunda oğlan tüm gömleği çıkartdığında kız nefesinin kesildiğini hissetmişti. Yavaşça ayağa kalkarken topuklu ayakkabı sesleri sonunda oğlanın dikkatini çekebilmişti. Kız aralarındaki mesafeyi nerdeyse sıfıra indirirken oğlan şaşkınca kıza bakıyordu. Kızsa oğlanın bakışlarına şirince gülümsemişti.
"Sürpriz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
underwear
Fanfic(Monie-y size bir fotoğraf gönderdi) Monie-y: Bu gece bunu giymeni istiyorum. Ve ayrıca giyinirken perdeni açık bırakmayı unutma.