Jennie den
Bu tam bir rezalet. Guzel bir gün geçirmek istemistik. Kendine yeni bir sevgili bulmuş bile. İT! Galiba bunu sesli söylemiştim. Yoldan geçen herkes bana bakmıştı. Lisa yanıma kadar geldi ve "jennie, biz... özür dileriz... onlarin orda olduğunu bilmiyorduk." Bunu demesiyle durdum ardından oda durdu. "Lisa, sorun onlarin orda olması değil. Sorun jiminin yaptığı." Durmamızı fırsat bilen mira jisoo ve rose bize yetişmişlerdi. Mira söze girerek "acaba başka bir bara mı gitsek?" Lisa direk atılıp "ama guvenlik açısından iyi biryer olması lazım..." bunu demesinin nedeni o giydiģu elbise yüzünden barda ona bakıp duran erkeklerdi. "...aklımda biryer var amaaaa..." "sakın! Orası olmaz. En azından jennie varken." Dedi jisoo. Bunlar ne demek istiyorlardı. "Siz ne demek istiyorsunuz?" "Ne olacak jiminin barına gidelim mi diyorlar." Dedi rose. Jiminin bari mı vardı. Yuh! "Olmaz!" Dedim direk. Lisa araya girip "ama zaten jimin o barda. Geri kendi barına neden dönsün ki. Hem o dönene kadar biz gitmiş oluruz." Bu dediği mantıklıydı. "Tamam o zaman gidelim." Dedi mira. Bense susup onlara uydum.Vardığımızda ise bize ozel olan bir masaya oturduk. Siparişlerimizi verdikten sonra etrafa bakmaya başladım. Önceden boş olan ama az önce dolmuş olan jiminin masasını gorünce neye ugradığımı şaşırdim. Bunlar nasıl gelmişlerdi. Daha doğrusu neden gelmişlerdi. Benden hemen sonra kizlar farketti. Tam kalkmak uzereydilerki ben oturun anlamında işaret yaptım. Biz içkilerimizi içtikten sonra iceri eski dostumuz william girdi. Bu iyi miydi kötümüydü bilmiyorum ama neyse. Yanımıza kadar geldi. "Gencler nasılsınız. Sizinle buluştuğuma çok sevindim. "Bizde" dedim. Biraz bizimle oturduktan sonra bana elini uzattı. Ne yapmak istediģini anlamıştım. Aslında williamı buraya gelmesini sağlayanda bendim. Biraz kıskandırmadan birşey olmaz. Dans için ikimizde ayağ kalktık. Geldiklerinden beri gözü uzerimde olan jiminin şuan gozleri fal tası gibi açılmıstı. Biz çok guzel bir şekilde dans ederken birden ayağım sert birseye takildi ve düştüm. Ama sert değildi. Gözlerimi açtığımda jiminin kucağinda olduğumu farkettim. Yine göerinde kaybolmak uzereydimki bana yaptıkları aklıma geldi. William beni geri kendine çekince ortalik karıştı. Jimin williamın yüzüne bir yumruk geçirdi. William altta kalırmi. Oda ona sert bir şekilde yumruk attı. Bunlar tam birbirine kördügüm gibi girişeceklerdi ki aralarin girdim "yapmayın lütfen!" "Jennie izin ver şu adamın yüzunü kan canağına çevireyim." Dedi jimin. Ardindan "cok kolaysa gelde yap. Hadi hadi." "YETER! Size durun dedim. Ayrılın. Jimin sen ne yapıyorsun. William o kişi buranin sahibi. Sende saygisızlık yapma. Ben williami kizların yanına götürdüm. "William. Gercekten çok özür dilerim." "Jennie. Ozür dileyecek ne var. Biliyorsun, bunlar benim için normal şeyler.
Eve vardığımızda lisanın bizi videoya cektiği videoyu izliyorduk. Nerdeyse her sahnede deli gibi gülüyorduk. Video bittikten sonra herkes yataklara geçti. Sabahta umarım guzel olurdu.
Sabah kalktığımda telefonuma baktım bugün cumartesiymis. Ben telefonumla ugrasırken bir mesaj geldi. Kimden geldiğine baktığımda hiç beklemediğim biri. Bona. Yine ne istiyordu. Öğlen okulun yanındaki kafede beni bekleyeceğini, çok önemli birßey söyleyeceğini yazmış. Acaba neydi. Aşağıya indim jungkook gelmişti. Oda telefonuyla ugrasıyordu. Yanina oturdum. "Jungkook, dünku kafeden neden çıkıp jiminin kafesine gittiniz." Bunu dememle telefonu biraktı "dün hani jimin bir kizı kendine dogru cekti ya iste ondan." "Ne alaka?" "Ne olacak. Jimin o kizi sen sanmiş. Ondan kendine dogru cekmiş. Siz gittikten sonra kizın sevgilisi geldi. Onunla bir güzel kavga ettiler." Anladım anlamında kafami salladım. Kahvaltı yaptıktan sonra saate baktım. 12ydi. Benim cikmam lazım deyip çıktım. Suan dedigi kafenin önundeydim. Karşımdaki masada bona oturuyordu. Yanina gittim ve "ne diyeceksen kisa kes bona. İşüm var." "Hani biz şimdi jiminle sevgiliyiz ya. Senin ilişkimize karişmanı istemedigim icin sana birşey göstereceğim."
Koşarak aşagı iniyordum. Bunu nasıl yapardı. Bu kadarı cidden çok fazlaydi. Birden biri kolumu tutup kendine çekti. Kim olacak tabiki jimin. "Seninle konuşmamız gerek." Dedi utanmaz bir halle. "Evet hhhh sende söyle. Sende söyle hhh beni ikiniz öldürün. Tamammı. Ben bir hata yaptım. Herkesten özür dilerim. Seni sevmememliydim." "Jennie je dedigini bilmiyorum ama lıtfen beni dinle." Hicbirşey demiyordum. "Ben... aslinda seni seviyorum. Senden hoslaniyordum. Ama senin benden hoşlanmadığıni düsundüm. Bir arkadasım onu kiskandirarak bunu yapabilirsin dedi. Bende ondan bonayı öptüm. Yani kasıtlı." "Bana bunlati demek icinmi durdurdun." Dedim ve gittim. Daha dogrusu gidemedim. Cunku yine beni tutmustu. Planıni sonra anlamıtım. Beni öpmek istiyordu. Tam dudağımdan öpecektiki geri cekildim. "Jennie bana inanmiyormusun. Seni deli gibi seviyotum. Lütfen anla." "Anlasam ne jimin. 1. Si bonayı optügün dudaklarla beni öpme. Ikincisi sevgili olamayız." "Ama neden. Neden olamayız." "Çünkü... çünkü... senin bir cocuğun var!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜFEN AŞK /JENMİN//
ChickLitartık yeter!! neden sade bir yaşam isterken aksiyon yaşanır. bu benim galiba kaderim