Episode / 8

2.4K 275 357
                                        

*Merhaba arkadaşlar.
Yeni bölüm biraz geç geldi. Bu yüzden sizden özür dilerim.

Beğenip, beğenmemek size kalmış ama ben güzel bir bölüm yazdığımı düşünüyorum.

Ayrıca lütfen oy vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın.
İyi okumalar.*

MIN YOONGİ

Namjoon ile güzel bir bara gelmiştik. Çok fazla insan vardı ve her biri başka bir işle uğraşıyordu.

Bazıları oturmuş içkilerini içerken, bazıları da ayakta dans ediyordu. Bazıları ise içkinin vermiş olduğu şevhetle birbirlerinin dudaklarının tadına bakıyorlardı.

Ben bu zamana kadar kimseyle öpüşmedim ve biri tarafından öpülmenin nasıl bir his olduğunu deli gibi merak ediyorum.

Namjoon ile çok fazla içmiştik ama içki onu bir gram bile etkilememişti fakat benim bedenim çoktan uyuşmuştu bile.

Namjoon'un telefonu çaldığında cevaplamak için kalkıp, sessiz olan bir yere gitmişti. Bende barmene dönüp, bir tane daha içki istedim.

"Çok fazla içtiniz. İsterseniz daha fazla içmeyin."

"Bir tane daha içki. Lütfen."

Kelimelerin üstüne vurgu yaparak ve barmenin dediklerini umursamadan konuşmuştum. Bir süre sonra Namjoon tekrar telaşlı bir yüz ifadesiyle yanıma gelmişti.

"Dostum, acil eve gitmem gerekiyor. EunaJin hastalanmış."

"Oh, peki."

"Hadi kalk, seni de evine bırakayım. İyi görünmüyorsun."

"Ben iyiyim dostum. Başımın çaresine bakabilirim. Sen git ve EunJin ile ilgilen. Eminim ki SeokJin telaştan ölüyordur."

Önce kararsız kaldı ama söylediğim şeylerden sonra bana hak verdi.

"Peki ama evine varınca beni mutlaka ara ve haber ver. Tamam mı?"

"Tamam."

Namjoon bardan çıkıp gideli yarım saat olmuştu ve ben hâlâ buradaydım.
Kızı hasta olmasaydı beni bu halde kesinlikle burada bırakmazdı.

EunJin gerçekten çok şanslı bir kız çocuğuydu. Ebeveynleri Biyolojik olarak gerçek olmasa da ona çok değer veriyorlardı.

Namjoon, EunJin'i ne kadar çok önemsiyorsa, SeokJin onun iki katı önemsiyordu çünkü SeokJin her dakika EunJin ile beraberdi ve onu gerçekten çok fazla benimsemişti.

Düşüncelerimden sıyrılıp, kafamı yukarıya doğru kaldırdığımda bana doğru bakan bir çift gözle karşılaşmıştım. Jung Hoseok?

Şaşkın bir şekilde ona bakıyordum aynı şekilde o da bana bakıyordu. Acaba ne zamandan beri buradaydı?

Bana bakmayı kesip, 2-3 sandalye uzağımdaki yere oturdu ve Barmen'den bir içki istedi. Aynı şekilde bende önüme döndüm ve bir tane daha içki istedim.

Barmen önce içkiyi verip vermemek arasında kaldı ama ben ona ters ters bakmaya başlayınca hemen verdi.
Tam içkimi yudumluyordum ki yanımda ki sandalyeye biri oturmuş ve konuşmaya başlamıştı.

"Yalnızsın sanırım."

Ona doğru dönüp, elimle kendimi işaret ettim.

"Bana mı sordunuz?"

Bu halime gülmüştü. Tabi ki bana sormuştu çünkü yanında benden başka kimse yoktu. Ah, salak kafam.

"Evet, sana sordum."

HAIRDRESSER / SOPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin