23. Karanlıkta ki Umutlar

491 39 55
                                    

Medya: Ufuk

Ya normalde Ufuk karakterine sövmek gerek ama okuduğum bir hikaye sayesinde Sergio tuhaf bir şekilde aşırı hoşuma gidiyor. Sanki karakteri sahiden oradakiymiş gibi.

O yüzden ben yapamıyorum. Siz benim yerime de hakaret falan edin.

Bölüm ithafı: oykubogazkesenli

°•°•°•°•°•

Eve geldiğimde Umut odasına girmiş uzun bir sürede orada kalmıştı. Bir an kaşlarım çatıldı. Umarım defteri yerine düzgünce koymuşumdur da defterine baktığımı anlamaz diye düşünürken dudaklarımı birbirine bastırdım.  Geçse karşıma sorsa, 'defterini karıştırdım' mı diyecektim?

Elimde ki bardağı mutfağa koymak için ayağa kalktığımda aklıma gelen cümleyle barsak elimden düştü. Öylece yerdeki kırılmamış bardağa bakarken yüzümü buruşturup elimi alnıma vurdum.

'Senin odana girdim.'

'Hayal defterini karıştırdım.'

Nefes alış verişlerim hızlanırken Umut'un odasına doğru baktım. İçimde onca yalan saklıyken hangi akılla içki içmiştim ki ben?

Yanaklarımı sıkıntıyla şişirip yerdeki bardağı aldım. Masaya koyarken bile gözüm hâlâ Umut'un kapısındaydı. Umarım dün sarhoş olma konumu açmazdı. Ve aldığım önemli bir karar. Onca itiraftan sonra Umut'a onu sevdiğimi de söylememek için bir daha içmeyecektim. İnsanlık için küçük umudum için büyük bir karardı.

Dalgın bir şekilde dün neler demiş olabileceğimi düşünürken Umut'un seslenmesiyle heyecanla kapıya baktım. Defteri mi soracaktı? Yoksa odayı neden karıştırdın mı diyecekti? Ben ne diyecektim ki? Kendimi yere atıp bayılma taklidi falan yapsam inanır mıydı?

Başımı hızla iki yana sallayıp elimi kalbimin üzerine koydum. Akılsız başımın cezasını kalbim çekiyordu. "Hayat!" Kaşlarımı kaldırıp dudağımı ısırdım. En fazla sarhoştum bilincim yerinde değildi derim. Yada seni Ufuk sandım falan diyebilirdim. Gözlerimi kısıp düşündüm. Eğer ona onu sevdiğini söyleseydim iyi bir bahaneydi ki iyi ki öyle bir şey dememiştim.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım içeri girerken. İçimden sürekli geçiriyordum umarım defter konusunu açmaz diye... Keşke söylemekle yetinmeyip birde yanında karıştırsaydım defterini. Yüzüne karşı söylemek daha da saçma bir hâle koymuştu çünkü beni.

Elindeki birkaç kitabı sallayıp bana uzattı. Tuttuğum nefesimi sesli bir şekilde dışarı verip elindeki kitapları aldım. Bunun için mi çağırmıştı? Dışarıda o kadar stresi boşa yapmıştım. Başımı hızla iki yana salladım. Ben boşa stres yapmaktan memnundum. Yani sanırım...

"Ben bunları okudum. Sende okumak istersen diye..." dediğinde gülümseyerek başımı salladım. Ayağa kalkıp bir yere gidecekken aniden başının dönmesiyle benden tutunup yüzünü buruşturdu. Elimde ki kitaplar yere düşerken ellerim omzunda öylece Umut'a bakıyordum. O da bana bakarken gözlerimi kırpıştırıp düşündüm hafifçe gülümserken. En son ne zaman sarılmıştık? Lunapark da mı, sarhoş olduğunda mı?

Öylece Umut'la birbirimize bakarken aklıma gelen cümle az önce heyecandan hızlandıran nefesimi bu sefer utançtan hızlandırdı. Sarhoşken demiştim değil mi?

' Sen sarhoşken senden faydalanıp sana sarıldım. '

Yutkunup hızla Umut'u omuzlarından ittirdim. Başımı önüme eğerek yerdeki kitapları aldım. Başımı kaldırıp Umut'a bakmadan saçmaladım anlık heyecan yüzünden.

Ölümü Karanlığa Sakla (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin