underwear

🌌ეჩმՔեპԻ იւըპ🌌

Birazdan karşısında park halindeki siyah araçtan komşusu indiğinde tam anlamıyla sıçtığını hissetti.

Oğlansa gözlerini kızın vücudundan ayırmadan ona doğru geliyordu.

Fark etmiş olmalıki pijama üstünü giymeye çalıştı. Altını giymeye vakit yoktu. Ki başını badiden geçirdiğinde aralarında 15 santim ya vardı ya da yoktu.

'Burda ne işin var?'

Sesi sorgulamaktan çok birazdan bayılacak gibi çıkmıştı. Onun sesini canlı canlı duymaktan dolayı duyduğu bir heyecandandı bu büyük ihtimalle.

'Sadece geçiyordum.'

Sesinin seksi çıkmasına özen göstermişti. Tecrübeleri ona kadınlar hakkında küçük taktikler bahşetmişti. Peki işe yaramış mıydı? Kesinlikle.

Gözleri kızın elinde sıkıca tuttuğu foroğraf makinesine kayınca yamukça gülümsedi.

'Şey sadece..'

Gözleri birleşince yutkunma ihtiyacı duydu. Gömleğinin bileğini kıvırırken pahalı saati ay ışığını yansıtmıştı. Fazla güzeldi. Hem saat hem de karşısındaki yarı çıplak beden.

'Burda olduğuma göre'

Fotoğraf makinesi nazikçe alırken temas edilen yerlerin yandığını hissetti ikiside. Gözlerinin içine bakarken söylediği şey ile bırakın elini tüm vücudunun yandığını hissetti kız.

'Fotoğrafları kendim çekmeliyim.'