16. bölüm

575 46 2
                                    

mira dan
"Evet. Geliyorum. Beni orda bekleyin. Ama sakın ona dokunmayın o benim."

Bunu nasıl yapabilirdi ki? Aklım almıyor. Yani bir insan başkasına suç atarki! Ş can korkusu varya...
Hepsi onun basının altından çıkıyor. Arabanın arka koltuğunda kafamı cama yaslamış bir şekilde yine abimi ve jennie yi düsünüyordum. Tabi digerlerini de. Ama onları ayrı düsunmemin sebebi biri benim abim olması, diğeri ise beni o halde gören ilk ve tek kişi olmasıydı. Kesin kendini hem çok suçlamıştır hemde psikolojisi benim yüzümden yine bozulmuştur. Abim de olayı yanlış anlayınca... ben bunları düsünürken itin malikanesine gelmiştik. Herşeyi başlatan kişi. Yanımda adamlarım ve ben çok cool bir şekilde içeri girdik. Şuan karsımda yaptığından pişman gibi durmayan ama göt korkusundan yanıp tutuşan bir it duruyordu. "Yalvarırım beni öldürmeyin. Lütfen size ne isterseniz yaparım. Ama beni öldürmeyin!!" Ayağıma kapanmış bir pozisyondaydı. Adamlarım kollarından tuttu ve ayağa kaldırdılar. " eveet şimdi başlayalım." Adama sert bir yumruk atacaktım ki geri vazgeçip elimi indirdim. Biraz göz korkutmaktan can çıkmaz. "Ilk olarak neden beni öldürmek istedin?" "Seni seviyordum. Ama sen bana karşılık vermiyordun. Sonra senin sevgilin oldu. Bende benim bun aşk acısı nefrete dönüstü ve seni öldürmek istedim." "Peki neden suçu sevgilime attın ha söylesene onun ne suçu vardı !!! Beni sevmesi mi? Sorunun benimleyken neden ona da bulaştın!!" Konuşmuyordu. "Cevap ver. Neden ilk önce kendi yaptıgını söyleyip daha sonra herkesin sen yaptığını biliyor iftirasını atıp, daha sonra onu öldürdün!" "Nefretten gözüm dönmüstü. Sanki intikamımi alamadım gibi hissediyordum ve onu da oldurdüm. Ama sen... sen nasıl kurtuldun." "Bunu sana söyleyemem. Alcak heriflere bilgi vermiyorum." Dedim ve gittim. Arkamdan ise adamlarım geliyordu. Bugün hem ayrılık hem birlik günüydü. O it parise kaçacaktı. Adamlarım ise londraya geri döneceklerdi. Ben ise ailemle bulusacaktım.

Sıkılmaya başlamıştım. Abimin evi boş jennie nin evi boş kızlarin evleri bos toplanma yeri boş. Bos boş boş! Sadece jimin in evi kalmiştı. Evin icinden sesler geliyordu. Demek ki burdalarmış. Evin onünde adamlarimla bekliyordum. Onlarında gitme vakti gelmişti. Teker teker vedalaştık ve beni burda biraktılar.

Suan icerde hepimiz koltuklarda sessizce oturuyorduk. Kimisi düsünceli. Kimisi korkmuş kimisi heyecanlı ama hepside olanlari anlatmami bekliyor. Selamlaşma vasvinı anlatmaya gerek yok. Mükemnmeldi. Cığlik atanlar. Yuh artık diyenler bos boş bakanlar. Ağlayanlar. Yani baya iyidi. Jennie
sessizligi bozmak amaçlı ayağa kalktı. Bana doğru yaklaşıyordu. İstemsizce bende ayaga kalktım. Bana sarılmasını ozlemiştim ama bana sinirle bakıyordu. Bir anda beni hafif hafif iterken bir yandan da "sen eğer yasıyorsan neden gelmedin! Söylesene neden gelmedin! Neden bize bu acıyı yaşattın!" Suan çok haklıydı. Hiçbir sey diyemedim. Ama benim çok şasırdiğim şey bana bağırıyordu ilk defa. Nasıl olsa onlara kendimi olü olarak bildirdim. Bu çok kotü birşey olmalıydı. Hiçbir sey diyemedim. "Biz senin mezarın diye kim bilir kimin mezarının basinda ağladık!" Bende ağlamak uzereydim. Etrafa baktım herkes ayaģa kalkmiştı. Sonra jennieye baktim gozleri kizarmişti. Benim canım dostum. Jenniede bana baktı ve sımsıkı sarıldı bana. Bende ona sarildım. Tekrar koltuklara oturduk. "Harbiden sen nasıl ayarladın bunca seyi. Dedi tae. Ardından "Evet ya hem o yanındaki siyah giyimli adamlar kimdi?" Dedi jungkook. Ve asıl soruyu sordu abim "sen o yangından nasıl kurtuldun?" Hepsi pür dikkat beni dinliyorlardı. "En baştan anlatıyorum. Sabah jennieye seni ben götüreceğim dedim. Oda tamam dedi. O gün yeni aldığım zirhlı yeleğı ve pantolonu giymiştim. Bir nedeni yoktu. Oylesine giymiştim. Sonra araba aniden patladı. Yelek ve pantolon beni kotumuştu. Yuzümü ise elimle kapatmiştım. Arabanîn alt kısmi erimişti. Sansım ilk defa tuttu ve hemen altımda kanalizasyon deliği varmiş. Ordan kendimi attım..." "demek ondan cesedin yoktu." "Peki neden kendini olü olarak bildirdin? Neden geri donmedin?" "... gelmek istedim ama... hani asagida gordüğünüz adamlar varya... onlar beni buldu ve malikanelerine götürdü. Beni göndermediler. Onlatı polise söyleyebileceğimi söylediler. Bende o zaman sizinle birlikte calısayım dedim. Zengin oldukları için hemen beni ölü olarak gostermişler. Sonra benimmiş gibi bir mezarı gostermisler. Bir zaman sonra başları öldü ve beni bas yaptılar. Beni her zaman korudular. Bu arada bunu kim yaptığını araştirdım. Meğerse beni sevgilim değil baska bir adam öldürmek istemis. Beni çok seven ve sevgisi sonradan nefrete dönüsen biri. Jennie hani sen sevgilimin kendini oldürdügünü düsünüyorsun ya iste o daha kendini öldürmeden açık pencereden o adam öldurmuş. Şimdi onun da işi bitti. Adamlarımında işi bittiklerinden londraya dönduler. Benim ise işim daha yeni bittiğinden yeni gelebildim."

TESADÜFEN AŞK /JENMİN//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin