Jennie den Nedense kendimi çok iyi hissediyordum. Ve tam olarak uykumu almıştım. Ben birşeye ayıcık gibi sarılmışım. Gozlerimi ilk açtığimda karşımds bir ayıcık. Ama benim ayıcığim yok ki. Yani en azından bu kadar büyük değil. Görüntü netleştiğinde ise üstünde çok ince bir t-shirt giymiş olan jimin yatıyordu. Daha hala rüyadayım herhalde deyip yatacaktım ki bir an kendimi cimcirdim. Hayır rüyada değildım. Bu çocuğun benim yanımda ne işi var. Etrafa baktım burası benim odam değil. Ben nerdeydim. Jimini durtmeye başladım. "Jimin, jimin, jimin kalk. Jimiiin duymuyormusun beni kaaalk." Jimin uykulu bir ses tonuyla "yat işte jennie, uykum var." Neee! Bu cocuk delirdi mi gece boyunca zaten berabermişiz. Düsüncesi bile berbat(senin yerinde biz olcaz..). Daha bana yat diyor. "Jimin, kalk kalk." "Jennie sus. Yat. Uyu Şurda rahat bir uyku cekmek istiyorum." "Jimin burasi neresi ben buraya nasıl geldim. Senin burda ne işin var. Şoyleeee." "Soylersem beni rahat birakacak mısın?" "Belki!" Yatma pozisyonundan kalktı. "1. Si burasi jungkook un odası. Yani benim evim." "Peki neden burdayim ben." "Ben sordum sende kabul ettin." "Hmm" "2.si seni kucağıma alıp getirdim." "Neee! Delimisin sen neden uyandırmadın." "Denemedim mi saniyorsun. Kıs uykularına yatmış ayilar gibi derin bir uykun var." "3.sü ise seni yataga biraktım tam gidiyordum ki -beni bırakma olurmu- dedin bende olur deyip yanına yattım." Saka olmalı "neyani sen uyuyan birinin sözünu dinleyip yanıma mi yattın." "Ben soyledim simdi rahat birak uyuyayım." Bu saatten sonra asla. "Jimin jimin jimin. Bak daha hala benim odamda kalk ar...." ben daha cünkemi bitirmeden kendimi jimin in altında buldum. Bana hem sinirli hemde sinsi bir bakışla bakiyordu. Kollarını kenarlara dayamış üzerimde duruyordu. Ben ise gozlerimi kapatmış olacakları bekliyordum. Kesin bu hareketime gülmüştür. "Bak jennie sabrımı zorlama. Yoksa olacaklardan ben sorumlu olmam bil." Dedi ve üzerimden indi. Ne yani ondan korktugumu mu saniyor. "Bak jimin sen rahatsız olmuyo olabilirsin ama ben cok rahatsız oluyorum." Daha hala beni duymazliktan geliyordu. Bunu da duymazlıktan gelsinde goreyim. Kulağina birseyler fisildadim ve aninda ayağa kakti ve "şey üzgünüm. Bilmiyordum. Jennie gercek değil değilmi?" Ben guldüm ve "evet gercek değildi. Sadece seni kaldırmak amaclı söylemiştim." "O zaman dısarıda kahvalti yapalım." "Tamam ben giyinip geliyorum." Dedim oda odamdan çıkmak uzereydi ki "jennie bu arada çok ağırmışsın bence diyet yapmalısın." Dedi ve çıktı. Ben vucuduma baktım. Fazlalığim yoktu. Spor da yapıyorum. Offf ya!! Umarım ciddi değildir. Hem zaten ben çok yemek yiyen biri değilimdir. Neyse Aranızda merak edenler olmuştur acaba ne dedi diye. -benim nisanlim var- dedim. Oda bunu duyunca direk kalktı. Keşke başta soyleseydim. Ben duşa girip üstümü giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşağı indiğimde jiminde hazırlanmıstı. Beraber dışarı çıktık. Sonra bir lokanranın önünde durduk. Iceri girdiğimizde anladımki buranın sahibi jiminmiş. Çünkü her goren hoş geldiniz bay jimin diyorlardi. Sonea beni farkedip bana hoşgeldiniz diyorlardi. Üst katta, manzarası güzel bir masaya geçtik. Ben baya acıkmıştım. Garson gelmeden önce jimine doğru eğilerek sordum "jimin dediklerinde ciddi değildin, değil mi?" Oda gülümsedi ve "evet ciddi değildim." Dedi. Bunu duyunca rahatlamıştım. Garson geldiģinde jimin "ben hızlı kahvaltı istiyorum." Dedi garson bana dönüp sorduğinda "ben buyük kahvaltı menusü istiyorum." Dedim. Bunu dememle nedense ikiside bana çok şaşkınca baktilar. Ne yani yiyemezmiydim. Garson gittikten sonra "jennie sipariş ettiklerini yiyebilecekmisin?" "Jimin yiyemesem neden sipariş edeyim."
Yiyeceklerimiz geldiğinde benimki neredeyse masanın tümünü kapliyordu. Jiminin ise sadece küçük bir bölge. Jiminde dahil Herkes -acaba nasil bitirecek- diye bakiyorlardı. Ben kibar bir sekilde yemeye başladım. Nasil olsa isadamının kızıyız. Şimdi evde olsam nasıl yediğimi görseniz ohooo... jiminde tostunu yerken bana bakiyordu. Yaa sadece yemek yiyordum bu.
Tabağımı bitirdiğimde iyi bir doyduğumu farkettim. Jimin onceden tabağını bitirmiş telefonuyla oynuyordu. "Jimin kalkabiliriz artik." Telefonu cebine koydu tabağima baktı sonra bana baktı ve ayağa kalktı. Bende onun arkasından geliyordum. Dişarı çıktığımızda "incecik olmana ragmen nasil bu kadar yedin hayret ettim. Utanmalımıydım. Ama galiba bu sefer açıklama yapmama gerek yok. Jimin bana döndü ve "biraz yürüyüş yapalım mı, hem bu arada birbirimizi de tanıtmış oluruz." Ben gülümsedim ve "tabiki, çok memnun olurum."
Jimin den
Yürüyüş yolu cidden çok guzel bir yerdi. "Jennie sana bir soru sormak istiyorum." "Buyur sor." "Hani tatile gittiğimizde biri seni kaçırmıştı ya, işte o kisiyi tanıyormusun." "Hayır, ama anlattıklarına göre benimle bir olaylar yaşamış, ben olaylari hatırlıyorum ama kim olduğunu çıkaramıyorum." "Anladım." "Peki ya sen jimin, bona senin sevgilin mi?" "gozlerim fal taşı gibi açıldı ve " hayir, nerden çıkardın." "Ne bileyim çok yakin gibinduruyğggğoo..... dondurmaaaa!!" "Ne! Anlamadım dondurma ne alaka" etrafıma baktım jennie yok. Gozlerim şun onun ariyordu. Çocuğunu kaybetmiş anneler gibi. Biraz ilerde jennieyi gördüm. Koşarak yanına gittim. "Jennie, jennie, " neden duymuyorki beni. Omzundan tutup kendime cevirdim. "Beyfendi ne yapıyorsunuz. Sapık mısınız siz?" Ama bu jennie değildi. "Özur dilerim bayan. Sizi başka biri sandım." Arkamdan bir gulme sesi geliyordu. Arkami döndüm. Tatlı tatlı bakan bir jennie duruyordu. Elinde de iki dondurma. Yanima geldi ve "jimin çok komiksin yaa." Omzuma hafif bir sekilde vurdu. Elindeki dondurmayı bana uzattı. Biz gulerek eglenerek giderken bizi izleyen adamları hiç farketmemistik.
Eveeet, yeni bolümümüz hazııır. Biraz uzun arayla oldu üzgünüm. Ama diger bolümde olaylar çok heyecanli olacak. Yorum ve vote atmayı unutmayın. Sizinseviyorum.