4.Bölüm (Tek Oda)

922 87 144
                                    

Adam anahtarları, elini uzatan Zoro yerine Robin'e verirken "Yuvayı dişi kuş yapar. Burda gelenektir, anahtar her zaman kadına verilir." dediğinde Zoro gergin bir suratla "Yuva mı?" diye sormuştu.

Robin buna gülerken, Zoro'nun aslında bu imayı anlamadığı için gerildiğini bilen tek kişi olduğunun farkındaydı ve bu onu daha çok mutlu ediyordu.

Bir gizemi çözen tek kişi olmak gibi bir şeydi onun için Zoro'yu bilmek. Bazen basitti aslında ama Robin bu basitliklerin bile farkında olmayı seviyordu.

Adam gidince, Zoro "Ne baş ağrıları ama. Hiçbir şeyi dolandırmadan söyleyemiyorlar." dediğinde Robin gülümsemişti.

"Eğer çok istiyorsan anahtarı sana verebilirim."

Kollarını göğsünde birleştiren Zoro "Kalsın." derken oldukça huysuz görünüyordu. Bu huysuzluğu Robin'in en sevdiği türdendi.

"O zaman artık odamıza gidelim mi, kılıç ustası-san?"

Zoro, nedenini bilmediği bir şey için heyecanlandığını hissetti, kalbi hızlı çarpmaya başlamıştı.

Odaya çıkan Robin'i izlerken derin nefes aldı ve kendine gelmeye çalıştı. "Sence Chopper iyi olacak mı?"

"Tabii ki, bir doktorun odası onun için bulunmaz bir fırsat olsa gerek, eminim bu durumla eğleniyordur."

"Haklısın"

Robin odanın kapısını açarken duraklayıp Zoro'ya bakmıştı. Farklı bir tepki verip vermeyeceğine dair merakı onu esnerken görünce sekteye uğramıştı.

Demek gerçekten kendisiyle ilgilenmiyordu. Bunu düşününce biraz bozulmuştu Robin. Zoro'nun kızlardansa öncelik verdiği başka şeyler vardı...

Robin bunu seviyordu, Zoro'da beğendiği gizli özelliklerden biriydi ama kendisiyle bile ilgilenmiyor oluşu artık fazla can sıkıcıydı.

Gerçekten aynı odada kalacaklarını duyduğunda hiç mi bir şey hissetmemişti?! Hiç mi heyecanlanmamıştı? Halbuki merdivenlerden çıkarken ve kapıyı açarken arkasında Zoro'nun olduğunu bilmek bile Robin'in heyecanlanmasına yetmişti.

Odaya girdiklerinde geniş bir koltuk, önünde bir masa, çift kişilik bir yatak, banyo ve mini bir bar gördüler. Her şey oldukça hoş gözüküyordu.

Yatağın üstünde onlar için bırakılmış kıyafetler bile vardı. Robin heyecanla içeri giren Zoro'nun kendisine doğru geldiğini sanarken onun yanından geçip "Aah mini bar!" dedikten sonra küçük buzdolabına gitmesi hayal kırıklığı yaratmıştı.

Neyse ki beklemedik bir durum değildi Robin için. Yine de... Zoro dolaptan içki çıkarırken bile Robin'i gördüğünden daha heyecanlıydı ve bu Robin'i biraz kızdırmıştı.

Duygularını saklamayı iyi bilen, soğukkanlı biri olması bütün durumu onun için kurtarıyordu. Robin, Zoro'nun da onun gibi olduğunu o heyecanla unutmuştu.

Zoro şu an anlam veremediği garip bir his yüzünden gergindi ve her zamanki gibi davranmaya çalışırken biraz zorlanıyordu.

İçkisini içerken bile bir an içtiğini unutmuş, tadının farkına varamamıştı çünkü düşünceleriyle çok meşguldü.

Kendine 'Neyin var senin? Bu kadar gerilecek ne var, alt tarafı Robin.' diyordu ama bedeni ve aklı bunu reddedip sürekli başına iş açıyordu.

Aklından 'Robin'le aynı odada kalıyorum." düşüncesi çıkmadığı gibi garip bir sakarlık huyu da türemişti. Az daha içkiyi düşürüyordu ve bu değişken huyu sinirlerini bozmuştu.

Çiçek Kokan Katana (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin