underwear

🌌ეჩმՔեპԻ եաპიեყ🌌

Kız nefesini düzenlemek için kabindeki tabureye otururken oğlan yüzünü yıkamaya gitmişti. Aynadaki yansımalarına bakarken nasıl bu kadar sorumsuz olabildiklerini düşünüyorlardı ikiside. Kendilerini tutmaları gerekiyordu ama ikiside başaramamıştı. Derin bir nefes alarak kız giyinmek için ayağa kalkarken oğlanda lavabodan çıkmıştı.

"'Beyfendi aradığınız ürünü bulamadım. Başka bir şeye bakmak ister misiniz?"'

Yanındaki görevliyi es geçerek kabinlere yönelmişti. Ne yapması gerektiğini biliyordu. Böyle bir durum başına ilk kez geliyor olabilirdi belki ama o olgun bir erkekti. Ya da sadece o öyle sanıyordu. Kız perdeyi yavaşça açarak dışarı çıkarken oğlanın gözleri kızın boş ellerine takılmıştı. Kız, elleri cebinde ve kaşları çatılmış birinin nasıl bu kadar çekici olabildiğini düşünmekten alıkoyamamıştı kendini.

'Onu almıyor musun?'

Sesini düzenlemek için bir iki kere öksürmüş sonra da gözlerini kızınkilerle birleştirmişti. Kız yavaşça kafasını olumsuz anlamda sallamıştı. Almak istiyordu ama az önce yaşananlardan sonra hiçbir şey olmamış gibi davranamazdı. Oğlanın aksine. Kız önden yürürken oğlan içeride beklemiş sonrada büyük adımlarıyla yetişmişti ona. Arabaya gidene kadar tek kelime bile konuşmamışlardı. Kız koltuğa oturduğunda sesli bir nefes vermişti.

"Neden konuşmuyorsun?"

Kafasını yaslamış gözleri kapalı oğlana çevirdi bakışlarını. Oğlanda yavaşça gözlerini açıp rica edermişçesine kızın bakışlarına karşılık vermişti.

'Sadece, az önce olanları unutabilir misin?'

Kız sinirlenmişti. Bakışlarını kaçırırken mırıldandı.

"Ne saçmalıyorsun?"

Sinirli  bakışları oğlanınkiyle kesişmişti ki oğlan bakışlarını boş otoparktaki arabalara çevirmişti.

'Bak. İşlerin bu haddeye geleceğini hiç düşünmemiştim. İlişkimiz karşılıklı alışverişti ilk başta. Ve öyle de devam etmeliydi. Ama bir şekilde bu hale geldik. O gün evime hiç gelmemeliydin belki de. Ya da sana hiç teklif etmemeliydim. Bilmiyorum.'

Nefesini seslice vermişti kafasındaki kelimeleri toplamak istiyormuşçasına. Kafasını direksiyona yasladığı için sesi boğuk geliyordu.

'Bu kadardı. Antlaşma bitti. Aynı ülkede bile olmayacağım biriyle bu tür bir ilişkiyi devam ettiremem. Eğer zamanını aldıysam ya da üzdüysem seni gerçekten özür dilerim.'

Kız nefes alma ihtiyacını oğlan konuşmaya başladığından beri karşılamıyordu belki de. Gözleri dolmuştu. Güçsüz ve yarım kalmış hissediyordu. Biraz da kandırılmış. Oğlan görmeden dolu gözlerini silmeye çalıştı.

"Yanlışlıkla söylenilen, yanlışlıkla yapılan bir hatayım yani. Yaşadıklarımızın kocaman bir hata olduğunu söylüyorsun."

Oğlan sonunda bakışlarını kızla birleştirdiğinde sinirle gülümsemişti kız.

"Sen pişmanlık duymaya devam et. Yaşattıkların ya da yaşadıklarımız benim için en iyi olanlardı."

Kız arabadan inerken sinirlice, oğlan daha fazla kendini tutamamış göz yaşlarını serbest bırakmıştı yavaşça.