Eve vardığımizda sağ taraftaki geniş koltuga yayıldı. Bense onun karşısındaki koltuğa. Eline telefonunu aldı. Neden se onu izliyordum. Bu hosuma gidiyordu. Telefona bakarken birden şaşkın bir yüz hali, ardından sevinç çığlıkları. Ikimizde ayaga kalkmışık. Ne olduğunu merak etmiştim. Ve birden bana sarıldı daha dogrusu uzerime atladı. Nerdeyse beraber düsüyorduk. Bu kizda cidden ökuz gücü var. Suan bana sımsıki sarıliyordu. Kafasını boyun girintime koydu. Uzun sure bu pozisyonda kaldık. Sonra suan ne yaptığı aklina gelmiş olacak ki birden uzaklaştı. Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Bir açiklama yapma isteği duymuş olacak ki "jimin ıııı... ben..... seyy.... kızlardan ve jungkook dan haber aldım. Yarın sabah en erken saatte burda olacaklarmışta. Bende mutlu oldum... ondan yani.... aniden oldu... özur dilerim...." bu kiz utanınca ne kadar da tatlı okuyor. Bide herseyi birbirine karıştıriyo. Gulmemek ucin kendimi zor tutmuştum. "Sorun değil buna bende mutlu oldum. Hem benimde sana bir haberim var." Suan gozlerimin içine bakarak pür dikkat beni dinliyordu. "Taniyormusun bilmiyorum belki jungkook bahsetmiştir. Taehyung ve yoongi hyung geliyor." Suan bir hayli şaşkındı. " ne bizim tae, degilmi!! Bide min yoongi hyung!! Tanrım ruyada olmalıyım suan değilmi jimin. Ben arabadayken uykuya daldım. Daha hala da uykudayım. Biri beni cimcirsin." Dedi ve kendini cimcirdi. "Ahhh gercekmiş." Onları taniyormuydu. "Sen nerden taniyorsun onları?" Sonra ayni koltuga oturduk ve anlatmaya başladı. "Biz Tae ile aynı okulda ayni sınıfta yan yana oturuyorduk..." waay be kiskandım. Ic sesim hemen mudahale etti -ne oluyor lan sana mal mısın- haklıydı yine "...evlerimiz yakın aileletimiz tanısıyorlardı. Onun annesiyle benim annem kuzen yani dogal olarak bizde kuzeniz..." buna cidden cok şaşırmiştım. Umarım ağzım çok açik değildir. "...yoongi hyung ile ise..." "sakın onlada akraba olduģunuzu soylemem!" Dedim aniden. Ilk once gülumsedi sonra yüzünde bir üzgünluk belirdi. "...hayır onunla akraba degiliz ama.... biz hyungla da aynı okuldaydık. O bana hep abim gibi hissetmemi saglardı. Bazenleri onlarda kalırdim. Onun kardeşi mina ile çok takın arkadaştik. Bizim kizlar ve mina cok iyi arkadaştik. Onun annesi ve babası trafik kazasında olmüslerdi. Onlara dadiları bakiyordu. Biz boyle tanısiyoruz. Sen... sen nasıl tanisiyorsun. "Biz onlarla koreden Çin e gittiklerinde tanısmistik. O yil bende Çin e gitmiştim. Ayni okuldaydık. Bizde boyle taniştık." Uzun bir sure sessizlik oldu. Sonra "benim uykum geldi deyip olasıma gitti. Bende ardindan kendi odama gittim. Ama uyuyamiyordum. Acaba neden hyungdan bahsederkem üzülmüstü. Kahrolası ic sesim hemen -sana noluyo be sem daha geçen gün ondan nefret ediyordun abartma istiyorsan yatta uyu- yeter artik neden hep halliydı ki. Daha fazla dayanamayip uykuya daldım.
Jennie den
Birkaç gündür alarmın sesi yerine gürültüyle kalkiyordum. Bugünde öyleydi. Bu ne gürültu arkadas, sabah sabah bu ne enerji pijamalarımla aşagıya indiģimde kendimi kalabalik bir ailenin yaşlı dedesi gibi hissetmiştim. Etrafta koşturmaca oynayanlar ise torunlarım. Pardon ama koşturan... gözlerimi ovaladım. Evet evet şuan karşımda lisa jisoo rose jungkook tae ve jimin vardı. Aşağıya uyusuk uyuşuk indim. Beni farkettiklerinde ise lisa "günaydın prenses. Sizi guzellik uykunuzdan kim uyandırdı." Sonra hep beraber sarildık. Sadece jungkook ve tae hatiç. Onlar daha hala koşturuyorlardı. "Sen bittin tae!!! Gel buraya!" "Yakala da gòreyim haha" sonra tae arkama geçti ve "yuce jennie koru beni lütfen." "Jennie lütfen tae yi bana ver onunla hesabımız var." "Heeey gençler ne oluyor anlatın" dedim. Tae söze basladı. Megerse kavgalarınin nedeni oda meselesiymiş. Ben onları sakinleştirmeye calısırken digerleri bize güluyordu. Sonra yine koşturmaya basladilar. Bunlar üst katta uyuyan yoongi hyungun odasının onunden geçerken olanlar oldu. Yoongi hyung bunların yakasından tuttu ve saydırmaya başladı. Biz ise artık ićimizden güluyorduk. "Lan siz ne ayaksiniz LAN!!sabah sabah ne gürultü bu." Suan ikisi masum kedi gibiydiler. Kahvaltımizi yapıp oturdugumuzda jisoo konusmaya başladi. Sonu bitmek bilmeyen bir konuşma olmuştu. Tek konusmayan yoongi hyungtu. Demekindaha hala bana kızgın. Ama benim bir suçum yoktu ki. Birden yoongi lafa girdi. "Yaptiklarindan utanmayıp ve herkesten saklayarak hala birilerini sinir eden biri oturuyor burda." Herjes susmuştu. Benim ise gozlerim kizarmişti. Herkes bana bakiyordu. Ama jimin daha bir icten bakiyordu bana. Rose "ne demek istiyorsun hyung?" "Birileri anladı rose. Umarim vakti geldiginde hepimize söyler." Ben ise aģlamak uzereydim. Jimin ayaga kalkti ve önüme kadar geldi ve elini uzattı. Ne yapmak istiyordu bu. Kizlar bize oyle bir mutlulukla bakiyolardı ki. Bende elinden tuttum. Ne yapmak istedigini anlamiştım. Sonra beraber yukarı kata çıktık. (Gençler yanlıs birsey yok😅) elimi yüzumu yıkadıktan sonra odama çıktık. Yatağıma oturur pozisyonda bana bakıyordu. Anlatmami beklediği asikardı. Bende daha fazla dayanamayıp anlattım. "Hyung saniyorki jungkookla yerinin arasını kötü niyetle açtığımı..." Anlamis sekilde kafasıni salladı. Demek ki yeri den habeti var "...ama ben yeriyi başka bir adamla iliski içindeyken gordum. Nasıl gordügümu sorma. Bunu jungkooka soyleseydim çok üzülürdü. Onun için aralarını açtım..." pur dikkat beni dinliyordu. "...saniyorki... hhh mina yı ben oldürdüm." Gozleri fal taşı gibi açıldı. "Ne!! Oyle birsey yapmiş olamazsın." "Evet. Ama bunu anlamak istemiyor. Ama şimdi bu konuyu onunla konuşucam. Yoksa içim hic rahat etmeyecek. Beni katil olarak biliyor." Ben yataktan kalktım jiminde arkamdan geliyordu ki ben önümdeki kocaman kutuyu gormeyince jimine tutunup düsmekten kurtulmayı düsünurken birden bir ağrı hissettim ve istemsizce ağzımdan bir inleme çıktı. Gozlerimi açtım. Jiminde benimle beraber düsmüs ama o yükünü bana vermemek amaclı olsa gerek kollarını kenarlara koymus bir pozisyonda üstümde duruyordu. Sadece gozlerinin icine bakiyordum. Yine o gözlerinin içinde kaybolmuştum. Birden kapının sertce açılmasıyla kendime geldim. Iceriye jisoo lisa ve rose girmişti. Hepsinin gòzleri fal taşı gibi açılmış. Ağzıni elleriyle kapatmıştı. "Iyi misiniz. Birseyiniz yok ya." Dedi rose. Ama lisa ve jisoo ise sinsi bir gülüş attıktan sonra ikisi de sanki elleriyle yüzlerini kapatiyormuş gibi yaptı ve "oooo böldüğümüz için özür dileriz." Dedi jisoo. Hemen ardından lisa "burası +18 yaşımiz tutmuyor." Dedi. Bizse birbirimize baktiklatan hemen sonra normal pozisyona geldik. Ben "ne için gelmiştiniz" dedim. "İniltini duyunca merak ettik bizde geldik." Dedi rose. Lisa ise "keske girmez olaydık. Gördüklerim piskolojimi bozdu." Lisa ve jisoo benden kücüklerdi ama ay farkıyla. Onlar daha 18 ine girmemişlerdi. Etrafa baktım jimin gitmişti. Yatağıma oturduk. Gittiklerinde yaşadıklarımi anlatacaktım ki jisoo hevesimi kursağımda bıraktı. "Jennie neler yasadığını biliyoruz. Bize jungkook anlattı. Ona da jimin anlatmiş." Artık anlatacak birşeyim olmadığına göre ve onların ne yaşadığını da oğrenmek istemediğime gore aşagıya inip yoongi hyungla konuşabilirdim.Suan karşımda bana öfkeyle bakan yoongi hyung duruyordu. Odada sadece ikimiz vardık. "Ne anlatacaksan hizlı ol! Seninle daha fazla durmak istemiyorum." Bu söylediği ne kadar beni kırsada söze başladım. "Hyung simdi eskide olan kötu anıları açıga çikaralım. Ilk önce yeri. Sen düsünüyorsun ki ben yeri den hoşlanmadığım için onları ayırdim..." bana boş boş bakiyordu. "...ama aslı şu; birgun yolda giderken yeri yi gördüm. Bir adamla dolasıyordu. Belki abisidir diye düsündüm. Ama içim rahat etmedigi için takip ettim. Eve girdiler. Normal karşıladım. Ama son gordüğüm manzara beni şok etti. O adamla sevişmişti. Sence buna göz yumabilirmiydim. Sen goz yumarmiydın." Hiç birşey demedi. "Peki ya mira! Ona ne diyeceksin." "Mirayı cidden benim oldürdüğümü mu düşünuyorsun. Hyung biz onla çok iyi dosttuk. Hatirlamiyormusun." Hiçbirsey demedi. Demek daha hala anlayamamış. "Sana o gün neler olduğunu anlatacağim." Şuan beni pür dikkat dinliyordu.
"O gün sabah mira bana mesaj attı. Bugün okula seninle gidelim diye. Bende olur dedim..." ablatirken sesim tutruyordu. "...hazırlanip aşağıya indi. Mira yı beklemeye basladım. Biraz aonra geldi. Pencereden bana gulumseyerek bakıyordu..." ikimizde aglamamak icin kendimizi zor tutuyorduk. "... mirayı en son bana masum bir şekilde bakarken gordüm..." artık kendimi tutamiyordum. Hıçkirarak ağliyordum. Yoongi ise gozyaşlarıni belli ettirmeden sildi. Sonra ağlamayı birakip benim anlatmami bekledi. Hyungumu ilk defa aglarken gormüstüm. O annesi ve babası öldüğünde bile aglamamıştı. "...birden araba patladı. Alevler içinde yaniuordu. Ilk once yere savruldum. Sonra ayaģa kalktım. Ama hareket edemiyordum. Sadece bakabiliyordum. Geriye kalan parcasıni bile bulamamışlardı.Sonra sen geldin falan gerisini biliyorsun." "Peki bunu kim yaptı?" Iste bekledigim soru buydu. "Mira oldukten sonra bunu yapani bulmak için cok ugraştim ve buldum. Onu sevgilisi oldürmüstü." Ellerini sıkıyordu. Demek ki sevgilisi oldugunu biliyor. " kendisini buldum. Olanlari anlattı. Bu olaydan iki gun once miranin yanina gitmek için yoldaymis. Birden minayla seni görmüs. Takip etmis. Eve kadar girmissiniz. Biraz sonra sen perdeleri kapatmışsın. Bundan sonrasıni eve dahada yaklaşarak sesleri dinlemiş. Sen o ara cinsel icerikli film izliyormuşsun. Oda herşeyi yanlıs anlayınca mirayı oldürme karari almiş. Oldürdükten sonra ise işin aslıni ögrenmiş. Ama ne yazar. Bunlati anlattiktan sonra kendine silah sıktı ve kendini oldürdü."Mira dan
"Evet. Geliyorum. Beni orda bekleyin. Ama sakın ona dokunmayın o benim."Veee bir bolümun daha sonuna geldik. Size bir sorum var jisoo ile jungkook u yada lisa ile jungkooku shiplememi isterseniz yorumlara bildirin. Sizi seviyorum
Yorum ve vote atmayi unutmayın!! 😍😍😘😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜFEN AŞK /JENMİN//
ChickLitartık yeter!! neden sade bir yaşam isterken aksiyon yaşanır. bu benim galiba kaderim