▪3 ay sonra▪
Kızın kırgın bakışları yavaşça dolanmıştı ekranda. Eski mesajlaşmaları okumak ne kadar ergenceydi. Kafasını koltuğa dayarken ona doğru gelen kıza dönmüştü bakışları.
"'Sana kahve getirdim. Belki o da seni kendine getirir."'
Sakince tebessüm ederken kapı çalmıştı. Ardardına. Sabırsızca. Kız çatık kaşlarıyla kapıyı açmıştı.
'"'Sa rae acil bir durum olduğunu söyledi ama bu kadar ciddi olduğunu düşünmemiştim. Aman Tanrım şu haline bak. 2. Dünya savaşı bitti sanıyordum güzelim. Sen neyin savaşından çıktın böyle?"''
Konuşurken elleriyle kızın karışık saçlarını karıştırmış sinirle bir nefes bırakmıştı. Kızsa oğlanın susmasını beklemiş sonra da sıkıca sarılmıştı.
"''Beni özlediğini biliyorum tatlım. Ben de seni özledim."''
Koltuğa bacak bacak üstüne atarak oturunca kız onu ne kadar özlediğini tartmıştı kafasında.
'"'Bir Japonyaya gittim neler olmuş."''
Sa Rae gözlerini devirirken mırıldanmıştı.
"'Sorma"'Bakışlar tekrar kızda buluşunca rahatsızca yerinde kıpırdanmıştı. Sonra da bir iki kez öksürmüştü.
""Ee neyi bekliyorsun? Anlatsana.""
Elleriyle oynamaya başlayıp bakışlarını ellerine kilitlemişti. Sonra da anlatmaya başlamıştı. Her şeyi. En ince ayrıntısına kadar. Utanmasına gerek yoktu. İkisi de en yakın arkadaşlarıydı sonuçta. Anlatması bittiğinde ikisinin de şaşkın bakışlarıyla karşılaştı.
""Ona hemen mesaj atıyorsun.""
İki kız da anında oğlana döndüğünde, oğlan yaramazca gülümsemişti.
"'Saçmalıyorsun. İlk mesaj atan her zaman kaybeder."'
""Kim uyduruyor böyle şeyleri? Böyle saçma şeylere inandığın için hala yalnızsın güzelim.""
İkisi atışırlarken kız telefonunu eline almış ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Mesaj atmalı mıydı? Yoksa oğlan gibi yoluna devam mı etmeliydi? Atışan arkadaşlarına bakıp sesini duyuracak şekilde konuşmuştu.
"Birinizin iç çamaşırıyla fotoğrafımı çekmesi gerekiyor."
İkisi de şaşkın bakışlarla kıza bakmıştı. Oğlan zaferle gülümserken ayağa kalkmıştı.
""Ben çekerim.""
Diğer arkadaşı paniklemişti bu sefer.
"'Ne fotoğrafı ya? Hem neden sen çekiyormuşsun. Erkeksin bir kere."'
Kız, arkadaşını korumak istercesine kolunu omzuna atmıştı.
'O gay.'
Daha sonra odaya girmiş, giyinmişti. Ona mesaj atacaktı çünkü kaybedecek bir şeyi yoktu. Korkmuyordu. O kaçabilirdi ama kız ondan çok daha cesurdu. Giyindiğinde odadan çıkmış arkadaşının ıslıklarına maruz kalmıştı bide Sa Rae'nin öldürücü bakışlarına. Sonunda fotoğrafı çektiklerinde odasına çekilmiş ne yazacağını düşünmeye başlamıştı. Sonra parmakları tuşlarda gezinmiş düşünmeden gönder butonuna basmıştı.
Nae-u:
Ne düşündüğün ya da farklı ülkelerde olmamız umrumda değil.Devam etmek istiyorum.
Ama bir şartım var.
Bu sefer bana iç çamaşırı göndermeni istemiyorum.
Kendi fotoğraflarını göndermeni istiyorum.
İç çamaşırıyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
underwear
Fanfiction(Monie-y size bir fotoğraf gönderdi) Monie-y: Bu gece bunu giymeni istiyorum. Ve ayrıca giyinirken perdeni açık bırakmayı unutma.