Birazdan oğlan elinde kadehle kapıya yaslanmış kızı izlerken ince beden, büyük gardıropun önünde şaşkınlıkla dikiliyordu. Bakışları kapıdaki bedenle dolap arasında mekik dokurken daha fazla kendini tutamadı.
"Aman Tanrım."
Boydan boya renkli, desenli, birbirinden farklı modellerle iç çamaşırı dolu dolabı yaklaşırken mırıldandı.
"Tüm bunların, senin olduğunu söyleme."
Sonra oğlana dönerek kızgınlık, şaşkınlık ve heyecan dolu sesiyle konuştu.
"Benim bile hayatımda hiç bu kadar iç çamaşırım olmadı."
Kaslı beden kapıdan kendini yavaşça ittirerek doğrulurken kıkırdadı. Büyük elleri kızın kırılgan omuzlarını bulup onu dolaba döndürürken sıcak nefesi boynunu okşamıştı nazikçe.
'Hangisini istiyorsun?'
Heyecanla parlayan gözler 5 santim uzağındaki gözlerle birleştiğinde konuşmak için dudakları aralanmıştı ki oğlan sanki ne diyeceğini biliyormuş gibi nazikçe kızı, çenesinden tutup çevirmişti dolaba.
'Hangisini istiyorsan onu alabilirsin. Giyinince haber ver. Salondayım.'
Ve kızı devasa iç çamaşırı dolabıyla başbaşa bırakmıştı. Karasızlıkla eli kırmızı bir takıma gittiğinde gözleri mor bir takımda kalmıştı. Fakat dakikalar sonra üstünde dantel süslemeli siyah bir takımla aynanın önünde dikiliyordu. Takımın üstündeki gül detayları hoş duruyor diye düşünmüştü.
Koridordan salona kadar yürürken oğlanın karşısına çıktığında ne demesi gerektiğini düşündü. Fakat odaya girip de oğlan onu gördüğünde ikiside unutmuşlardı ne diyeceklerini.
Oğlan kıza yaklaştı. Kız ellerinin terlediğini hissetti. Oğlan tek kelime dahi etmedi. Kız da öyle. Ama yinede bakışmayı kesmediler.
Oğlan, köprücük kemiği üzerindeki askıyı parmakları arasına alırken kız nefesinin kesildiğini hissetti. Gözlerini kaçırmak, kapatmak istedi. Ama yapmadı. Zaten sonra aklından hiç çıkmıycak o sözcükler azad edildi boşluğa.'Sanırım şu ana kadar siyahın en çok yakıştığı kişi sensin.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
underwear
Fanfic(Monie-y size bir fotoğraf gönderdi) Monie-y: Bu gece bunu giymeni istiyorum. Ve ayrıca giyinirken perdeni açık bırakmayı unutma.