12.Bölüm HUZUR

1K 60 12
                                    

NEHİR

Eve geleli iki gün oldu. Martin bana karşı davranışları çok iyi ne bileyim bilseydim daha önce intihar ederdim:)

Off nehir yine saçmalıyor sun acaba annem nasıl dır. Her ne kadar gerçek ailem olmasalarda sonuçta ellerinde büyümüstüm ve nankörlük yapamazdım.

Dışarıda yağmur yağıyordu. Açıkçası gözlerimde ona eşlik etmek istiyordu odamın kapısının açılmasıyla mertle göz göze geldik elinde bir tepsi vardı içinde de tabak.

"Hadi küçük hanım yemek vakti"

"Ya mert canım hiç bir şey istemiyor"

"Nehir sana istiyormusun yada istemiyormusun diye bir seçenek sunmadım! Bu yemek bitecek zor kullanmak zorunda bırakma" Şuna bak ya iyilik yaparken bile zorbalaşa biliyor. Bir süre yemiyecegim der gibi gozlerinin içine bakarken

"Peki bunu sen istedin diyerek yanima oturdu arkamdaki yastığı düzelterek oturur pozisyona gelmeme yardimci oldu. Bende merakla ne yapacağını izliyordum.

"Evet nehir aç bakalım ağzını" oha ne yani o mu bana yedirecekti

Gulerek " tamam bırak ben yerim"

"Hayır sana ben yedirecegim" sanırım kabul etmekten başka şansım yoktu. Ağzımı açtım

"Aah sıcakkk "

"Ayy pardon nehir ya unuttum sıcak olduğunu "

"Su su aciil "

"Ta tamam hemen getiriyorum " derken çok telaş yapiyordu. Agzim yanmasaydi gulerdim ama yine de kendimi tutamamistim. Mert ne yapacagini bilmemis gibi bir bana doğru geliyordu bir kapıya doğru gidiyordu. Çok komik görünüyordu:

"Tamam mert geçti gel " hayır tabiki bilerek yapmamıştım ama itiraf ediyorum abartmıştüm. Benimle ilgilenmesi hoşuma gidiyordu. Beni kaçırdığı ilk günlerde yaptıklarını unutmamıştım hâla. Bir iki uç kaşık derken çorba bitmişti.

"Tesekkur ederim" derken ufak bir gülümseme yayilmisti yüzüne. Onu ilk kez bu kadar sıcak gülerken görüyordum. Aşagı inmisti.

MERT

Yatma vakti gelmişti. Neden bilmiyorum ama nehir'in yanında yatmak istiyordum

Yukarı çıktım odaya girince nehir derin bir uykuda gibi görünüyordu. Yanına uzandım. Yüzü bana dönüktü ve bir kez daha onun o güzelliğine hayranlıkla bakma fırsatı yakalamıstım.

Kendine gel mert sen nehir hakkında böyle düşünmemelisin. Hem ona neler yaşattın seni affetmezki affetse bile selim var en yakın arkadaşına bu hainliği yapamazsin.

NEHİR

Çok güzel bir geceydi deliksiz uyumuşum. Yavaşca gözlerimi açınca gördüğüm manzarayla kalbimin deli gibi çarpmasına engel olamamıştım. Mertle sarmaş dolaş mı yatmışız bütün bir gece ona hic bu kadar yakın olmamıştım. Onun o mükemmel ve kusursuz yüzünü izlerken içim geçecekti neredeyse.

Aaah nehir ahh kim derdi de bu hallere düşeceğini. Bir zamanlar yanına yaklaşmaya korktuğunu adamla şimdi aynı yataktasın.

Elleriyle öyle bir sarmışki kalkamıyordum. Neyseki elinden yavaş yavaş kurtulup yataktan doğrulayim derken mertin beni kendine çekmesiyle istemeden ufak bir çığlık atmıştım. Dudaklarını dudaklarıms bastırınca ikinci bir şok daha yaşamıstım.

Beni o burcumudur nedir o oruspuyla karıştırıyordu herhalde. Yok ama mert bey ben diğer kızlar gibi kaptırmam kendimi. Onu itekleyerek

"Şe...şey b..ben kahvaltıyı hazırlayayım derken heyecandan kekelemiştim ve şu an mertjn gülmesindende anlaşılıyor ki kesinlikle aptal gibi görünüyordum. Daha fazla rezilligin dibini sıyırmadan kalkacakken mert tekrar beni kendine çekti ama bu kez sarılmıştı. Sanki içi yanıyordu.

Keşke kardeşi ölmeseydi . keşke elimden bisey gelseydi.

"Daha iyileşmedin nehir sen otur ben hazırladım"

"Olmaz mert iyiyim ben "

"Nehir bir şeyi iki kez tekrarlatma otur diyorsam bitmiştir. " pislik herif ya ona iyilikte yaramıyor. İyi ne hali varsa görsün banane ona acımayacağım. Gör nehir gör Begefendiyi düşünüp ilgilen o hâla sana maço'luk yapsin.

Off iç sesim beni fena gaza getirmeye çalışıyor ama neyseki onu alt etmeyi başarabiliyorum.

"İyi be tamam " mert göz devirip kalkarken bu kez ben onu çekip öpmek iatesem de bu isteği içimde bastırdım.

"Nehir kahvaltıyı yapalım seninle bir şey konuşmam lazım" ayy kahretsin acaba ne diyecekti. cçok fena heyecanla mistik

"Ta..tamam " derken göz ucuyla son kez bakip kapının dışına doğru çıkmıştı. Şimdiden kafamda elli milyon tane şey kurgulamıştım. Acaba bana ne diyecekti. Benden hişlandığını söyleyebileceğini bile hayal etmiştim ki bu ilk hayal edebileceğim ama herhalde en son gerçekleşebilecek biseydi o yüzden düşünmeye devam ediyordum ki aradan yarim saat geçmişti mert kapıyı açıp

"Haydi nehir kahvaltıya her gün odana servis yapamam sonuçta babanın uşağı yok " derken gulusmeye baslamistik

"Tamam yardim et'te kalkayim " gelip elini tutup kaldırmaya calisinca yine garip duygularla dolmuştu içim yine göz göze gelmiştik. Çok az bir mesafe vardi aramizda mert yine dudaklarima doğru yavaşca ilerlerken

"Sen iyi alıştın hıı" derken onu geride bırakıp merdivenlerden yavaş adımlarla iniyordum.off nehir yine herşeye sçğn gibi buna da sıçtn ya aferim sana oof iç sesim senden nasil kurtulacagim ben.

Kahvaltı masasını görünce şaşkınlığımo gizleyemedim. Cok güzel bir masa hazirlamişti. Açıkçası Öyle bir öküzden böyle bir performans beklemiyordum. Çok actim ve hemen oturup yemeğe başlamak istiyordum EE kolaymi kaç hafta serum yedim biraz yemek yemek benim de hakkım.

Oh be dünya varmış karnimi doyurduktan sonra içeriye oturmustuk. Yemekte ikimizden de ses cikmamisti. Ben mertin ne söyleyeceğini düşünürken herhalde o da nasil söyleyeceğini düşünüyor du.

"EE benimle ne konusacaktin mert?" mert gelip karsımdaki kanepe'ye oturdu.

"Bak nehir ben çok düşündüm " zırrrrrrrr

Sktr! Kapı da tam çalacağı zamanı buldu. Büyük ihtimalle gökhan gelmiş ti.

"Nehir bekle burada geliyorum hemen. Mert karşımda duran kapıyı açmak üzere giderken bende merakla kapıdakinin kim olduğuna bakiyordum. Çok ilginç ama küçüklüğümden beri bende bu huy var kapı çalsa hep heycanlanırım ama bu kez meraklanmıstı.

Ve mert kapıyı açtığı zaman karşımda gördüğüm kişilerle içimi garip bir his kaplamıştı ve ayni zaman da Sağ gözümden akan yaşa engel olamamistim.

NEFRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin