*Selam ehehehehheheehe
*Umarım bölümü beğenirsiniz. İyi okumalar.
MİN YOONGİ
"Hyung büyüleyici görünüyorsun."
Taehyung un heyecanlı bir şekilde konuşmasıyla aynadaki yansımama bakmaya devam etmiştim.
"Bana olmadı gibi geliyor"
"Hyung saçmalamaz mısın lütfen? Şuanda gözümde bir tanrı gibisin."
Bu sefer konuşan Jimin olmuştu. Sıkıntıyla bir nefes çektim içime. Saçlarımı siyaha boyatmıştım. Bu saçlarımı ikinci boyatışımdı. Birinci de bildiğiniz üzere mavi idi. Şimdi ise siyaha boyatınca biraz ağır gelmiş gibi hissediyordum. Aslında beyaz tenime siyah rengi bir hayli yakışmıştı fakat içimdeki korku 'ya Hoseok beğenmezse?' korkusuydu.
"Merak etme. Eminim ki Hoseok htung çok beğenecek."
Şaşkınlıkla Jimin e bakmıştım. Aklımı mı okumuştu o?
"Sen...ne?"
"Bir haftadır Hoseok hyung ile sevgili olduğunuzu biliyoruz."
Ben ona aval aval bakmaya devam ederken o sırıtmaya başlamıştı.
"Jungkook a fazla güvenmemelisin"
Ah, tabi ya! Hoseok ile sevgili olduğumuzu bir tek Jungkook a söylemiştim. Tabi o da boş durmayıp, Jimin e söylemiş olmalı.
Göz devirmiş ve ardından ikisine bakmaya devam etmiştim."Evet sevgiliyiz falan filan."
İkisi de birbirlerine dönüp, sırıtmışlardı.
"Size mutluluklar dileriz hyung. Şimdi izninle Tae ile eve gidip, film izleyeceğiz."
"Bir dakika durun. Jungkook nerede?"
"Ben Taehyung u kuaförden almaya gelmeden önce sizin eve uğradım ve Jungkook u da gelmesi için ikna etmeye çalıştım fakat beyefendi
"Üşengecim, gelemem" diyerek, panda gibi yatağa yayıldı. Yani kısacası evde""Kısacası varsa neden uzun uzun anlatıyorsun akılsız?"
Jimin biraz düşündükten sonra "bilmem" diye cevap vermişti. Onun verdiği cevap üzerine Taehyung kıkırdamış ve daha sonra da bana 'İyi akşamlar' dileyip, kuaförden çıkmışlardı.
Küçük bir ayrıntıya gözüm takılmıştı. O da kuaförden çıkarken Jimin in Taehyung un elini tutmasıydı?!
Hava iyice kararınca ben de kuaförden ayrılarak arabama binmiş ve evime gelmiştim. Önceliğim Jungkook u kontrol etmek olduğu için doğrudan onun odasına çıkmıştım ve kapıyı tıklatmıştım. Biraz beklemiştim fakat ses gelmeyince kapı kolunu yavaşça indirmiş ve içeriye girmiştim. Jungkook, yatağında bir kolu sarkmış bir şekilde uyuyordu.
Şaşırmıştım. Çünkü Jungkook bu saatte asla uyumazdı. Hatta bazı geceler hiç uyumazdı. Uykuya düşkün bir insan değildi yani.
Kim bilir...belki de bugün okulda fazla yorulmuştur. Gülümseyerek yatağının yanına gitmiş ve üzerini güzelce örtüp, alnına küçük bir öpücük kondurmuştum. Birden gözlerini uykulu bir şekilde aramasıyla kocaman bir tebessüm etmiştim.
"Uyandırdım mı?"
Başını olumsuz anlamda iki yana sallamıştı.
"Hayır hyung. Zaten uyanıktım."
Sesi çok halsiz çıkıyordu.
"Hasta falan mı oldun?..."
Elimi alnına koyup, ateşini ölçmüştüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAIRDRESSER / SOPE
FanfictionBir kuaför düşünün, küçük bir kaza sonucu dünyaca ünlü müşterisinin saçını fazla kesen bir kuaför. Ve bu hata sonucunda doğan kocaman sonsuz bir aşk.