Toplantıdan çıktığında sekreteri belirivermişti birden oğlanın yanında. Hızlı adımlar oğlanı kurtaramamıştı bu yüzden seslice nefesini bırakıp kıza döndü.
'Ne var Jes?'
Kızın aslında ismi Jessica'ydı ama ona uzun geldiğinden Jes demeyi tercih ediyordu.
"'Efendim iki saat sonra tekrar toplantınız var. Brezilyalı bir şirket bu yüzden tercüman istedim. Kendisi bir saat içinde burda olur."'
Adımlarını odasına yönlendirirken sormuştu.
'Başka?'
Kız gözlerini hızlıca defterde gezdirmişti.
"'Şimdilik bu kadar efendim. Ha birde anneniz sizi odanızda bekliyor."'
Kapının kulpunu tutan eli geri çekilmişti hızlıca.
'Ne dedin sen?'
"'Ben kendisine sizin toplantıda olduğunuzu bu yüzden odanızda beklemesini söyledim. Ve yanında da genç bir bayan vardı. Sarışın, oldukça güzel bir bayandı."'
Oğlan istemsizce gözlerini devirmişti. Sonra iki elini de kızın omuzlarına koymuştu.
'Bak şimdi ona acil bir iş çıktığını bu yüzden burda olmadığımı söyleyeceksin.'
""Burda olmayan kimmiş?""
Oğlanın gözleri yavaşça kapanırken dişlerini sıkmıştı. Yavaşça arkasına dönerken olabildiği kadar sakin görünmeye çalıştı.
'Hoşgeldin anne.'
Kapının kenarından odasına girdiğinde yoğun bakışları hissetmişti. Kadına dönüp bir kez bile bakmadan masasına oturmuştu.
'Eee seni buraya getiren şey ne?'
Annesi bacak bacak üstüne atarken kıza doğru gülümsemişti ama oğlanın kıza bakmaya hiç niyeti yoktu.
"'Sana birinden bahsetmiştim ya hani-"'
'Şu esmer, renkli gözlü, model, ingiliz kız mı? Onu benimle tanıştıracağını söylemiştin.'
Annesinin bitirmesini beklemeden konuşmuştu birden. Öyle bir kız yoktu sadece kıza gönderme yapmak annesini de sinirlendirmek istemişti. Karşısındaki iki kadının da kaşlarını çatılmasından başardığını anlamıştı.
"'Hayır tatlım. Sanırım başka biriyle karıştırıyorsun. Bahsettiğim kişi Kate."'
Sinirle gülümsemişti annesi. Eliyle kadını gösterince dakikalar sonra oğlanın bakışları ilk kez kadını bulmuştu. Sarışındı, ama gözleri kahverengiydi. Güzel bir yüzü ve güzel bir vücudu vardı ama ona göre fazla uzundu. Aklına boyu sadece oğlanın kalp hizasına kadar gelen kızı düşündü. Sonra dudaklarına tatlı bir tebessüm yayılmıltı. Karşısındaki kadınsa tebessümün ona olduğunu sanmış tebessümle karşılık vermişti.
""Adım Katriane ama herkes Kate der. Tanıştığıma memnun oldum.""
Kadının Rus aksanı güzelliğinin sebebini açıklamıştı. Oğlan yüzünden silmediği tebessümle kadının elini sıkmıştı.
"'Ben sizi yalnız bırakıyım."'
Sonra da annesi hızlıca çıkmıştı odadan. İkisi başbaşa kaldıklarında oğlan direk söze atlamıştı.
'Annem size ne vaat etti bilmiyorum ama ben düşündüğünüz kişi değilim. Yani üzgünüm fakat bu tanışma hiçbir zaman bir üst seviyeye çıkmayacak.'
Oğlan ayağa kalkıp kapıya yönelmişti.
""İ-iyi ama neden?""
Oğlan sanki bir sır verirmiş gibi eğilmiş sonra da fısıldamıştı.
'Ben eşcinselim.'
Kadın için kapıyı açmış giderken de annesine söylememesi için onu tembihlemişti. Sonra da toplantı yapılacak odaya doğru ilerlemişti.
Toplantı başladığında telefonuna gelen mesajlar yüzünden toplantıyı asistanına devretmiş odadan çıkmıştı. Mesajların kızdan geldiğini gördüğünde seslice yutkunmuştu. Mesajlara girdiğinde gördüğü fotoğraf ise alt taraflarının uyuşmasına neden olmuştu. Onca aydan sonra üstünde hala böyle bir etkisi olması şaşırtıcıydı. Mesajları okuduğunda hiç düşünmeden parmakları ekranda gezindi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nae-u: Ne düşündüğün ya da farklı ülkelerde olmamız umrumda değil.
Devam etmek istiyorum. Ama bir şartım var. Bu sefer bana iç çamaşırı göndermeni istemiyorum. Kendi fotoğraflarını göndermeni istiyorum. İç çamaşırıyla.
