underwear

🌌ეჩმՔեპԻ եաპռեվբօսԻ🌌

Monie-y:
Şu iç çamaşırıyla fotoğraf çekilme olayını unutalım.
Düşündüğümden çok daha zormuş.

Nae-u:
Sana demiştim.
Sense yinede istediğini söylemiştin.

Monie-y:
Ah hadi ama

Nae-u:
Pekala
Seni illa iç çamaşırlarınla olsun diye kısıtlamıycam.
Ama fotoğraf göndermek zorundasın.

Monie-y:
Teşekkür ederim.

(Nae-u gördü.)

Monie-y:
Bana kızsın mısın?

Nae-u:
İlk başlarda evet
Ama şimdi, sadece umursamıyorum.

Monie-y:
Sebeplerim vardı.

Nae-u:
Biliyorum.
Ama gerçekten umrumda değil.

Monie-y:
Sanırım bu bağırıp, trip atmandan daha çok acıtıyor. 

(Nae-u gördü.)

●

'Bana çok kızgın.'

Bakışlarını tavana yöneltirken sesli bir nefes vermişti. Elleri sinirle kısa saçlarına giderken istemsizce kızın ne yaptığını düşünmüştü. Amerikaya geldiği günden beri kız ne yapmıştı. Kapı çaldığında hizmetlinin açmasını bekledi önce sonra evde yanlız olduğu aklına gelince kapıyı kendi açtı.

"'Bil bakalım kim geldii."'

İ yi uzatışından sarhoş olduğunu anlamıştı oğlan. İki kızı kolları arasına almış arkadaşına bakmıştı. Sesli bir nefes verip arkadaşının kolunun altına girmişti. Kapıyı ayağıyla kapatırken kızları nazikçe(!) reddetti.

"'Ya ne yapıyorsun o kızları ikna etmek için neler yaptım senin haberin var mı?"'

Hızlıca arkadaşını koltuğa atarken ellerini beline koymuştu.

'Normalde seni de bu halde içeri almazdım ama dua et bana lazımsın.'

Alkolün etkisiyle sızan arkadaşının yüzüne masadaki suyu boşaltmıştı. Arkadaşı boş boş gülmüştü.

"'Neyine lazımmışım senin?"'

'Yarı çıplak fotoğrafımı çekmen lazım.'

Yavaşça kapanan gözleri birden açılmıştı arkadaşının.

"'Ne saçmalıyorsun?"'

Oğlan gözlerini devirmişti.

'Bir siteye üye oldum. Kendimi satıyorum oldu mu? Şimdi kalk ordan, ayıl. Ya da siteye senin fotoğraflarını da yüklerim.'

Mutfağa bira almaya gittiğinde arkadaşı koşarak yanına gelmiş kendine kahve hazırlamıştı. Daha sonra ikisi de yatak odasına geçmişlerdi.

"'Ne yapıyoruz şi-"'

Sözü tişörtünü hızlıca çıkaran arkadaşı yüzünden kesilmişti. Oğlanın karın kasları meydandayken arkadaşı kısa bir ıslık çalmıştı.  

"'Pekala, hadi yapalım."'

Çekilen onca fotoğraftan sonra arkadaşı yatakta sızmış oğlansa yarı çıplak koltukta oturuyordu. Sonunda bir tanesini seçtiğinde mesaj attı.

Monie-y:
Biraz geç oldu.

Nae-u:
Gördün mü o kadara da zor değilmiş.

Monie-y:
Ama yinede zordu.

Nae-u:
Sanırım sıra bende.

Monie-y:
Siktir.

(Nae-u gördü.)

(Nae-u çevrimdışı.)